Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

Seferberlik ruhuyla çalıştığımızda milletimizin gönül kapılarının bize açık olduğunu gördük. 16'ncı seçim zaferimize hep birlikte ulaşacağız. Tüm bu emeklerin mücadelelerin fedakarlıkların asıl meyvesini toplayacağımız büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasını tamamlayacağımız bir dönemin eşiğindeyiz. Bu seçim AK Parti için, Tayyip Erdoğan için değil Türkiye için önemlidir. Türkiye’nin gelişmekte olan ülke zincirini kırıp dünyanın en büyük 10 ekonomisinin arasına girmesi 2023’teki seçimde yapılacak tercihe bağlıdır.

Sarsıntı, Ukrayna - Rusya savaşıyla güvenlik boyutu da kazındı. Küresel kriz tehditler yanında fırsatlar da çıkardı. Ülkemizin asırlık geri kalmışlığını ortadan kaldıracak eser ve hizmetleri her alana teşmil ederek adım adım hayata geçirdik.

Muhalefetin tek taahhüdü Türkiye'yi 20 yıl öncesine götürmektedir.

KILIÇDAROĞLU'NA BM ELEŞTİRİSİ

Muhalefetin tek taahhüdü Türkiye'yi 20 yıl öncesine götürmektedir. Kılıçdaroğlu, muhalefet adına yeni ve daha iddialı bir hedef ortaya koydu. Kavga etmeye geldiğini açıkça söyledi.

Uzunca zamandır bu zatın söylediklerinin yarısı yalan, yarısı yanlış. Dün Meclis'te 'Tayyip Erdoğan, Suriye meselesini BM'de hiç gündeme getirdi mi?' diye soruyor. Eline dizine sorsun. Defeatle.. Bu zat hiçbir BM toplantısını takip etmemiş. 'Tayyip Erdoğan, bu meseleyi Avrupalılarla hiç konuşmadı' diyor. Müzakere yürüttüğümüzden muhakkak haberi yok. Gerçi bu adamın neyden haberi var ki.

Sürekli örnek verdiği bürokratik kariyeri ülkemizin en büyük utanç sayfalarından biridir. Kendisinin ülkenin ve milletin herhangi bir meselesi hakkında dişe dokunur bir teklifine rastlamadık. Pek çok terör örgütünün maşalığını yaptığının şahidiyiz. Bu adamı nerede görürsünüz? Ankara'dan İstanbul'a teröristlerle kol kola yürüdüğünü görürsünüz. Teröristlere, yandaşlarıyla beraber onların cenaze törenlerine katıldığını görürsünüz. Hiç bir terör örgütüne kullanmadığı ifadelerle bizi saldırana parti sözcümüz gereken cevabı verdi. 

'Kavga etmeye gelirim', 'Ya bana katılın ya önümden çekilin' meydan okumasını ben farklı bir yere koyuyorum. Siyasette meydan okuma vardır. Bu FETÖ'cüler bizi, kaldığımız yeri bombalamadılar mı? Biz Atatürk Havalimanı'na geldiğmizde on binler oradaydı, ama bu Bay Kemal tankların arasından FETÖ'cülerin desteğiyle çıkıp Bakırköy Belediye Başkanı'nın evine gitti. Böyle ürkek, korkak, pısırık, zavallı birisidir. Daha sonra da utanmadan 'Haberim olsaydı ben de beklerdim' diyor. Orada on binler neyi bekliyor. Sende öyle bir yürek yok. Yeri geldi vesayet odakları ile biz kavga ettik. Biz ettik, sen edemezsin. Göreve geldiğimizden bu yana terörün kökünü kazıdık mı? Kazıdık. Kazımaya devam ediyor muyuz? Ediyoruz.

Sınır içinde, sınır dışında her şeye rağmen, başta Amerika olmak üzere Avrupa'nın değişik ülkeleri binlerce TIR dolusu silah, mühimmat her şeyi teröristlere gönderdiler. Kendileri ile Bay Kemal bunun mücadelesini verdik. Bu silahları kime gönderiyorsunuz? Onlarla mücadeleyi biz veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz. Bunların sözlerine güven olmaz. Bizim bu işlerle alakamız yok derler, tehdit oluştururlar.

'TAMAMINI SANDIĞA GÖMECEĞİZ'

Son olarak 15 Temmuz gecesi korkaklar TV karşısında kahvesini yudumlarken, biz Türkiye'yi teslim almak isteyen hainlerle mücadele ettik.  Vatanımızın bekasına, insanımızın birlik ve beraberliğine asla halel getirmedik. Bunlar kiminle kavga etmeye geliyor. CHP'nin geçmişine baktığımızda kiminle kavga etmeye geldiği açıkça görülüyor. Bunlar milletle, milletin hak ve özgürlük kazanımıyla kavga etmeye geliyor. Sefaleti hortlatmak için kavga etmeye geliyor. Ülkemizin başını bölgesinde eğecek kepazelikler sergilemeye geliyor. Bunlar milletin başına bela olmaya geliyor. Buna izin vermeyeceğiz. Bunların o yılan dillerinin, sahte söylemlerinin arkasındaki gerçek niyetlerini göstererek tamamını da sandığa gömeceğiz. 

CUMARTESİ GÜNÜ AÇILIŞI YAPILACAK

Rize - Artvin Havalimanı'nın açılışını cumartesi günü yapıyoruz. Biz eser üretiyoruz Bay Kemal. Ya bir dikili mumun var mı onu göster. Yapılanları hakaretle eleştirmektir. Bir taraftan otoyollarımızı, otobanlarımızı, tünellerimizi devam ettiriyoruz. 

'MİLLETİMİZDEN SABIRLI OLMASINI, BİZİ DESTEKLEMESİNİ İSTİYORUM'

Enerji ve ham madde fiyatlarındaki artışlar, tedarik zincirindeki bozulmalar tüm dünyada enflasyonu azdırmıştır. Bu tablo fiyat artışları olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye, uzunca süredir döviz kuru ve faiz oranları üzerinden maruz kaldığı bir saldırıyla mücadele etmektedir. Milletimiz ciddi bir hayat pahalılığı ile karşı karşıya kalmıştır. Ekonomi programımızın ilk ayağı ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokmaktan vazgeçmemektir. İkinci ayağı istihdama öncelik vermektir. Üçüncü olarak da fiyat artışlarını kontrol altına almak, diğer yandan gelirleri yükseltmektir. Türkiye'nin salgın ve ardından başlayan savaş sürecinde trilyonlarca kaynağı olanlardan daha iyi bir yönetim sergilediğini kimse inkar edemez. Sıkıntıların hiçbiri çözümsüz değildir, kalıcı değildir. Elbette bedeller ödüyoruz, sıkıntılar çekiyoruz. Hepsinin de karşılığını fazlasıyla alıyoruz, alacağız. Milletimizden sabırlı olmasını, bizi desteklemesini istiyorum. Kimi şükürsüzlerin, kimi kalbi kararmış yeminli ülke düşmanlarının çıkardıkları yaygaraların sebebi milletimizin derdi ile dertlenmek değildir. Bunlar kendi küçük çıkarlarının peşinde olan bencillerdir.