Cumhur İttifakı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Kurum, Erzincan'ın İliç ilçesinde Anagold Madencilik A.Ş.'nin işlettiği altın maden sahasında meydana gelen heyelan faciasının ardından muhalif kesim tarafından ortaya atılan iddialara ilişkin çarpıcı bir açıklamada bulundu.

MURAT KURUM: DAHA ÖNCE 135 KEZ DENETLENDİ

Kurum, daha önce boru patlağı nedeniyle siyanür sızıntısıyla gündeme gelen madenin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı döneminde işletmenin çevre mevzuatına uygun iş yapıp yapmadığının 135 kez denetlendiğini belirtti.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum söz konusu iddialara ilişkin şu şekilde konuştu:

'MASA BAŞINDA ÜRETİLMİŞ PEK ÇOK YALAN HABER SAĞA SOLA SERVİS EDİLDİ'

Çevre Bakanlığı sadece çevresel etkileri denetler. İşletme; çevreye, doğaya zarar veriyor mu, vermiyor mu buna bakar!

Çevre Bakanlığı’nın işletmenin kapasite artışı kararını verme yetkisi yoktur.

Masa başında üretilmiş pek çok yalan haber ve tezvirat sağa sola servis edildi.

Hangi vicdanla, hangi duyguyla bu konuyu İstanbul’a ve İstanbul seçimlerine getirdiniz?

İnsanımızın canları üzerinden siyasi ikbal peşine düşenleri, milletimizi aldatmaya çalışanları bu millet affetmeyecektir.

'GÖRÜLEN EKSİKLER NEDENİYLE 3 AY KAPISINA MÜHÜR VURULDU'

“İşletmenin faaliyetinde çevre mevzuatı kapsamında görülen eksiklikler nedeniyle; 3 ay kapısına mühür vuruldu. Bununla da kalınmayıp; işletmenin çevreyi kirletmesi nedeniyle; Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunuldu. İşletmenin, tüm tedbirleri aldığı bilirkişi raporlarıyla tespit edilince faaliyetine tekrar başladı.”

'BAKANLIK İŞLETMENİN KAPASİTE ARTIŞI KARARINI VEREMEZ'

İşletmenin kapasite artırmasına yönelik kararın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan alınmasının mümkün olmadığını sözlerine ekleyen Kurum, “Bize iftira atanlar şunu da bilir ki; Çevre Bakanlığı işletmenin kapasite artışı kararını vermez, veremez, çünkü böyle bir yetkisi yoktur. Sadece ve sadece kapasite artışının çevreye etkisini ölçer, onaylar ya da onaylamaz.” dedi. Dün geceden itibaren tek merkezden yönetilen sistematik ve bilinçli bir algı operasyonu ve kara propagandanın başlatıldığını ifade eden Kurum, “Milletimizi yasa boğan böylesi bir hadise, siyasi bir istismara dönüştürüldü. Masabaşında üretilmiş pek çok yalan haber ve tezvirat sağa sola servis edildi. Milletimiz bu kötü niyeti çok iyi biliyor, çok iyi tanıyor. Vatandaşlarımızın daha toprağın altında olduğu bir yerde, 85 milyonun gözünün, aklının, kalbinin burada olduğu bir aşamada; bu olayı siyasete alet etmek vicdansızlık, insafsızlık değil de nedir? Hangi insani duyguya, hangi insani erdeme uygundur? İnsanımızın canları üzerinden siyasi ikbal peşine düşenleri, milletimizi aldatmaya çalışanları bu millet affetmeyecektir. Bu millet, bu siyaset simsarlarını, bu algı operasyonlarını boşa çıkaracak, unutmayacak, onları derin vicdanıyla ve ferasetiyle cezalandıracaktır.” sözleriyle konuşmasını tamamladı.

'HANGİ VİCDANLA, HANGİ DUYGUYLA BU KONUYU İSTANBUL SEÇİMLERİNE GETİRDİNİZ?'

Dün geceden itibaren tek merkezden yönetilen sistematik ve bilinçli bir algı operasyonu ve kara propagandanın başlatıldığını belirten Kurum, “Milletimizi yasa boğan böylesi bir hadise, siyasi bir istismara dönüştürüldü. Masabaşında üretilmiş pek çok yalan haber ve tezvirat sağa sola servis edildi. Milletimiz bu kötü niyeti çok iyi biliyor, çok iyi tanıyor. Biz vicdan sahibi herkese soruyoruz? Siz hangi vicdanla, hangi duyguyla bu konuyu İstanbul’a ve İstanbul seçimlerine getirdiniz? Vatandaşlarımızın daha toprağın altında olduğu bir yerde, 85 milyonun gözünün, aklının, kalbinin burada olduğu bir aşamada; bu olayı siyasete alet etmek vicdansızlık, insafsızlık değil de nedir? Hangi insani duyguya, hangi insani erdeme uygundur?” diyerek açıklamasına devam etti.

'İNSANIMIZIN CANLARI ÜZERİNDEN SİYASİ İKBAL PEŞİNE DÜŞENLERİ MİLLETİMİZ AFFETMEYECEKTİR'

Kurum, “İnsanımızın canları üzerinden siyasi ikbal peşine düşenleri, milletimizi aldatmaya çalışanları bu millet affetmeyecektir. Bu millet, bu siyaset simsarlarını, bu algı operasyonlarını boşa çıkaracak, unutmayacak, onları derin vicdanıyla ve ferasetiyle cezalandıracaktır. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Şu anda bizim tek bir gayemiz var. O da canlarımızın bir an önce kurtulmasıdır. Ben tekrar ailelerimize, Erzincan’ımıza, milletimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.” dedi.