Katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin açıklamlarda bulunan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Rusya-Ukrayna savaşıyla ilgili olarak, “Savaş sadece Rusya ve Ukrayna topraklarında yaşanmıyor. Yaklaşık 1 aydır nükleer savaş riski telaffuz edilmeye başladı. Kış şartları buralara hakim olduğunda oyun değiştirici bir dinamiğin devreye girmesi düşük görünüyor. Nükleer savaş riski söz konusu. Nükleer başlıklar iki ülkenin elinde duruyor.” İfadelerini kullandı.

TAHIL KORİDORU ANLAŞMASI

Tahıl Koridoru anlaşması İstanbul'da bir üçlü anlaşma şeklinde yapıldı. O zaman 'Savaşın ortasında yapılır mı?' soruları soruldu bize. Bu bir zaruriyet idi. Kaçınılmaz bir durumdu. İlk anlaşmadan önce tahıl fiyatları küresel şekilde artmaya başlamıştı. Cumartesi günü Ruslar bu anlaşmadan çekildiklerini açıkladılar. Bize de bildirdiler. Ruslarla hemen konuştuk, kendi aramızda konuştuk. Dünya bizi arıyor. 'Aman konuşun, durmasın' diyorlar. Cumartesiden çarşambaya, dünya gıda fiyatları yüzde 4.5 arttı. Bunun üzerine Cumhurbaşkanımız talimatları verdi. Evvelsi gün cumhurbaşkanımız Putin'le görüştü. Sayın Putin 'tahıl koridoru başka bir amaçla kullanılması yasak' dedi. Ukrayna tarafı onlara göre ihlal ettiler. Gemiye saldırıyı tespit ettikleri ve tahıl koridoru ile geldiklerini söyledi.

"CUMHURBAŞKANIMIZIN LİDER DİPLOMASİSİ NETİCE VERDİ"

Sayın Putin uzun uzun anlattı. Cumhurbaşkanımız bunu anlayışla karşıladıklarını ifade etti. İnsani olduğunu telkinlerini görüşlerini iletti. Sayın Putin hızlı refleks verdi. Kısa sürede netice verdi. Putin 'Garantiyi alırsak, biz operasyonu başlatırız' dediler. Garantinin bir ayağı bu. Biz bunu 2 aydır Avrupa ve ABD'li mevkidaşlarıma söyledim. Sevkiyatın devam etmek istiyorsanız, yaptırımları kaldırmanız lazım diye. 10.5 milyon tona yakın tahıl uluslararası piyasaya ulaştı. Başka Afrika ülkeleri de var, daha fakir. Putin 'Gerekirse Afrika ülkelerine ücretsiz olarak veririz' dedi. Bu sadece siyasi manevra olarak görülmemeli. Asıl mesele neydi, fakir ülkelere ulaştırılması. Cumhurbaşkanımızın yürüttüğü lider diplomasisi netice verdi. Sayın Putin'le görüşmeden bir gün sonra 16.30'da Putin ile görüştü. Şoygu, savunma bakanımıza 'Putin'den talimat aldık, Ukrayna tarafından garanti alınırsa süreç başlasın' dedi. Ukrayna tarafının yapıcı tutumu da çok önemli. Batılı ülkeler diyor ki, Türkiye Batı'dan uzaklaşıyor, Rusya'ya karşı ambargo uygulasın. Herkes Rusya'yla köprüleri atarsa Ruslarla kim konuşacak. Bunu yapabilen tek lider Cumhurbaşkanımız. Tahıl sevkiyatı anlaşmasına destek verirken, 'Bravo iyi yaptınız' demekle yetinmeyin. Gelin, çatışmasızlık ortamını konuşalım. Şu anda savaş çığlıkları, barış çağrılarının üzerine çıkmış durumda.

"NÜKLEER SAVAŞ RİSKİ SÖZ KONUSU"

Savaş sadece Rusya ve Ukrayna topraklarında yaşanmıyor. Yaklaşık 1 aydır nükleer savaş riski telaffuz edilmeye başladı. Kış şartları buralara hakim olduğunda oyun değiştirici bir dinamiğin devreye girmesi düşük görünüyor. Nükleer savaş riski söz konusu. Nükleer başlıklar iki ülkenin elinde duruyor. Soğuk savaş sona erdiğinde tek kutuplu dünyaya geçiş yaptık. Başta bir süper güç, altında iki üç büyük güç. Onların altında orta ölçekli ülkelerin olduğu bir piramit. Bu piramit arıza vermeye başladı. Bu tehlikenin boyutuna işaret eden bir görsel. Cumhurbaşkanımız, Putin ve Zelenski ve diğer liderler ile görüşmelerinde 'Nükleer silah kullanımına karşı dikkatli olalım' diyor. Bu savaş uzadıkça yayıldıkça bu risk hep önümüze gelecek. Türkiye'nin yapmaya çalıştığı savaşın sona ermesi için yeni adımlar içerisindeyiz. Sadece tahıl sevkiyatından ibaret değil. Gereken bir döneme yayılacak ateşkes ve nihai anlaşma sürecinin hayata geçirilmesi. Çatışmasızlık süreci hayata geçirilmeli.