İçişleri Bakanı Süleyman Soylu paylaşımında, "İki gün PKK'nın ipini bekledin. Bizi yine şaşırtmadın. Sizin bu devletle bir meseleniz var. Derdiniz, ortağınız PKK'yı kurtarmak" ifadelerini kullandı.

İçişleri Bakanı Soylu sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Kılıçdaroğlu; İki gün PKK'nın ipini bekledin. Bizi yine şaşırtmadın. Sizin bu devletle bir meseleniz var. Yapılan saldırıyı ilk önce adamların DEAŞ'a yıktı. Tutmayınca adamların "cinnet geçiren bir kadın polis" yalanına sarıldı. Derdiniz, ortağınız PKK'yı kurtarmak" ifadelerine yer verdi.

Bakan Soylu'nun açıklamasının tamamı şu şekilde:

Kılıçdaroğlu; İki gün PKK'nın ipini bekledin. Bizi yine şaşırtmadın. Sizin bu devletle bir meseleniz var. Yapılan saldırıyı ilk önce adamların DEAŞ'a yıktı. Tutmayınca adamların "cinnet geçiren bir kadın Polis" yalanına sarıldı. Derdiniz, ortağınız PKK'yı kurtarmak

Saldırıyı PKK yaptığı belli olup, devletin yargının tespitlerine rağmen teröristleri gazeteci kılığına sokup Türkiye'ye "en büyük gazeteci cezaevi" iftirasıyla teröristleri aklaman ortaya çıkınca PKK açıklamasına sığınacak zavallısın

1- Teröristi taşıyan taksici teşhisini yaptı

2- Yıllarca terör örgütünde birlikte olduğu örgüt mensubu sözde ölümsüzler taburunda sabotajcı eğitimi alıp Türkiye'de eylem yapmak üzere görevlendirildiğini belirtip hemen teşhisini yaptı.

3 - Hoşuna gitmeyecek ama parmak izleri ile yapılan çalışmada bir tanesinde eşleşme çıktı

4 - Kurtarıcın PKK'nın açıklamasındaki teröristlerle ilgili tüm detaylara da çalışılıyor.

5 - PKK'nın açıklamasını referans alıp kabul ettiği teröristlerle ilgili henüz sonucu çıkmamış raporların üzerinden terör örgütünü ve utanılacak parti raporunu korumaya alıyorsun

Yani terör örgütünün tespiti imkansız Suriyeli isim verip, "Zozan arkadaşımızın (yani Dilşah Ercan) bu olayla herhangi bir ilgisi yoktur, görevinin başındadır." demesine sığınmaktan bile utanmıyorsun. 6'lı masada sıkıştın PKK'ya sığındın Yazıklar olsun...

Şimdi ana fikriniz ne? Ne demiş oldunuz... PKK'nın gazetecilerini savunmak yetmedi, bir de PKK'nın basın sözcülüğüne mi soyundunuz? "Görevinin başında" dedikleri, görev ne? Madem PKK adına konuşuyorsunuz, bunu da siz açıklamalısınız...

KILIÇDAROĞLU NE DEMİŞTİ?

Mersin’in Mezitli ilçesinde bulunan polisevine 26 Eylül'de saldırı gerçekleştiren iki terörist öldürüldü. Öldürülen teröristlerden birinin Zozan Tolan kod adlı Dilşah Ercan olduğu tespit edildi. Terör örgütü PKK, saldırıyı üstlenen bir açıklama yaptı. Örgütün açıklamasında öldürülen teröristler arasında Dilşah Ercan'ın bulunmadığı öne sürüldü.

PKK'DAN SONRA AYNI AÇIKLAMA KILIÇDAROĞLU'NDAN

PKK'nın bu açıklamasının ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da benzer bir söylemde bulundu. Sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan Kılıçdaroğlu, partisinin geçmişte hazırladığı 'tutuklu gazeteciler' raporunda 'mağdur gazeteci' olarak nitelendirdiği terörist Ercan'ın saldırıyı gerçekleştirmediği imasında bulundu.

Kılıçdaroğlu paylaştığı mesajda, ''İki gündür kirli propaganda yürüten Erdoğan ve yaveri fotoroman Süleyman… Öldürülen teröristin DNA raporuna rağmen, tam 2 gündür yalan söylediniz, havuz medyanız manşetler attı. Oysa ben ne dolaplar çevirdiğinizi iki gündür biliyorum. Bile bile yalan söylediniz. Şimdi çıkın ve teröriste ait DNA raporunu açıklayın, bu millet bir kez ağzınızdan doğru bir şey duysun. Başsavcıya dosyaya el koyun dediniz. Başsavcıya sesleniyorum, o dosyayı gizlemeye çalışma, biliyoruz gerçekleri… Utanmıyor musunuz.” ifadelerini kullandı