Gazeteci-Yazar Serdar Arseven, Youtube Kanalı’nda, 6 Muhalefet Partisi Lideri Zirvesi’nin arka plânına dair önemli değerlendirmelerde bulundu.

Toplantıda, ekonomideki gelişmelerin, yüksek enflasyon oranının ve zamların değerlendirmeye alındığı bilgisini aktaran Arseven, “Muhalefet, 2023 Cumhurbaşkanlığı seçiminde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı siyaseten bitirebileceğine inanmış durumda, hiç bu kadar ümitli olmamıştı!” ifadelerini kullandı.

DAVUTOĞLU VE BABACAN STRATEJİSİ

Serdar Arseven Youtube Kanalı’nda muhalefetin “Erdoğan’ı Bitirme Stratejisi”ni ele alan Deneyimli Gazeteci, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın, Ak Parti camiasının kodlarını çok iyi bilen liderler olarak, “Ak Partililerin psikolojisine” vurgu yaptıklarını belirten Arseven sözlerini şöyle sürdürdü: “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bir süre evvel helâlleşmeden bahsedince, tereddütle karşılanmıştı. Hem Sayın Ali Babacan’ın hem de Sayın Ahmet Davutoğlu’nun tespitleri dikkat çekici. Sayın Temel Karamollaoğlu’nun ne yapmak istediğini bilemiyorum ama, diğer iki ‘muhafazakâr’ ismin telkinleri açık. ‘Korkutmayın bu insanları!’ diyorlar. ‘Gerilimlerin düştüğü, toplumsal kutuplaşmanın azaldığı bir Türkiye. Buna inandırmak lazım, diyorlar. Sayın Davutoğlu, Ak Parti kitlesinin endişelerine dikkat çekiyor. İktidarın elden gitmesi halinde hem ülkenin hem de kendilerinin çok zor durumlara düşeceğinden endişe ettiklerini vurguluyor.”

Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın bir süre evvel “azgın azınlık” vurgusu yaptığını hatırlatan Arseven, “Bunlar iktidara gelirse, 28 Şubat darbe günleri daha da ağır bir şekilde geri gelir!” endişesini yatıştırmak amacıyla sarf edilmiş sözler” dedi.

Youtube kanalındaki konuşmasında, Kemal Kılıçdaroğlu’nun bürokratları tehdit gibi çıkışlarının bu havaya zarar verdiğini belirten Serdar Arseven, bu durumun hem Ali Babacan’ı hem de Ahmet Davutoğlu’nu rahatsız ettiğini vurguladı.

ÇARŞI PAZARA DİKKAT!

Cumhurbaşkanı Erdoğan için önümüzdeki sürecin en önemli meselelerinin “zamlar, etiketler, enflasyon, pahallılık ve vatandaşın geçim sıkıntısı” gibi meseleler olacağının altını çizen Arseven, bu konularda çok belirgin bir rahatlama sağlanamadığı takdirde, 2023 Seçimi’nin Cumhur İttifakı ve özellikle de Ak Parti açısından sıkıntıya gireceğine dikkat çekti.

VATANDAŞIN SESİNE KULAK VERİLDİĞİ GÖSTERİLMELİ

Yerel seçimde İstanbul ve  Ankara’nın kaybedilmesinin Ak Parti açısından önemli bir kırılma noktası olduğunu vurgulayan Arseven, “Bazı konular vardı. Mesela, süresiz nafaka meselesi, mesela Emeklilikte Yaşa Takılanlar meselesi.

Bu konularda adım atılmış olsaydı, İstanbul seçimi kaybedilmezdi. Ak Parti İstanbul ve Ankara yerel seçimini kazanmış olsaydı, şu andaki psikoloji çok daha farklı olurdu. Şu anda psikolojik üstünlük Millet İttifakı’nda. AK Parti teşkilâtı son zamanlarda toparlanmaya çalışıyor. Ben her şeye rağmen avantajın Cumhur İttifakı’nda olduğunu düşünüyorum.” diye konuştu.

Arseven, HDP desteğine muhtaç durumdaki 6 Parti’nin birlikteliklerini sürdürmelerin çok zor olduğunu ancak imkânsız olmadığını da sözlerine ekledi.

NİÇİN 28 ŞUBAT?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal’ın katıldığı, “6 Muhalefet Lideri Yuvarlak Masa Zirvesi”nde, “uzlaşılan metni ilân tarihi” olarak 28 Şubat’ın seçilmesinin de mânidar olduğunu belirten Arseven,

“Bu darbeyle özdeşleşen gün. 28 Şubat’ı kasten seçtiklerini düşünüyorum. Vermek istedikleri mesaj: 28 Şubat artık geride kaldı. Korkularla yaşamaya gerek yok. Bizim için artık alelade gün, her şey çok güzel olacak!’… Bu mesajı vermek için seçtiler bu tarihi. Sayın Temel Karamollaoğlu, Sayın Ali Babacan ve Sayın Ahmet Davutoğlu gibi 28 Şubat postmodern darbesini çok iyi bilen liderlerin de arasında bulunduğu ekip, 28 Şubat tarihini tesadüfen belirlemiş olamaz.” diye konuştu.