Ürolog Prof. Dr. Bülent Oktay, önceki yılın son ayında ortaya çıkan ve dünyayı çevreleyen korona virüsün alınan tedbirler sayesinde önce düşüşe geçtiğini, ardından tedbirlerin yavaşlatılması ile virüsün yeniden ivme kazandığını söyledi.

Prof. Dr. Bülent Oktay, bu durumdan en çok hizmet sektörünün etkilendiğinin altını çizerek, "Hayatın tekrar normale dönmesi amacıyla, önceden alınan tedbirlerin gevşetilmesi ile virüs yayılma hızı tekrar arttı. Bunun sonucu olarak ta hasta sayısı ve ne yazık ki ölümler de arttı. Hastaneler yine Covid-19'lu hastalar ile dolmaya başladı. Diğer hastalara verilen hizmet ve tedaviler de aksamalar oluştu. İnsanlar yine çok önemli bir sıkıntıları olmadıkça hastanelere gelmez oldu." diye konuştu.

AŞI İHTİMALİ EN ERKEN 2021 İLKBAHAR'DA

"Aşıyı ilk bulanlar kendi vatandaşlarını ve ekonomilerini rahatlatacak. Ayrıca başka ülkelere satarak gelir de elde edecek. Bu nedenle aşı konusunda yoğun çalışmalar var. Bununla birlikte aşının uygulamaya geçmesi uzun bir süre alacak. Birkaç ay içinde aşı bulunsa bile çok sayıda üretilip, milyonlarca insana sunulabilmesi en erken ve iyi ihtimalle 2021 ilk baharını bulacak. Bu durumda önümüzdeki kışı Covid-19 baskısında geçireceğiz demektir. Tüm günlük rutinlerimizi, bu konuyu göz önünde tutarak planlayıp uygulamak gerekecek. Özellikle havaların soğuyup, kışlık mekanlarda insanların daha yakın olması gerektiğinde, hastalığın yayılma hızı daha da artabilecektir."

KUMAŞ MASKELER YETERİNCE KORUYAMIYOR

"Hasta olan ya da olmayan herkes maske kullanmalı. Maskenin cerrahi maske standardında olması gerekiyor. Düz keten kumaşlarla yapılan maskeler damlacıktan yeteri kadar koruyamaz. Ayrıca maskeleri de yoğun günlük kullanımlarda sıkça değiştirmek daha uygun. Aşırı nemli ve ıslak maskelerin koruyuculukları azalmaktadır. Sonuç olarak aşı uygulansa dahi, virüs sürekli mutasyona uğrayacağı için, aşıların her yıl yenilenmesi gerekecek. Ve biz bundan sonra hep korona virüs konusunda dikkatli olmak durumunda olacağız."