Kanser hücresinin özellikleri

Kanser oluşumuna yol açması muhtemel hücrelerin birkaç özelliği vardır:

-Aktif olarak çoğalırlar, ölümlerine veya durgunluklarına yol açması gereken sinyallere tepki vermezler.

-İçinde bulundukları normal hücrelerin işlevlerini sağlamazlar, bir meme kanseri hücresi, normal bir meme hücresinin görevlerini yerine getirmez.

-Bir tümör oluşturmak için kümelenirler.

-Hücre içi kaynakları yönlendirme yeteneğine sahiptirler. Tümörler genellikle doğrudan oksijen, enerji ve büyüme faktörleri ile beslenmelerine izin veren bir kan damarı ağı geliştirir.

-Vücudun bağışıklık savunmasının onlara saldırmasını önleyebilirler.

Modern tıp, çeşitli kanser türlerini erken tespit etmek için dev adımlar atmış olsa da, bazı kanser türlerini tespit etmek oldukça zordur.

İşte tespit edilmesi zor kanser türleri:

Pankreas kanseri

Pankreas kanseri nadir görülse de oldukça ölümcüldür. Kan örneklerinden moleküler genetik testler gibi bu tür tümörleri erken tespit etmeyi mümkün kılacak yeni teknolojiler ortaya çıkmaktadır. Pankreas kanserinin teşhis edilmesinin bu kadar zor olmasının nedeni içsel, erken evrelerinde ağrısız ve asemptomatik olmasıdır.

Bunun tek istisnası, safra içeren safra kanalının yakınında büyüdüğü zamandır. Bu durumda, kanalın tıkanması hastalığın erken evresinde sarılığa yol açar. Erken teşhis edilen hastalar için tedavi büyük bir cerrahi operasyondur. Kanseri geç evrede tespit edilenler için kemoterapi uygulanır.

Küçük hücreli olmayan akciğer kanseri

Akciğer kanserlerinin büyük çoğunluğu farklı bir organa sıçradığında teşhis edilir. Ve çoğu zaman hastalar sadece kanser akciğer kanseri semptomlarına neden olacak kadar büyüdüğünde, öksürük, zatürree ve nefes darlığı ortaya çıktığında ve kan dolaşımına ve lenfatik sisteme yayıldığında fark ederler.

Küçük hücreli olmayan akciğer kanseri, akciğer kanserinin en sık görülen türüdür, anack, erken teşhis etmek zordur. Çünkü erken evrelerinde semptomları yoktur ve akciğerler görüntülerinde görülmezler. Pozitron emisyon tomografisi (PET) ve bilgisayarlı tomografi (BT) taramaları tanıda yardımcı olabilir. Ayrıca kanser hücreleri akciğer salgılarında, akciğerleri çevreleyen sıvılarda veya biyopside ortaya çıkabilir.

Küçük hücreli akciğer kanseri geç bir aşamada teşhis edildiğinde hayatta kalma oranı ne yazık ki çok düşüktür. Bu nedenle özellikle sigara içenler düzenli tarama yaptırmalıdır.

Yumuşak doku kanseri

Sarkom diğer bir adıyla yumuşak doku kanseri, kemiklerin veya kıkırdak ve yumuşak dokuların kötü huylu tümörleridir. Yetişkinlerde çok nadir görülen bir kanserdir, ancak çocuklarda daha yaygındır. Sarkomlar genellikle cildin yüzeyine bağlı olmadığından, belirti vermeden önce çok büyüyebilirler. Ek olarak, kan belirteçleri üretmezler, kan testlerinde ortaya çıkmazlar.

Tarama bir seçenek değildir. Biyopsi bu kanser için tek tanı aracıdır. Tedavi, hala mümkün olduğunda ameliyat yapılır, çünkü günümüzde var olan kemoterapilerin bu kanser türü için çok etkili olmadığı bilinmektedir.

Karaciğer kanseri

İleri bir aşamadan önce herhangi bir belirti olmadığından, karaciğer kanserinin tespit edilmesi de zordur. Tümör küçükse, fiziksel muayenede tespit edilemez, çünkü karaciğerin neredeyse tüm kütlesi göğüs kafesinin sağ tarafı tarafından korunur. Karaciğer büyüdüğünde, tümörler zaten organ boyunca yayılır. Yeterli sağlıklı karaciğer bırakılamadığı sürece karaciğerin cerrahi olarak çıkarılması mümkün değildir.

Karaciğer kanseri taraması ailenizde hastalık öyküsü varsa veya daha önce HPV teşhisi konduysa önerilir. Alkol bağımlısı birçok kişi, uzun süre siroz veya karaciğer hastalığı yaşadıktan sonra karaciğer kanseri geliştirir.

Böbrek kanseri

Tespit edilmesi zordur, çünkü hastalar belirtiler ortaya çıkana kadar test edilmezler. Bel ağrısı, kronik yorgunluk, açıklanamayan kilo kaybı ve idrarda kan böbrek kanserinin en yaygın belirtileri arasındadır. Böbrekler çok derinde yer aldığından, fiziksel kontrol sırasında küçük böbrek tümörleri görülemez veya fark edilemez. Ayrıca, yüksek risk altında olmayan hastalar böbrek kanseri için genellikle taranmaz.

Von Hippel-Lindau hastalığı (VHL), böbreğin papiller karsinomu veya Birt-Hogg-Dubé sendromu (BHD) gibi genetik hastalıkları olanların böbrek kanseri riski daha yüksektir.

Yumurtalık kanseri

Yumurtalık kanseri kadınlarda çok sık görülmese de, kanser ölümlerinde üst sıralarda yer alır ve kadın üreme sisteminin diğer kanserlerinden daha fazla öldürücüdür. Diğer kanserlerde olduğu gibi, erken teşhis edilirse tedavi şansı yüksektir. Ancak yumurtalık kanserlerinin çoğu başlangıcında tespit edilemez.

Bu kanseri tanımlamadaki zorluk, karın boşluğunun büyüklüğü ve elastikiyetinde yatar. Küçük bir kanserdir ve erken evrelerde hiçbir belirti ortaya çıkarmaz. Çoğu zaman, üç veya dördüncü evrede teşhis edilir.

Beyin kanseri

Çoğu zaman beyin ve omurilik kanserleri ortaya çıkardığı belirtiler nedeniyle teşhis edilir, ancak bunlar genellikle hastalığın geç evrelerinde ortaya çıkar. Örneğin, motor kortekste bir tümör (beynin hareketleri kontrol eden bölgesi), bir kol veya bacakta zayıflık gibi belirgin bir eksikliğe neden olacaktır. Ancak çoğu zaman tümörler, belirgin zayıflık veya konuşma güçlüğü gibi açık belirtiler ortaya çıkarmazlar. İnce motor görevleri yerine getirirken elde sakarlıklar gibi belirsiz semptomlara neden olurlar.

Hastalar bazen sadece sevdikleri tarafından fark edilebilen ince kişilik değişiklikleri gösterirler. Erken teşhisin önünde başka bir engel daha vardır, bir beyin tümörünün en yaygın belirtisi baş ağrısıdır. Baş ağrısına sahip olmak o kadar yaygındır ki, hastalar bu belirtiyi kaçırabilir.

Şu an için görüntüleme dışında tarama yapılmamaktadır Kesin bir tedavisi yoktur ve amaç nörolojik fonksiyonları mümkün olduğunca uzun süre korumak ve tümör büyümesini kontrol etmektir.