İşte ön plana çıkan bölümler:

Filistin İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri Ziyad Nahale, katılmış olduğu programda “Gazze’ye ulaştırılan tüm klasik silahların ve uzun menzilli füzelerin Süleymani aracılığı ile yollandığını” belirtti.

“Hamas’ın Şam ile ilişkilerini düzeltmek istediğini” dile getiren Ziyad Nahale “füze üretim planlarının Şam kırsalında denemeleri yapıldıktan sonra Suriye Devlet Başkan Beşar Esad’ın kararıyla Gazze’ye yollandığını” ve “General Süleymani’nin Gazze’ye onlarca gemi silah soktuğunu” açıkladı.

Filistinli Direnişçilerin Askeri Eğitimi

Yayına Şam’dan katılan Filistin Halk Kurtuluş Cephesi Başkan Yardımcısı General Ebu Ahmed Fuad da “Süleymani’nin kendilerine kurtuluş için tek seçeneğin silahlı mücadele olduğu” vurgusunu yaparak “Şehid Süleymani’nin kendilerini mutlak surette destekleyerek füze üretme ve geliştirme deneyimini Gazze’ye aktardığını” belirtti.

FHKC lideri, Süleymani’nin ayrıca hangi ideolojik ve inançsal yönelimde olursa olsun tüm Direniş grupları için bu desteği sağladığını vurguladı.

Fuad, farklı Filistin direniş örgütlerinin ve Hizbullah’ın İran ve de Suriye’de eğitim gördüklerini söyleyerek “Suriye tarihsel olarak direnişin ebesi, gelişim merkezidir ve bunu hiç kimse sorgulayamaz. Suriye, Filistin Devrimi’ne ve tüm direniş fraksiyonlarına açıktır” diye sözlerine ekledi.

Ebu Ahmed Fuad “Filistin direniş örgütlerinin çoğunun Suriye’de eğitim kampları vardır” dedi ve “Mısır’ın eski istihbarat bakanı Ömer Süleyman’ın İran ve Suriye’de eğitim almak için Gazze’den ayrılan örgütleri de görmezden geldiğini” ifade etti.

Hayfa’yı Vuran Füzeler Suriye’den

Eman Stratejik Araştırmalar Merkezi Koordinatörü analist Enis Nakkaş yaptığı açıklamasında “Bazı Arap ülkeleriyle İsrail arasında gerçekliği çarpıtmak amacı ile yapılan şeytani bir ittifak var, Hayfa’yı 2006’da vuran füzeler Suriye’dendi. İki şehit, Süleymani ve Muğniye, Yasir Arafat’ı desteklemek için Karen A gemisini bizzat kendi gözetimlerinde silahla doldurup yolladılar” kaydetti.

Enis Nakkaş,

“Başkan Arafat muhasara altındayken Direniş’ten bazı gençler kendinden yardım istediğinde onları direk olarak Hizbullah’a yönlendiriyordu” dedi ve ekledi: “Suriye Cumhuriyet Muhafızlarının önemli bir kısmı Lübnan’a füze sevk etmekle görevlendirilmişti ve 2006 yılı Savaşı’nda da Suriyeli bu güçler aynı görevlerini sürdürdüler.”

Enis Nakkaş diğer yandan Washington’un Katar üzerinden Tahran’a “İran’a saldırmak istemiyoruz ve bunu ispat için uçak gemimizi geri çekiyoruz” mesajı yolladığını da sözlerine ekledi.

“Arafat Hamas’a Silah Veriyordu”

Programa Londra’dan bağlanan Raialyoum sitesinin baş editörü Abdelbari Atwan “Washington’un tüm bu askeri seferberliği Şehid Süleymani’nin intikamının çok büyük olacağını bildiği için yaptığını, Direniş Ekseni’nin uyumlu bir biçimde faaliyet yürüttüğünü ve son birleşik tatbikatının ise füze üretim teknolojisinin Gazze’ye sokulduğunun ispatı olduğunu” söyledi.

Atwan açıklamasının devamında, “Başkan Yasir Arafat’ın Hamas’a ve tüm direniş hareketlerine silah yolladığını, merhum General Fethi el-Bahriyye’nin Hizbullah ile Yasir Arafat arasında irtibat subayı olarak görev yaptığını ve Beyrut’un güneyini sık sık ziyaret ettiğini” ifşa etti.

Atwan “Suriye bu zamana kadar İsrail ile 5 kez savaştı ve Filistin davasına gelince detaylara takılmaz. Filistin İslami Direniş Hareketi/Hamas bir vakitler Suriye başkentindeki ikinci devlet olarak tanımlanıyordu” kaydetti.

Atwan, Mısır’ın bu dönemde “Sudan ve Libya üzerinden Sina ve Gazze’ye sokulan silah sevkiyatına göz yumduğunu” da sözlerine ekledi.

Tel Aviv’in Korkusu

Gazzeli yazar ve araştırmacı Hasan Lafi de “Tel Aviv, Hamas ile Şam arasındaki ilişkilerin eski durumuna dönmesinden çok büyük endişe duyuyor. Hamas'ın da Şam ile ilişkileri geliştirmek ve ihtilaf sayfalarını kapamak için olumlu adımlar atıyor” biçiminde konuştu.

Lafi,

“Bugün Elbu Kemal’de ve dün Gazze’de görmüş olduğumuz sahneler bölgenin seçiminin Direniş yönünde olduğunu gösteriyor”

kaydetti.

Hasan Lafi sözlerini şu şekilde sürdürdü;

“Tel Aviv’in silahların İran’dan Yemen’e, oradan Sudan ve Sina’ya, burdan da tüneller Gazze’ye sokulduğunu doğruladığını” ve “fotoğrafı olmasa da Mısırlıların silahların Sina’dan Gazze’ye sokulmasını kolaylaştırdıklarını”
açıkladı