Kiracı olmanın getirdiği maddi baskılar, barınma güvencesinin olmaması ve ev sahipleriyle yaşanan gerilimler, insanların ruh sağlığı üzerinde ciddi bir yük oluşturuyor. Kira artışı korkusu, tahliye endişesi ve sürekli bir taşınma ihtimalli milyonlarca kiracı için adeta kronik bir kaygı kaynağı haline gelmiş durumda.
Bilim insanları tarafından yapılan araştırmalarda özellikle İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya gibi büyük şehirlerde yaşayan kiracıların bu durumu daha çok yaşadığı görüldü.
Yapılan araştırmalar katılımcıların büyük çoğunluğunun kira ödeme stresinin hayatlarının merkezinde yer aldığı belirtildi. Bu durumun uyku bozukluğu, anksiyete ve depresyon gibi ciddi psikolojik sorunları da beraberinde getirdiği tespit edildi.
İngiltere'deki Essex Üniversitesi ile Avustralya'daki Adelaide Üniversitesi tarafından yapılan ortak araştırmada kirada oturmanın sadece psikolojik değil, aynı zamanda biyolojik olarak ortaya çıkardığı sorunların olduğu da tespit edildi.
BBC'nin haberine göre araştırmada ev kiralamanın yaşlanmayı hızlandırdığı ortaya çıktı. Araştırmacılar 'Kiracı olmak, hücresel yaşlanma üzerinde güçlü bir etki yaratıyor' ifadelerini kullandı.
Genel olarak kiracıların ucuz olmasından dolayı daha bakımsız, rutubetli evleri tercih ettiği görüldü. Bu tarz evlerde yaşayan insanlarda solunum yolu hastalıklarının görülme ihtimali artıyor.
Bakımsız evlerin yanı sıra daha kirli çevrelerde bulunan konutlar da yine ucuz olmasından dolayı kiracılar tarafından çok tercih ediliyor. Gürültü ve hava kirliliğinin yoğun olduğu çevrelerde yaşamak yaşlanmayı hızlandıran faktörler arasında yer alıyor.
Araştırmacılar tarafından açıklanan bilgilere göre kiralık evde oturmak işsizlik veya sigara içmekten daha fazla stres yaratıyor. Araştırmada 'Kiracılığın getirdiği stres işsizlik ya da sigara içmek gibi stres yaratan durumlardan bile daha fazla' ifadeleri yer aldı.




