Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yalova Sefine Tersanesi'nde Mavi Vatana Güç: Yeni Deniz Platformları Teslimat Töreni'ne katılarak konuşma yaptı.

"Teslimatı yapılan gemilerimizin donanma ve TSK'ya hayırlı olmasını diliyorum. Gemilerimizle donanma gücümüz artıyor" diyen Erdoğan, "İlk insansız su üstü aracımızı da donanmamıza teslim diyoruz. Marlin SİDA görevlerini insansız ve tam otonom olarak icra edecektir. Denizlerdeki hakimiyetimizi destekleyecek, dosta güven, düşmana korku verecektir" ifadelerini kullandı.

"Günümüzün führeri Netanyahu'nun Filistin halkına yönelik soykırıma varan barbarlıklarını izlemekle yetindiler"

"Rusya-Ukrayna savaşından Gazze'deki katliamlara, Suriye'deki zulümden, Libya'daki krize kadar her hadise yanı başımızda vuku buluyor" diyen Erdoğan şöyle devam etti:

Türkiye tüm bu gerilimlerin ortasında ayaklarına yıllardır takılan çelmelere rağmen istikrar abidesi olarak adından söz ettiriyor. Çatışmaların sona erdirilmesi için de gayret sarf ediyoruz. 2 yıl önce çatışmaların daha ilk aylarındayken Rusya-Ukrayna arasında başlattığımız sürecin önemi daha iyi anlaşılmaktadır. Savaş lobilerinin sabote etmek istediği bu süreç hedefine ulaşabilseydi, on binlerce insan hayatta kalacaktı. Bizi eleştirenlerin bugün bize hak verdiğini görüyoruz. Emin olun benzer bir pişmanlık Gazze'deki trajedi için de yaşanacaktır. İsrail yönetimine sınırsız destek verenleri hepimiz ibretle takip ediyoruz. İsrail'in işlediği katliamlara göz umanlar yarın keşke demekten kurtulamayacak edamet yaşayacaktır. 25 bine yakın masum Gazzeli'nin katli başta olmak üzere 100 bin kişinin canını yakanlar bunların yakıcı sonuçlarıyla yüzleşeceklerdir. Uluslararası alandaki yansımalarına şahit olmaya başladık. En son kötü sınavlarını Gazze meselesinde veren batılı ülkelerin artık hiçbir inandırıcılığı kalmadı. Lafa gelince demokrasi avaneliğini kimseye bırakmayanların faşist yüzleri ortaya çıktı. 105 gündür vahşice öldürülen çocukları, bebekleri görmediler. Zulmü engelleyecek tek bir adım dahi atılmadı. Daha önce Irak'ta Bosna'da Suriye'de Somali'de olduğu gibi küresel güvenliği sağlamakla mükellef kurumlar başarısız oldu, sınıfta kaldı. Günümüzün führeri Netanyahu'nun Filistin halkına yönelik soykırıma varan barbarlıklarını izlemekle yetindiler. Tüm bu yaşananlar özellikle bunların karşısında en fazla yükselten ülkelerden biri biziz.

"16 kat artışla 90 milyar dolara ulaştı"

"2002 yılında savunma projelerimizin bütçe büyüklüğü 5.5 milyar dolarken bugün rakam 16 kat artışla 90 milyar dolara ulaştı" diyen Erdoğan şöyle devam etti:

185 ülkeye 230 çeşit ürün satarak toplamda 5.5 milyar dolarlık ihracat tutarı yakaladık. Bu dönemde 10 milyar 240 milyon dolarlık yeni sözleşme imzalandı. Ülkemiz kendi savaş gemisini tasarlayan 10 ülke arasında yer alıyor. Elektronik harp alanında öncü olan ülkemiz İHA ve SİHA üretiminde ise dünyanın ilk 3-4 ülkesinden biri. Bunu da büyük güçlerin desteğiyle değil tedarikçilerin zorluklarına rağmen başardık. Kendi göbeğimizi kendimiz kestik. Teröre karşı yürüttüğümüz mücadelede sürekli engellerle karşılaşırdık. Sınırlarımız içinde ve dışında terörle mücadele operasyonlarını rahatça yapabiliyoruz. Suriye ve Irak'taki terör bataklıkları kurutuluncaya kadar teröre karşı mücadeleyi kararlılıkla devam ettireceğiz. Elbette tüm bu adımları atarken şu gerçeği unutmuyoruz. Savunma sanayi duraklamayı kabul etmeyen, tempolu çalışmayı gerektiren dinamik bir alandır. Hedefimiz savunma sanayinde tam bağımsız Türkiye'dir. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.

