Batılı ülkeler, Rusya-Ukrayna savaşının başlamasının ardından Rusya Merkez Bankası'nın yaklaşık 600 milyar dolar değerindeki uluslararası rezervlerinin yabancı bankalarda bulunan 300 milyar dolarlık kısmını dondurmuştu.

Kremlin, rezervlerinin önemli bir kısmına erişiminin durdurulması nedeniyle ülkede kapsamlı sermaye kontrolleri uygulamaya başlarken, ihracatçılara döviz gelirlerini rubleye dönüştürme talimatı vermek durumunda kaldı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise ülkesine yaptırım uygulayan tüm ülkeleri "dost olmayan ülke" olarak tanımlayarak, bu ülkelerin başta doğal gaz olmak üzere çeşitli Rus ürünlerini artık yalnızca rubleyle alabileceklerini söyledi.

Yaptırımlar nedeniyle ekonomisi krize giren Rusya'da dolar/ruble paritesi yüzde 70 artışla 120 seviyesine kadar çıkarken, Moskova yönetimi, sermaye kontrolleri ve Putin'in açıkladığı yeni rubleyle ödeme sistemi sayesinde dolar/ruble paritesini tekrar 60 bandına düşürmeyi başardı.

Rusya Merkez Bankası, dolar ve avro kullanımının artık riskler barındırdığını, bu nedenle söz konusu dövizlerden uzaklaşma sürecini hızlandırmaya yardımcı olacak ve bu tür para birimlerinde bankacılık işlemlerini azaltmaya yönelik ek önlemler getirileceğini duyurmuştu.

Ancak Rus yetkililer ve uzmanlar, kapsamlı yaptırımların yanı sıra söz konusu müdahalelerin Rus şirketlerin iç ve dış piyasalardaki rekabetçiliğine önemli ölçüde zarar verdiği gerekçesiyle çözüm yolu arıyor.

İÇ PİYASADA AVRO VE DOLARDAN UZAKLAŞMAK İSTİYOR

Rus ekonomisini tekrar rayına oturtabilmek için dolar ve avronun kullanımına alternatif dost ülkelerin para birimlerini kullanma fikri son dönemde popülerlik kazanıyor.

Rusya Merkez Bankası tarafından ağustosta yayımlanan raporda, yabancı ülkelerin para birimleriyle ruble üzerinde etki yaratabilmek için dost ülkelerin para birimlerinin rezervlerde daha fazla kullanılması konusunun incelendiğine vurgu yapıldı.

Rapora göre, Rusya Maliye Bakanlığı, Ulusal Refah Fonu'nun yenilenmesi ve harcamaları için dost ülkelerin Türk lirası, yuan, rupi gibi para birimlerine yönelik bütçe kuralı yöntemine ilişkin bir işletim yöntemi uygulanması üzerine çalışmalara başladı.

Rusya'nın Ulusal Refah Fonu'ndaki rezervleri temmuzda 1,4 trilyon ruble artarak 12,1 trilyon rubleye (yaklaşık 201 milyar dolar) çıkarken, fonun yarısı dost olmayan ülkelerin para birimlerinden oluşuyor.

Fonda dolar rezervi bulunmazken, yüzde 40'ı İngiliz sterlini, yüzde 10'u Japon yeni, yüzde 30'u yuan ve kalan kısmı altın ve ruble cinsinden muhafaza ediliyor.

KREMLİN, DIŞ TİCARETTE DE ULUSAL PARA KULLANIMINI ARTIRMAYI PLANLIYOR

Rusya uluslararası rezervlerini yeniden yapılandırmak, ticarette de dolar ve avrodan uzaklaşmak istiyor.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 18 Nisan'da yaptığı açıklamada, ulusal para birimleri üzerinden ticarete geçiş sürecinin hızlandırılması gerektiğini belirterek, "İş dünyasına, güvenilir ticaret ortaklarıyla ulusal para birimleriyle ticarete geçişin hızlandırılması dahil azami destek vermeliyiz." ifadesini kullanmıştı.

Söz konusu süreçte atılan en somut adım ise Rusya'nın Avrupa'ya sattığı doğal gazda artık dolar veya avro yerine rubleyle ödeme kabul etmesi olarak görülüyor.

Uluslararası Ödeme Sistemi SWIFT'in ağustosta yayımladığı raporda, Rusya'nın yüzde 4 payla uluslararası ödemelerde en çok yuan kullanan üçüncü ülke konumuna yükseldiği bildirildi. Rusya daha önce en çok yuan kullanan ülkelerin yer aldığı listede bulunmuyordu.

Öte yandan, Rusya ve Çin arasındaki ticaret hacmi artarken, söz konusu ticarette yuanın payı 2014'te yüzde 3,1 seviyesindeyken 2021'de 17,9'a çıktı.