Yapay zeka, tüp bebek tedavisindeki rolüyle birçok çiftin umudunu artırıyor. Embriyo transferi sürecinde yapay zeka kullanımı, en kaliteli ve tutunma oranı yüksek embriyonun seçilmesine olanak tanıyor ve bu da canlı doğum oranlarını büyük ölçüde artırıyor. Yapay zeka, tüp bebek tedavisi sürecinde embriyo kalitesini hızlı bir şekilde analiz edebilme yeteneğiyle dikkat çekiyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Çiğdem Yayla Abide, "Tüp bebek merkezlerinde kullanılan yapay zeka algoritmaları, embriyoların genetik ve morfolojik özelliklerini değerlendirerek gebelik şansını maksimize etmekte. Bu sayede, çiftlerin ilk denemede başarılı sonuçlar elde etme olasılığı artmakta, tedavi süreci daha etkili ve güvenilir hale gelmekte. Embriyoloji laboratuvarlarında, yapay zeka destekli embriyo seçimiyle, en uygun adaylar belirlenmekte ve çiftlere en yüksek başarı şansı sunulmakta” diyor. Çok yakın bir süre önce Türkiye’de de uygulanmaya başlayan akıllı sperm uygulamasıyla kaliteli embriyo oluşumunun daha da arttığını ifade eden Abide, “Yapay zeka hem embriyo hem de sperm seçiminde kullanılabiliyor, böylece başarılı sonuca ulaşma olasılığı daha da yükseliyor, hareketliliği, hızlılığı, morfolojisi en iyi olan sperm yapay zeka ile saniyeler içerisinde tespit edilebiliyor” diyor.

GELECEKTE, YAPAY ZEKA DESTEKLİ EMBRİYO SEÇİMİ STANDART BİR UYGULAMA HALİNE GELEBİLİR

1997 yılında yapılan ilk yapay zeka denemesi, tüp bebek tedavisinde devrim niteliğinde bir adım oldu. O günden bugüne, yapay zeka uygulamaları tüp bebek alanında giderek artıyor. Embriyo seçimi, gebelik olasılığının tahmini ve tedavi protokollerinin kişiselleştirilmesi gibi çeşitli alanlarda kullanılan yapay zeka, tüp bebek tedavisindeki başarı şansını artırmak için önemli bir araç haline geldi. Abide, "Yapay zeka destekli embriyo seçimi, embriyoların hücresel yapısını inceleyerek insan gözüyle görülemeyen detayları ortaya çıkarabiliyor. Gelecekte, yapay zeka destekli embriyo seçiminin standart bir uygulama haline gelmesi bekleniyor. Bu teknolojinin daha da geliştirilmesi, tedavi başarı oranlarını artırabilir" diyor.

YAPAY ZEKA DESTEKLİ TÜP BEBEK TEDAVİSİ, GENETİK RİSKLER HAKKINDA ÖNEMLİ BİR TARAMA TESTİ NİTELİĞİ TAŞIYOR

Yapay zeka destekli tüp bebek tedavisinin ilk denemesinde gebelik oranlarının oldukça yüksek olduğunu belirten Abide, "Bizim için önemli olan sadece gebelik haberini vermek değil, aynı zamanda sağlıklı bebeklerin doğumunu müjdelemek. Tedavi sürecinde her aşamada en iyiyi hedefleyerek teknolojiyle desteklenen yöntemlerle başarıyı artırmaya odaklanıyoruz" diyor. Abide, ayrıca yapay zeka destekli tüp bebek tedavisinin çiftlere genetik riskler hakkında önemli bir tarama testi niteliği taşıdığını belirtiyor; "Yapay zeka, risk faktörlerini tespit ederek çiftleri genetik tanılı tüp bebek yöntemine yönlendirebilir. Bu yöntem gebelikteki düşük riskini en aza indirir ve genetik hastalıklarla doğan bebeklerin sayısını azaltır. Ancak, genetik tanı için belirli kriterler bulunmaktadır" diyor. Abide, eğer anne adayı 38 yaş ve üstü ise, iki kez en iyi kalite beşinci gün embriyo transferine rağmen gebelik oluşmamışsa, daha önce gebelik kaybı yaşanmışsa veya genetik bir bozukluk tespit edilmişse, anne veya baba adayında genetik bozukluk öyküsü varsa, genetik tanılı tüp bebek yöntemine başvurulabileceğini belirtiyor.

YAPAY ZEKA TÜP BEBEKTE PSİKOLOJİK YORGUNLUĞUN DA ÖNÜNE GEÇİYOR

İlk denemede başarıya ulaşma, düşük olasılığını azaltma, en iyi embriyoları dondurma şansı tedavi sürecinde çiftleri maddi ve manevi katkı sağladığının da altını çizen Abide; “Bu yöntem tekrarlayan tüp bebek başarısızlığının önüne geçerek bazen ilk denemede bile çocuk sahibi olma fırsatını sunuyor. Tekrarlayan başarısızlıklarda çiftler psikolojik yorgunluk yaşıyorlar. Maddi anlamda da oldukça zorlanabiliyorlar. Psikolojik yorgunluk tedavi sürecini oldukça olumsuz etkiliyor. Yapay zeka yöntemiyle bu süreci çok kısa sürede atlatmak mümkün” diyor.