Erdoğan: CHP ve DEM'e yönelik eleştirilerimizin sebebi sömürgecilerin değirmenine su taşımalarıdır, yoksa herkesle konuşuruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yalova'da AK Parti Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda konuştu.

Konuşmasında yerel seçimlere değinen Erdoğan, "Yalova'nın önünde hala değerlendirmeyi bekleyen büyük potansiyel var. Amacımız hükümet ve belediye elele vererek Yalova'yı Türkiye Yüzyılı'na hazırlamaktır. AK Parti belediyelerde elde ettiği başarıyla milletimizin gönlünde taht kurarak iktidara yürümüş partidir. Bunun için mahalli idareler seçimleri bizim için ayrı öneme sahiptir. 31 Mart'ta muhalefet partilerine mensup başkanlar elinde ızdırap çeken şehirlerimizi gerçek belediyecilikle tanışmasını biz hedefliyoruz. AK Parti ve MHP'de bulunan belediyelerimizde çok daha yüksek oy oranıyla hizmetlerimizi sürdürmek istiyoruz" dedi.

"Bizim siyasetimiz eser ve hizmet siyasetidir, bizim ittifakımız tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet şiarı altında birleşenlerin ittifakıdır" diyen Erdoğan şöyle devam etti:

CHP gibi istismar siyaseti yapanların sonu DEM gibi bölücü emeller peşinde koşan partilerin elinde oyuncak olmaktır. Bu zihniyet 18 yıl hapse mahkum olmuş teröristi Meclis'e taşımak için hukukun altından tünel kazmakla kalmıyor, mahalli seçim işbirliği kisvesi altında cezaevindeki terör örgütleri mensupları salmanın hesabını yapıyorlar. Hoyratça çiğnenmedik hiçbir ilke, işportaya çıkarılmadık hiçbir değer bırakmadılar. Gazi Mustafa Kemal'in partisini getirdiler bölücü örgütün DEM'ine rehin verdiler. 'Gel bakalım Muharrem' dediler ve FETÖ taktiklerine teslim ettiler. Dikkat ederseniz yedikleri içtikleri ayrı gitmiyor. Ülkenin ve milletin aleyhine CHP ve DEM birlikte hareket ediyor. Aynı şekilde ülkenin ve milletin lehine ne iş varsa CHP ve DEM birlikte takoz koyuyor. SİHA'lardan rahatsız olanlar bunlar. Bölücü emellerine set çeken, sınır ötesi harekatlarımızdan rahatsız olanlar bunlar. Tam 30 yıllık işgalin altından Karabağ'ın özgürlüğe kavuşmasından rahatsız olanlar bunlar. Filistin'de hakkın ve adaletin savunulmasından rahatsız olanlar bunlar. İsrail'in yanında yer alanlar bunlar.

"Büyükçekmece'de bir teyzeye saldırıyor, utan"

Büyükçekmece Belediyesi'ne yönelik yolsuzluk operasyonu sırasında kalabalık bir grubun saldırılarına ilişkin de konuşan Erdoğan şunları kaydetti:

Hırsızlıkları, yolsuzlukları, belediyelerde kurdukları soygun düzenleri ortaya çıkınca gazetecilere saldıran, kadınlarımıza dil uzatan, hakaret eden küfreden edepsizler yine bunlar. Siyasette seviyeyi daha ne kadar düşürebilirler, daha ne kadar küstahlaşabilirler dedikçe her gün yeni bir skandalla çukurlaşan yine bunlar. 14 Mayıs seçimlerinde kendilerine oy vermediler diye depremzedelerimize en aşağılık hakaretleri savurmuşlardı, bugün de aynı kepazeliği yaşını başını almış kadınlara ve görevini yapmaya çalışan gazetecilere saldırıyorlar. Büyükçekmece'de bir teyzeye saldırıyor. Utan, hani kadına şiddet yoktu. Anan yaşındaki bir kadına bu şekilde saldırmanın izahı olmaz. Ey CHP sizin gidecek yeriniz yok.

Biz ülkemizi kalkındırmanın ve büyütmenin peşindeyiz. Milletimizin müreffeh ve huzurlu hayata kavuşturmanın derdindeyiz. CHP ve DEM'e yönelik eleştirilerimizin sebebi sömürgeci ve emperyalistlerin değirmenlerine su taşımaya kalkmalarıdır, yoksa herkesle konuşuruz.