Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, toplantı öncesinde Ankara Spor Salonu önünde kendisini bekleyen vatandaşlara hitap etti.

Cumhuriyet Bayramı'nın bir gün öncesinde Türkiye Yüzyılı'nın kutlandığını ifade eden Erdoğan, Türkiye Yüzyılı'nda nelerin bulunduğunu programda açıklayacağını söyledi.

Erdoğan ilk hedefin yeni Anayasa olduğunu belirterek, Ülkemizi darbe Anayasası ayıbından kurtaracak yeni, sivil, özgürlükçü bir Anayasaya kavuşturma girişimlerimiz hayata geçemedi. 12 Eylül Anayasası'nın raf ömrü çoktan doldu. Her şeyiyle milli iradenin ürünü yeni bir Anayasayı ülkemize kazandırmak vizyonumuzun ilk hedeflerinden biridir." ifadelerini kullandı.

Spor salonunun bulunduğu bölgede muharip insansız uçak sistemi Bayraktar Kızılelma'nın, Gökbey helikopterinin, zırhlı taşıyıcıların yer aldığını aktaran Erdoğan, laf değil icraat ürettiklerini ifade etti.

"Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri." diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Biz eserlerimizle konuşuyoruz. Onlara da sorun, siz bu ülkede ne yaptınız? 20 yıldır yaptıklarımızla konuşuyoruz. Eğitimde neler yaptık, zaten hepsini biliyorsunuz. Sağlıkta neler yaptık, zaten biliyorsunuz. Ulaşımda neler yaptık, biliyorsunuz. Enerjide nereden nereye geldik biliyorsunuz. Tarımda neler yaptık biliyorsunuz."

Tanıtım programında yeni dönemde neler yapılacağını anlatacağını bildiren Erdoğan, "Fakat 7 ayımız var, 7 ay içerisinde durmak yok yola devam." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere, kadınlara, parti teşkilatına inandığını vurguladı.

"Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" vurgusu yapan Erdoğan, "Kimse bizi bölemeyecek. Kimse bizim önümüze taş koyamayacak. Yeter ki biz birbirimizi Allah için sevelim." dedi.

 Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar:

Cumhuriyetimizin birinci asrının son yılına hazırlandığımız şu günde Türkiye Yüzyılı'nın ahdi için bir araya geldik. İnşallah Türkiye Yüzyılı'nı da milli hafızamıza kazıyacağız.

Osmanlı devletiyle birlikte milletimizi tarihe gömmek isteyenler bu defa doğrudan karşımıza çıkmadılar. Bunun yerine en elverişli gördükleri aracı kullanarak Anadolu'yu işgal ettiler. Milletimiz, yurdunu alçaklara uğratma sakın diyerek son bir silkinişle milli mücadeleyi başlattı ve zafere ulaştırdı. Anadolu'daki üçüncü büyük devletimiz olan Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun ilanıyla kendi içinde pek çok merhale ve mücadeleyi barındıran yeni bir döneme adım attık.

Cumhuriyetimiz maalesef bir asrın önemli kısmında kendi içinde barışık yaşayamadı. Emperyalistlerin ülkemiz üzerindeki hesapları hiç eksik olmadı. Bu kirli hesaplarda kullanılan maşalar da hiç eksik olmadı. Dün vardı, bugün de var. Ülkemiz milli iradenin üstünlüğüne dayanmak yerine, vesayet güçlerinin güdümünde kalan yönetimlerin elinde altın kıymetinde yıllarını heba etti. 

Şehit Başbakan Menderes'in, "Yeter, söz milletin" diyerek başlattığı demokrasi ve kalkınma hamlesi, idam sehpasında kesintiye uğradı. Rahmetli Özal'ın "Devlet, millet içindir" diyerek ülkeyi tekrar demokrasi ve kalkınma rotasına sokma girişimi koalisyon dönemlerinin kaosu içinde kaybolup gitti. Aynı şekilde rahmetli Demirel'in, rahmetli Ecevit'in, rahmetli Erbakan'ın, rahmetli Türkeş'in ülke için başlattığı girişimler hep darbe ve vesayet duvarına çarptı. 

