Hipotermi, vücut ısısının 35 derecenin altına düşmesi sonucu ortaya çıkar. İnsan vücudu normalde 37 derece bir sıcaklığa sahiptir. Eğer bu ısı korunmaz hale gelirse, hipotermi hastalığı devreye girer.
Hipotermi, genellikle yağmur, rüzgar, kar veya soğuk havaya maruz kalan kişilerde görülür. Özellikle soğuk havada uzun süre korumasız kalan kişilerde hipotermi sık görülen bir sorundur. Zamanında müdahale edilmeyen kişilerde kalp ritim bozukluğu, kalp yetersizliği hatta ani kalp durmasına yol açabilir.
Acil müdahale sırasında yapılması gereken ilk şey ise vücudu normal sıcaklığına geri getirmeye çalışmak olmalıdır.
Hipotermi, kış aylarının da gelmesiyle birlikte özellikle de kırsal bölgelerde veya açık arazilerde çalışanların, inşaatlarda çalışanların, evsiz olan insanların , yaşlıların ve çocukların oldukça dikkatli olması gereken bir konudur.
Terapötik hipotermi ise kalbi durduktan sonra kalp masajı ile tekrar hayata dönen kişiye beyin hasarını da önlemek amacıyla uygulanan bir tedavi şeklidir. Bu tedavi şeklinde hastanın ilk 4-6 saat içinde vücut ısısı 32-34 dereceye indirilir ve bu ısıda ortalama olarak 18 saat sabit tutulur.
HİPOTERMİ NEDENLERİ
Vücut ısısında olağan dışı düşüşe neden olan faktörlerden bazıları şöyle sıralanabilir:
-Havanın soğukluğuna uygun olarak seçilmemiş olan kıyafetler
-Soğuk havalarda yetersiz hareket etmek
-Sıcak veya soğuk hava fark etmeksizin su içinde uzun süre vakit geçirmek
-Soğuk suya düşmek
-Özellikle bebeklerde ve küçük çocuklarda ıslak veya nemli giysiler
-Vücutta geniş çaplı yanıklar
-Karlı ve çok soğuk olan havalarda kaza geçirmek
-Vücudun soğuk yüzeylerle uzun süre temasta bulunması,
-Kişinin ihtiyaçları ile orantılı şekilde yani doğru ve yeterli şekilde beslenmemesi,
-Yorgunluk hali,
-Alkol tüketmek,
-Uyuşturucu özellikli bitki veya ilaç gibi maddeleri kullanmak
HİPOTERMİ RİSK GRUPLARI
-Vücut ısısını dengeleme ve düzenleme işlevi az olduğu için yaşlılarda veya bebeklerde hipotermi riski daha yüksektir.
-Kişinin yorgun olması durumunda vücut ısısının düşmesine karşı ısıyı yükseltme yeteneği azalır. Bu nedenle yorgun kişiler için hipotermi daha büyük bir risk taşır.
-Şizofreni, bipolar bozukluk, demans gibi ruhsal sağlık problemleri olan kişiler sıcaklığa uygun bir şekilde giyinemeyebilir. Bu nedenle hipotermiye yakalanma olasılıkları daha fazladır.
-Alkol kullanımı da kısa bir süreliğine sıcak hissetmeyi sağlasa da sanılanın aksine kana karıştıktan sonra damarların genişlemesine yol açarak ayak tabanlarından ısının hızlı şekilde kaybolmasına neden olur.
-Uyuşturucu kullanımı sonrasında zihinde bir bulanıklık yaşanması ve her şeyin net şekilde hatırlanmaması soğuğa karşı duyarsızlaşmaya böylece de hipotermi oluşumuna neden olur.
-Felçli kişiler, beslenmeye bağlı his kaybı, omurilikte herhangi bir zedelenmeye bağlı olarak gelişen his kaybı, yanıklar nedeniyle ortaya çıkan his kaybı gibi durumlarda da kişi soğuğa karşı duyarsız hale gelebilir.
-Antidepresan sınıfında bulunan ilaçlar veya antipsikotik ilaçlar da vücudun sıcaklık dengesini ayarlayabilme yeteneğine etkide bulunabilir.
HİPOTERMİ BELİRTİLERİ
-El ve ayaklarda soğukluk
-Cilt renginde solukluk
-Aşırı derecede titreme hali
-Seste kısıklık
-Aşırı yorgunluk durumu
-Hafif zihin karışıklığı
-Konuşmanın yavaşlaması
-Ses kısıklığı
-Soluk alışveriş hızında git gide yavaşlama görülmesi
-Zayıf nabız alınması
-İleri seviyesinde bilinç kaybı oluşması
-Baş dönmesi
-Işığa tepki veremez duruma gelmesi
HİPOTERMİ TEDAVİSİ
-Hastanın soğuk nedeniyle kaybettiği enerjisinin sağlanması ve soğuktan boşalan glukoz depolarının tekrar doldurulması amacıyla glukoz uygulaması yapılır.
-Tedavi seçiminde hipotermi nedeni oldukça önemlidir. Örneğin yoğun alkol kullanımına bağlı olarak hipotermi geçiren hastaya tiamin başlanabilir.
-Hastanın soğuğa fazla maruz kalması nedeniyle sürekli idrara çıkması, yüksek sıvı kaybına neden olur ve kaybedilen bu sıvının takviye edilmesi gerekir.
-Uygulanan bazı tedavi yöntemleri ve acil müdahale yöntemleri sonrasında da vücut ısısı normale dönmeyen kişilere steroid uygulaması yapılabilir.