Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çekya’nın başkenti Prag’da Avrupa Siyasi Topluluğu toplantısı sonrasında açıklamalarda bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunan gazetecinin, 'Bir gece ansızın gelebiliriz ne demek? Yunanistan'a saldırıda bulunuruz mu demek istiyorunsuz?' sorusuna da cevap verdi.

BAŞKAN ERDOĞAN: SİZ ANLADIĞINIZA GÖRE...

Yunan gazetecinin sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Yani konuyu anlamışsın aslında. Bu sadece Yunanistan için geçerli değil. Bizi rahatsız eden, bize saldıran hangi ülke olursa olsun. Onlara karşı bizim cevabımız bir gece ansızın gelebiliriz. Bunu böyle anlamaları lazım. Şu an itibariyle siz anladığınıza göre herhalde onlar da anlamıştır. '' diye cevap verdi.

Basın toplantısında Yunanistan'a tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan şu ifadeleri kullandı:

"MİÇOTAKİS KONUŞMAMDAN RAHATSIZ OLMUŞ"

Bu akşam yemekte konuşmam vardı. Konuşmamı yaptım. Beyefendi konuşmadan çok rahatsız olmuş. Rahatsız olduğu için de aslında bu tür yemek adabına terstir; kimden izin aldı, nasıl yaptı bilmiyorum, herhalde başkandan almıştır izni. Orada çıktı bir konuşma yaptı. Yani kendisine işte bizim biraz ağır gelecek ifadeler kullandığımızı söyledi. Aslında ağır bir şey de yoktu. Olması gereken yerde değiller. Hala bunları biliyorsunuz,bütün politikaları yalan üzerine kuruludur.

'ARAYA BİRÇOK ÜLKE SOKUYORLAR'

Hep yalan, dürüstlük yok. Hadi bir araya gelelim dediğinizde, kıyıdaş ülkelerle filan, buna da yanaşmazlar. Ama Türkiye'den kendileri daha ön adım atmayı filan bekliyorlar. Araya da birçok ülkeyi sokuyorlar. Bugün birçok ülke onlarla münasebetleri konusunda bizden adım atmayı beklediler. Aynı şekilde Güney Kıbrıs, 'Konuşalım bir araya gelelim' dedi. 'Şimdi konuşuyoruz işte ayakta. Ama sizin bir yerlerden izin almanız gerekiyor' dedim. 'Yok, izin almam' dedi. 'Bugüne kadar böyle geldi bu iş, izin almadan konuşamazsınız' dedim. 'Benim iki ayım kaldı bu işi konuşalım' diye laflar etti. Muhataplarınız belli, bu görüşmeleri yapabilirsiniz, bizim de şu an itibariyle Yunanistan'la görüşeceğimiz herhangi bir şey yok, zamana bırakmak suretiyle, zaman içerisinde temenni ederiz ki bir konuşma fırsatını yakalarız.