Bir çocuk annesi Hava Arslan (57), 1986 yılında Fransa’ya gitti. Fransızca öğrendikten sonra dünyanın en iyi üniversiteleri arasında yer alan Paris 1 Üniversitesi Sorbonne Fakültesi Coğrafya Bölümü’nü kazanan Arslan, eğitimini tamamladıktan sonra aynı üniversitede doktora ve master çalışmalarını Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) üzerine tamamladı. 14 yıl Fransa’da yaşayan Arslan, daha sonra Türkiye’ye dönerek Ankara’ya yerleşti ve özel kurumlarda Fransızca öğretmenliği yapmaya başladı. Pandeminin başlamasıyla birlikte online ders vermeye başlayan Arslan, bunu fırsat bilerek sıkıldığı şehir hayatını terk edip, tarım yapmak için memleketi Elazığ’ın Karakörk köyüne yerleşti.

1986 yılında Fransa’ya gittiğini ve 14 yıl orada kaldığını anlatan Hava Arslan, “İlk 3 yılım Fransızca öğrenmekle geçti. Ardından Paris 1 Üniversitesi Sorbonne Fakültesi’nde coğrafya eğitimimi aldım. Mastır ve doktora çalışmalarımı orada bitirdim. 2000 yılında tekrar Türkiye’ye dönüş kararı aldım. Çünkü biz buna memleket hasreti diyelim. Geldikten sonra uzun yıllar Ankara’da yaşadım. Ankara yıllarında Fransız Büyükelçiliği’nin okuluna animasyon komitesi olarak bazı aktivedeler düzenledim. Fransız etüt merkezim vardı. Fransızca dersleri verdim. Daha sonra bu pandemi sürecinde girdiğimiz zaman evde online Fransızca derslerine devam ettim. Bu pandemi süreci bize doğanın ne kadar önemli olduğunu, toprağa dönüş kararımın ne kadar hızlı gerçekleştirilmesi gerektiğini bana gösterdi. Mart ayı itibarı ile köye dönüş kararı aldım ve geldim” dedi.

Köye dönüş amacının rol model oluşturmak olduğunu aktaran Arslan, “Genç nesillere örnek olmak. Pandemi süreciyle birlikte görüyoruz ki biz şehirlerde dört duvar arasında sıkıştık kaldık. "

"Kaslarım erimeye başladı. Benim bu gelişimi örnek alıp da köye gelme arzusu taşıyan akrabalarımız olmaya başladı. Genç arkadaşlarımız gelip burada ev yapmaya başladı. Aslında bir şey daha göstermek istiyorum. Köyde şehir yaşamından çok daha lüks ve konforlu bir yaşam sürerek burada tarımsal üretime girebilirsiniz. Tarımsal mekanizasyon, traktör gibi her türlü aletler, fiziken yorulmadan da tarım yapabileceğimizi gösterdi. Bu da mümkün. Çok yorulmadan çok daha keyifli işler yapabiliriz. Türkiye’nin tarımsal üretimine katkı sunabiliriz” ifadelerini kullandı.