Milletimizin teveccühüyle ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimiz 2002 Kasım'ında böyle bir Türkiye mirası aldık. Elbette Cumhuriyetimizin ilk 80 yılında başlatılan, bir kısmı neticeye ulaşan güzel işler vardı. Ama ülkemizin ulaşmış olması gereken kalkınma ve milletimizin sahip olması gereken demokrasi seviyesiyle bulunduğumuz yer arasındaki fark çok büyüktü. Biz işte bu anlayışla Türkiye'yi 20 yıl boyunca hep "Durmak yok, yola devam" diyerek büyüttük. Geliştirdik, güçlendirdik, zenginleştirdik. 

'20 YIL DİKENSİZ GÜL BAHÇESİ MİSALİ SADECE ÇALIŞMAKLA GEÇMEDİ'

Tıpkı 15 Temmuz'da olduğu gibi yeri geldiğinde bize canı pahasına sahip çıkan milletimizin desteğiyle, ülkemizin asırlık kayıplarını 20 yılda telafi edecek çalışmalar gerçekleştirdik. Sanılmasın ki bu 20 yıl dikensiz gül bahçesi misali sadece çalışmakla geçti. Yurt içinde ve yurt dışında emperyalistlerin, vesayetçilerin ve darbecilerin ne kadar aparatı varsa hepsi de üzerimize salındı. Yeri geldi bildiriler yayınladılar. Yeri geldi tuzaklar kurdular. Yeri geldi bürokratik oligarşiyi, yeri geldi terör örgütlerini harekete geçirdiler. Partimizi kapatmaya kalktılar. Bunlarla kalmayıp doğrudan silaha da sarıldılar. Biz hiçbir zaman şikayet etmedik, hep mücadele ettik. Demokrasi ve kalkınma adımlarımıza çelme takındığımızda çözümü sadece milletin sinesinde aradık. Cumhuriyetimizin ilk yüzyılının en kritik demokrasi ve kalkınma atılımını her türlü siyasi, sosyal sınıflamaların ötesine geçen ortak akılla, iradeyle, vicdanla gerçekleştirdik. Geçmişte ayrıştırılmaya çalışılan kim varsa Türkiye'nin ilk yüzyılının son 20 yılına sığdırdığımız bu büyük devrime katkı vermiştir. İnancından dolayı dışlanan Müslümanın, dilinden dolayı ayrımcılığa uğrayan Kürdün, mezhebinden ötürü baskı gören Alevinin, kısaca bu ülkede herkesin yanında olduk, mücadelesine destek verdik, kayıplarını telafi ettik.

AYASOFYA CAMİİ

Sadece Ayasofya'ya cami olarak açmış olmamız bile küresel vesayete karşı gerçekleştirilmiş bir büyük meydan okumadır. Kendisini hangi ideoloji, inanç ve köken kavramıyla ifade ederse etsin bu tarihi dönemde hakkın, hakikatin, doğrunun yanında yer alan her bir vatandaşıma şükranlarımı sunuyorum. 

Ne diyor gönül sultanı: Aşk ile yürüyen sırtında dünyayı taşır, aşksız yürüyen beden diye ceset taşır. Milli iradeyi güçlendirerek vesayeti adım adım gerilettik. Demokrasiyi güçlendirerek, darbelere zemin hazırlayan şartları birer birer ortadan kaldırdık. Takip eden değil, takip edilen bir ülke haline geldik. Bugün Türkiye Yüzyılı için milletimizin karşısına böyle bir müktesebatla, karneyle çıkıyoruz. Rabbimize her gün, her an bize böyle bir milletin mensubu olma şerefini bahşettiği için dua ediyorum. 

Hiçbir beşeri hırsımız, hiçbir dünyevi kaygımız, hiçbir beklentimiz olmadığının bilinmesini isterim. 

İLK HEDEF YENİ ANAYASA

Ülkemizi darbe Anayasası ayıbından kurtaracak yeni, sivil, özgürlükçü bir Anayasa kavuşturma girişimlerimiz hayata geçemedi. 12 Eylül Anayasası'nın raf ömrü çoktan doldu. Her şeyiyle milli iradenin ürünü yeni bir Anayasayı ülkemize kazandırmak vizyonumuzun ilk hedeflerinden biridir.

