Bakırçay Üniversitesi Coğrafya Bölümü Başkanı Prof. Dr. Şermin Tağıl, gittikçe artan iklim değişikliğinin etkilerinin günlük hayatta daha fazla hissedilmeye başladığını ifade etti.

Deniz suyu sıcaklığının yaz aylarından beri ortalamanın altına düşmediğini belirten Tağıl, şöyle konuştu:

"Bu yıl deniz suyu sıcaklıkları ağustos ayında 21,1 santigrat dereceyle uzun dönemli rekor kırdı. Yazdan bu yana deniz yüzey suyu soğumadan her zaman ortalamanın üstünde seyretti. Geçen ocak ayında bütün okyanuslar 21,1 santigrat dereceyle ağustos rekorunu egale etti. Şubat ayında da deniz yüzeyi sıcaklıklarının yüksek seyrettiğini görüyoruz. Bu böyle giderse temmuz ve ağustos aylarında daha da yüksek deniz suyu sıcaklıklarıyla karşılaşacağız. Geçen yıl El Nino yılına girdik buna bağlı bir yüzey sıcaklık artışıydı. El Nino ocak ayıyla birlikte kesintiye uğradı, şimdi La Nina'ya doğru bir geçiş öngörüyor ama hala okyanus sularının neden ortalamanın üstünde seyrettiğini tam olarak söyleyemiyoruz."

Paris İklim Anlaşması ile küresel ortalama yüzey sıcaklığındaki artışı 2 derece ile sınırlandırmanın, mümkünse de 1,5 derecenin altında tutmanın amaçlandığını anımsatan Şermin Tağıl, sıcaklıklardaki 1 derecenin büyük risklere neden olabildiğini dile getirdi.

Deniz yüzeyi sıcaklıklarının sınır değerine ulaşmak üzere olduğunu vurgulayan Tağıl, "Böyle giderse yazın hem deniz yüzeyi sıcaklıkları hem de kara sıcaklıkları Paris Anlaşması'yla öngörülen 1,5 santigrat derece sıcaklık değerini aşma ihtimali yüksek gözüküyor. Rekorlardan söz ediyoruz ama uzun süreli tahminlerde yanılma payı tabii ki ihtimal dahilinde. Şimdiki durum ve kış boyunca izlediğimiz okyanus sıcaklıkları bize 2024 yazında rekorlarla karşılaşabileceğimizi gösteriyor." değerlendirmesinde bulundu.