Ebeveynleri özellikle uyaran hekimler, burun akıntısı, öksürük, hapşırma, ateş, halsizlik ve iştahta azalma olarak ortaya çıkan RSV'nin alerjik sorunu olan çocuklarda yoğun bakım gerektiren tablolara neden olduğu uyarısında bulunuyor.
 
RSV semptomlarının spesifik olmadığı için Kovid-19 ve İnfluenza'dan ayırmanın güç olduğunu belirten uzmanlar, solunum yolu enfeksiyonlarının yaklaşık yüzde 20’sinin RSV vakalarından oluştuğuna dikkat çekiyorlar.
 
İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Servet Öztürk, 2 yaş altındaki çocuklar için uyarıda bulunurken, "RSV ve diğer solunum yolu virüsleri, 2 yaşından küçük çocuklar, bebekler, kronik akciğer hastalığı bulunan çocuk ve erişkinler ile lösemi ve ağır immün yetmezlik hastalarında ağır seyredebiliyor. RSV için kullanılabilecek etkili bir antiviral ilaç bulunmuyor. Grip ve Kovid-19'un aksine klinik bir aşı da söz konusu değil. Tedavi genellikle semptomatik ve destekleyici bakımdan ibaret. Bu nedenlerle temas, dezenfeksiyon ve izolasyon önlemleri korunmada oldukça önemli" dedi.

Öte yandan Tıbbi Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Aynur Eren Topkaya ise güncel dolaşımda olan SARS-CoV-2 varyantının diğer solunum yolu virüslerinden bulaşıcılığı daha yüksek olduğunu ve yaşlıların da içinde bulunduğu riskli grupları daha çok etkilediğine değindi.
 
Yoğunlaşan hastane yatışlarını önlemek ve genel olarak hastalıktan korunmak için önlemlerin artırılması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Topkaya, "Pandemi bitti düşüncesiyle tüm dünyada önlemler kalktı. Ancak virüsler varlığını sürdürüyor. Üstelik bağışıklık sistemimiz bu virüsleri unuttuğu için de yeterince savaşamıyor ve hastalıklar çok daha yoğun bir şekilde yaşanmaya devam ediyor. Özellikle yaşlı ve küçük çocuklarda viral solunum yolu hastalıkları ağır seyretmekte" diye konuştu.
 
İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Tıbbi Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Faruk Aydın, sıklıkla tekrarlanan bu tip enfeksiyonların temel nedeninin virüslerde ortaya çıkan mutasyonlar olduğunu söyledi. Bilim çevrelerinde yeni varyantlarla ilgili çeşitli kaygıların zaman zaman gündeme geldiğini söyleyen Aydın, 2023 yılı sonunda saptanan ve Omicron varyantının bir alt varyantı olan JN1 virüsünün kolay yayıldığını ancak halk sağlığı açısından ilave risk oluşturmadığını belirtti.
 
Mevsimsel özellik gösteren bu tip enfeksiyonlara neden olan yüzlerce mikroorganizma bulunduğunu belirten Prof. Dr. Aydın, enfeksiyonlardan korunmak için özellikle kalabalık ortamlarda maske kullanılmasını ve ellerin sıkça yıkanmasını tavsiye etti.

 

KAYNAK:yeniakit.com