BAŞÖRTÜSÜ İÇİN ANAYASA TEKLİFİ

Önümüzdeki hafta teklifimizi Meclis'e sunacağız. Ülkemizin gündeminde böyle bir şey yoktu. Ama maalesef birileri bunu ülkemizin gündemine soktular. Madem soktunuz, öyleyse biz de adımımızı atıyoruz.

Aile kurumumuzu sapkın akımların tehdidinden koruyacak bir Anayasa değişikliği teklifi hazırladık.

Bugün burada ilhamını ecdadın bin yıllık şanlı mazisinden, cesaretini 40 yıllık birikiminden alan Türkiye Yüzyılı'nın müjdesini paylaşıyoruz. Cumhuriyetimizin 99 yılını 2023'te 100'e tamamlarken bütün dikkatimizi, enerjimizi Türkiye Yüzyılı'na hasledeceğimizi herkesle paylaşıyoruz.

Hayırlısı olsun, hayırlı olsun diyorum. Daha nice hayırlı adımlara vesile olsun. 

'SİZLERİN HUZURUNA ÇIKMAK KOLAY DEĞİL'

Dünyanın siyasi ve ekonomik krizlerin pençesinde kıvrandığı bir dönemde Türkiye Yüzyılı gibi bir programla sizlerin huzuruna çıkmak kolay değil. 

Öyle riskli bir dönemdeyiz ki bundan sonra atacağımız adımlarla ya bu ligin ön sıralarındaki yerimizi alacağız ya da tekrar geriye düşme riskiyle karşı karşıya kalacağız. Ömründe tuğla üstüne tuğla koymamış, bir gönül tamir etmemiş, herhangi bir esere imza atmamış olanların rahatlığı sizleri yanıltmasın. 

Eğer ülke ve millet olarak eser üstüne eser koyarak yolumuza devam etmezsek bir süre sonra yerimizde yeller esmesi kaçınılmazdır.

Türkiye Yüzyılı, kimlik siyaseti yerine birlik siyasetini kutuplaştırma yerine bütünleştirmeyi hedeflemektedir.

Sadece kendilerine hak gördükleri kamu hizmetlerine talip olan insanımızı küçümsüyorlardı. 

Biz hiçbir zaman ayrım yapmaksızın milletimizin tüm fertleriyle bu zihniyetin dışlamasından kurtaracak adımları attık.

EĞİTİM, SAĞLIK VE SPOR

Eğitimde yükseköğretim dahil yıllık bütçeyi 304 milyon liranın üzerine çıkardık. Derslik sayılarını arşa çıkardık. Öğretmen sayısını artırdık. Ders kitaplarını öğrencilerimize ücretsiz olarak dağıttık. Üniversite sayısını ve akademik personel sayısını çoğalttık. 

Sağlıkta hastane yatak sayımızı 264 bine çıkardık. 20 şehir hastanemizi tamamlayıp hizmete sunduk. 13 şehir hastanemizin inşasına da devam ediyoruz. Sağlık personeli sayısını 1 milyon 350 bine çıkardık. 

Toplam spor tesisi sayımızı 4 bin 290'a çıkardık. Toplam yurt kapasitesi sayımızı 182 binden 850 bine ulaştırdık. Yükseköğrenim burs miktarını 45 liradan 850 liraya çıkardık. Yurtlarımızdaki öğrencilerimize 800 lira yardım yapıyoruz.

AİLE VE SOSYAL YARDIMLAR

Aile ve Sosyal yardımlarda 540 milyar lira kaynak aktardık. Yaşlılarımıza her türlü destek sağlıyoruz. Şehit yakını ve gazilerimize hayatın her alanında sahip çıkıyoruz. Kadına karşı şiddetin önlemlemesi konusunda çok önemli mesafe katettik.

KANAL İSTANBUL

Kanal İstanbul projesi... Muhalefet karşı çıkıyor. Siz zaten bugüne kadar neye karşı çıkmadınız ki? Her atılan adama karşısınız. Dikili bir taşınız yok. Biz Kanal İstanbul yapacağız diyoruz, onlar diyor ki olmaz. Yapacağız. Köprünün temelini attık. Şu anda o yürüyor. İnşallah yakında da Kanal İstanbul'un çalışmaları başlayacak. Ama bu muhalefetin kafası basmaz. Anlamaz bunlar.