Türkiye'de koronavirüsle mücadelede hastanelerde kurulan Covid-19 yoğun bakım servislerindeki sağlık çalışanları, gece gündüz özveriyle çalışıyor. Yoğun bakımda aileleri yanlarında olamayan hastaların yeme, içme gibi tüm ihtiyaçlarını da sağlık çalışanları karşılıyor. Sağlıkçılar, hastaları yaşama döndürebilmek için savaş verirken bir yandan da aralarında duygusal diyaloglar yaşanıyor. Trabzon'da Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yoğun bakımda görev yapan, yorucu geçen mesainin ardından taktığı maske nedeniyle yüzünde izler oluşan, bu sırada çektiği fotoğrafı sosyal medyadan paylaşınca büyük övgü alan hemşire Seher Altuncu, sağlıkçıların simgesi oldu.

Bu fotoğrafın simge olmasını kişisel olarak algılamıyorum. Aslında bu dönemde hemşireliğin ön plana çıkmasından dolayı çok mutlu oldum. O fotoğraf bence hemşirelerin, ne kadar fedakar ve vefalı olduğunu vurguluyor. Ben lisede de hemşirelik okudum, üniversitede de hemşirelik bölümünden mezun oldum. Her zaman insanlara yardım etmeyi sevdim.Bu nedenle hemşirelik benim için çok farklı, çok onurlu bir meslek olduğunu düşünüyorum. Hemşireler Günü, yıllardır kutlanıyor ama son 2 yıldır pandemiyle birlikte hemşirelik mesleği çok daha ön plana çıktı. Hemşirelik olmazsa, hastanelerde çoğu iş sekteye uğrayabilir.

 

Bu dönemde fedakarlık yapan, ailesinden kendisini ayıran, çocuklarıyla arasına mesafe koyan ve hasret kalan çok hemşire var. Anne olup, çocuğunu riske atıp alana gidip, Covid'li hastanın yanına girdiler. Bu parayla yapılacak bir meslek değil, çok farklı bir meslek. Yoldan geçen birine 'sana şu kadar para vereceğim, Covid hastalarının arasına girer misin?' desen, çoğu kişi buna cesaret edemez...