Medyatava TV'ye konuşan baba Bülent Çavuş, "Oğlum Etiler’de vurulsaydı cinayet çoktan çözülürdü" isyanında bulundu ve oğlunun öldürüldüğü gün değil, bir gün sonra yağmur altında olay yeri incelemenin yapıldığını söyledi.

Lise öğrencisi Ahmet Emre Çavuş, 13 Ağustos 2015 tarihinde İstanbul Sultangazi’ de arkadaşları ile caddede yürüdüğü sırada kimliği belirlenemeyen bir kişinin tabanca ile açtığı ateşle boynundan yaralanmıştı. Ahmet Emre Çavuş 2 yıl süren yaşam mücadelesinin ardından 2017 yılından hayatını kaybetti. Yaşanan olayla ilgili yürütülen soruşturma 8 yılda tamamlandı. Ahmet Emre Çavuş’un ölümüne neden olan mermi ile ilgili bir şüpheli hakkında dava açıldı. 

Oğlunu kaybeden Bülent Çavuş evladının katilinin bulunmasını istiyor ve dava 30 Kasım 2023 tarihinde İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde görülecek. Davaya bir gün kala MedyaTava TV’ye özel röportaj veren Bülent Çavuş, destek için bireysel silahlanmaya karşı olan herkesi dava günü adliyenin önüne çağırdı.

KATİL BULUNAMADI
Bireysel silahlanmaya hayır platformunu kuran Bülent Çavuş, davanın 8 yıl boyunca uzamış olma nedenini; görgü tanıklarının çelişkili ifadeleri dolayısıyla katilin bulunamamasından ve savcıların sürekli değiştirilmiş olmasından kaynaklandığını söyledi. Adalet arayışını ailecek 8 yıldır sürdüklerini, davanın kamu davasına dönüştüğünü bu nedenle 30 Kasım mahkeme gününün kendilerine posta yoluyla bildirildiğini ifade etti.

Her gün binlerce insanın kurşunla öldürüldüğünü ya da felç kaldığını belirten Çavuş, bu durumla mücadele etmeye karar verdiğini, oğulları Ahmet Emre adına bir vakıf kurmak istediklerini ancak maddi yetersizlikten dolayı kuramadıklarını bu nedenle bireysel silahlanmaya hayır platformunu kurduğunu söyleyerek bireysel silahlanmanın çözüm yerinin Türkiye Büyük Millet Meclisi olduğunu vurguladı.

SOKAKTA KAÇ KİŞİNİN ELİNDE SİLAH VAR?
İlk olarak vurulma olayının ardından, dönemin CHP milletvekili Gazeteci Barış Yarkadaş’ın meclise soruşturmayla ilgili soru önergesi getirdiğini ardından dönemin CHP Grup Başkanvekili, şimdiyse CHP Genel Başkanı olan Özgür Özel’in soru önergesini TBMM’ye sunduğunu hatırlatan Bülent Çavuş önergelerin meclise sunulmasından sonra da konuya istinaden hiçbir cevap alamadığını, dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun ülkede silahla vurulan insan sayısını bile resmi veriler olmadığından söyleyemediğini açıkladı ve ‘sokakta kaç kişinin elinde silah var, devletin elinde bununla ilgili bir veri yok’ dedi.

VAHİM İDDİA. OLAY YERİ İNCELEMESİ BİRGÜN SONRA YAPILDI
Davada tutuklu sanık olan Devrim Aksoy’un savunmasında, "Sadece bu olayı benim üzerime yıkmaya çalışıyorlar. Ben kesinlikle iddia edildiği gibi Ahmet Emre Çavuş'u öldürmedim, ben bu şahsı tanımıyorum.’’ dediği hatırlatılan Bülent Çavuş, ‘’Emre’nin vurulduğu gün ben evdeydim, kimseyi zan altında bırakmak istemem diye hakime de söyledim, ben oğlumun katilini arıyorum, bunu bulacak olan devlettir. Aradan 8 yıl geçti devlet bir mahkeme açtı ve mahkemede bu arkadaş böyle bir ifade verdi, işin ilginç yanı mahkeme bir tanık çağırdı fakat biz de tanımıyoruz o tanığı ama Devrim Aksoy’un söylediği her şeyi tutanak altına geçirdi. O şahıs Emre’nin yanında olan ve Emre’yi arabaya koyup hastaneye götüren şahıs böyle bir kişinin orada olmadığını, Emre’nin yanında olmadığını, Emre vurulduğunda bu şahsın biraz uzakta olduğunu hatta orada bir tartışma çıktığını beyan etti. Onun üzerine dosyada kimlerin adı geçiyorsa tanık olarak hakim hepsinin zorla mahkemeye getirilmesine karar verdi.

Rastgele havaya sıkılan 3 kurşundan birinin Emre’nin ensesine isabet ettiğini görgü tanıklarının gördüğünü ama tanıkların korkudan bunu anlatmadıklarını söyleyen Çavuş, Emre’nin cumartesiyi pazara bağlayan gece vurulduğunu ancak olay yeri incelemesinin pazartesi günü yağmur altında yapıldığını bu nedene emniyet müdürüyle tartıştığını anlattı.