İki ülke arasındaki bankacılık ilişkileri Batı'nın sürekli olarak hedefinde. Rusya ile enerji ve gıda gibi hayati konularda ticari ilişkileri olan Türkiye'ye Kremlin yönetiminden, "Türk-Rus Bankası” kurulması önerisi geldi. Ortak banka, Türkiye'de kurulacak enerji ve gaz merkezi ile birlikte Rusya'nın Türkiye'ye yaptığı önemli teklifler arasında yer alıyor. Türk-Rus Bankası önerisini değerlendiren ekonomist Uğur Civelek, bu projenin zamanlamasının önemine dikkat çekiyor.

Rusya'ya yönelik ambargolar büyüdükçe finansal sistemde yaşanan sorunların da büyüdüğünü belirten Civelek şunları söyledi: “Uzun süredir devam eden bir konu var; iki ülkenin Ruble ve Türk Lirası üzerinden ticaret yapması. Bu da iki tarafın ortak bankacılık ilişkilerini geliştirmesini gerektiriyor. Türkiye enerji konusunda ithalata bağlı olan bir ülke ve aynı zamanda bu alanda kredi kullanan bir ülke. Bu krediyi Rusya'dan kullanabilir mi? Bu iki ülkenin mali sisteminin kesişimini gerektiren bir konu. Burada kısa, orta ve uzun vadede perspektifler olabilir? Rusya'nın neye ihtiyacı var? Kredili enerji ihracına daha fazla ihtiyacı var. Bunun karşılığında da Türkiye'nin Rusya'ya daha fazla mal ve hizmet satmaya ihtiyacı var. Yani enerji için ödediği parayı bir şeyler satarak karşılayabilsin.”

Yerli paralarla ticaretin Rusya'dan kredi imkanlarını artıracağını belirten Civelek “Batı'dan krediye konjonktür nedeniyle erişemediğiniz zamanlarda pozitif olur. Onlara borcunuz olduğu zaman daha fazla mal satmanın da önünü açmanız lazım. Pozitif bir gelişme ama ABD, Türk-Rus ilişkilerinin gelişmesini engellemek için her yolu zorlayacaktır. Özellikle de Türkiye'yi tehdit edecektir. Rusya'yı tehditleri işe yaramadı. Türkiye üzerinde tehditler ne kadar işe yarar bunu zaman gösterir” dedi.

Civelek gelişebilecek risklerle ilgili şu açıklamaları yaptı:

“Dünyadaki ödemeler sisteminde yönetim genellikle Amerika'nın kontrolünde. Bu ABD tarafından kendi lehine acımasızca kullanılıyor. Ancak bu, yeni dünya düzeninde ortadan kalkması istenen bir şey. Rus, Çin, ABD rekabetinde öncelikli konulardan biri de budur. Artık dananın kuyruğu kopma aşamasında. ABD'de Donald Trump işbaşına gelirse bu kopma daha da hızlanacak. Bu geçiş sürecini yönetmek çok hassas bir konu.”

“Dünyanın tek kutuplu olmayacağı kesinleşti. Çok kutuplu yeni bir dünyaya yol alıyoruz ve bu çok sancılı olacak. Türkiye bu çok kutuplu dünya düzeninde tek taraflı devam edemez. ABD engellemek için elinde geleni yapacaktır. Türkiye de kararlı olduğunun mesajını vermeli. S-400 neyse bu konu da onun bir parçası. Bunun zamanlamasını iyi ayarlamak lazım. Öyle bir zamanda kurarsınız ki ABD engelleyemez.”

 

KAYNAK: HABER GLOBAL/EMRE ÖZTÜRK