Şehit Ataş’ın babası Necat Ataş, "Çocuklara çok düşkündü. 2016 doğumlu kız kardeşi vardı. Kız kardeşi doğduğu ilk günden bu yana hep ilgilenirdi. Bu lösemi ile ilgili yapmış olduğu açıklama kız kardeşine düşkünlüğünden geliyor. Ona düşkün olduğu için böyle güzel bir hayra vesile oldu. Lösemi ile ilgili ülkemizde bir farkındalık yarattı” dedi.

Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde, 1 Ekim’de teröristler tarafından açılan taciz ateşi sonucu ağır yaralanan ve kaldırıldığı hastanede şehit olan Elazığlı Piyade Astsubay Çavuş Yusuf Ataş'ın, ölmeden bir süre önce çekilen ve arkadaşlarına vasiyette bulunduğu, "Eğer ölürsem biriniz veya kendi aranızda anlaşın bir şekilde, bir lösemili kız çocuğuna bakın. Bütün masraflarını karşılayın. Okulunu falan her şeyini karşılayın" sözleri, ülke genelinde vicdanlara dokundu.

Videoyu izleyenleri duygulandıran bu vasiyetle bir farkındalık oluşarak, LÖSEV’e bağışlar yapıldı. LÖSEV de Ataş’ın vasiyetiyle ilan vererek, "Vatan için gözünü kırpmadan şehitlik mertebesine yükselirken lösemili çocuklarımızı kalbinde taşıyan Mehmetçiğimiz Yusuf Ataş'ın vasiyetini yerine getirmek boynumuzun borcudur" ifadelerini kullandı. İlanda ayrıca şehit Ataş ile lösemili bir çocuğun fotoğrafına yer verilerek, "Sizi birlikte yaşatacağız" yazıldı.

'KÜÇÜKLÜKTEN BERİ ASKER VE POLİS OLMA HEVESİ VARDI'

Şehit Yusuf Ataş’ın babası Necat Ataş, oğlunun küçüklükten beri asker ve polis olma hevesi olduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Küçüklükten beri bir asker ve polis olma hevesi vardı. 2016 yılında konuştuğumuzda 'baba ben asker olacağım' demişti. Ben de kendisine oğlum madem silaha hevesin varsa asker değil gel polis ol, askerlik zor bir görevdir demiştim. Bizim polislik mesleğimiz de zor ama en azından polisliğin biraz daha sosyal aktivitesi fazla olduğunu ilettim. 'Yok baba ben asker olacağım' dedi. 2018 yılında kara meslek yüksekokulu sınavlarını kazandı. 2019’da okulunu okudu. 2021’de mezun olduktan sonra baba ben en iyisi olacağım deyip, komando kursuna yazıldı. Ülkesini seven, bayrağını seven, milletini seven ve hayırseverliğe düşkün bir çocuktu. Küçük, büyük fark etmezdi herkesin yardımına koşardı. Bizleri de bugüne kadar hiç incitmedi, incitmediği gibi de bize hem dünyada hem de ahirette gururla taşıyabileceğimiz bir madalya, şehit babası, şehit annesi olma gibi bir gurur yaşattı. Oraya giderken de ben kendisine söyledim, oraya gitmek istemiyorsan gitme oğlum dedim. 'Yok baba ben gideceğim, arkadaşlarımla beraber bu hain örgüte gerekli cevabı vermemiz lazım, ülkemizin başına bela bu hain örgüt' dedi. En son Malatya'daki şehidimizle ilgili kendisine dedim ki 'oğlum gelmek istiyorsan gel, rızkı veren Allah'tır. Burada karınca kararınca bir şekilde rızkımızı kazanırız' dedim. 'Yok baba ben gelmeyeceğim, buradaki görevim bitmeden ayrılmayacağım' dedi. 'Askerliği ve ülkemi seviyorum. Burayı temizlemeden gelmeyeceğim' dedi.”

‘KIZ KARDEŞİNE DÜŞKÜNDÜ’

Baba Necat Ataş, şehit oğlunun vasiyeti ile ilgili de, "En son video konuşmasında lösemi ile ilgili bir konuşması olmuş. Çocuklara çok düşkündü. 2016’da kız kardeşi Melike Ela doğdu. Kız kardeşi doğduğu ilk günden bu yana hep ilgilenirdi. Bu lösemi ile ilgili yapmış olduğu açıklamada kız kardeşine düşkünlüğünden geliyor. Ona düşkün olduğu için böyle güzel bir hayra vesile oldu. Biz kendisinden razıydık Allah da kendisinden razı olsun. Lösemiyle ilgili ülkemizde bir farkındalık yarattı. Biz ondan razıydık. Şehadetinde bile bizi incitmedi. Ülkemizin birliği ve bütünlüğü için canını feda etmiştir. Biz kendisiyle gurur duyuyoruz. Zaten bu PKK terör örgütü ve ona benzer diğer örgütler ülkemizin yıllardır, bir sancısı haline geldi, devletimiz büyüktür. Bunlarla ilgili büyük kararlar almıştır. Bu örgüt tamamen ülkemizden sökülüp atılacaktır. Ben eminim, devletimize güveniyorum” ifadelerini kullandı

'BENİM OĞLUM İLK ŞEHİT OLMAYACAKTIR, SON ŞEHİT DE DEĞİLDİR'

Necat Ataş oğlunun ilk şehit olmadığını son şehit de olmadığını vurgulayarak, "Ülkemiz ve bu topraklar sürekli baskı içinde olduğu için asker olarak, polis olarak bizler güvenlik güçleri olarak görev yapmak zorundayız. Bizim merhametli olduğumuzu en son oğlumuzun videosunda gördük. Türk halkının, Türk askerinin, Türk polisinin Türkiye'deki herkesin bir bütün halkın merhametli olduğunu oğlumuzun son videosunda gördük. Ölürken bile halkını düşünen, halkı için bir şeyler yapmak çabasında olan bir halkız, bir milletiz. Türk'üyle, Laz'ıyla, Kürt'üyle, Zaza'sıyla, Alevi'siyle, Arap'ıyla ülkemizde toplu halde yaşayan bir birliğiz. Bizim birliğimizin bozulmasına inşallah Allah da fırsat vermez, biz de fırsat vermeyeceğiz" dedi.