İstanbullular İBB'den hangi hizmetleri bekliyor, onları dinliyoruz. Gittiğimiz her yerde büyük bir coşkuyla karşılaşıyoruz. İstanbullular bize söylüyor, "İstanbul'da değişim zamanı geldi" diyor.

On binlerce İstanbullu ile bir araya geldim ve bir kez bile tepkili tavır görmedim. Biz Mayıs seçimlerinde de o sevgiyi gördük. "Biz 31 Mart'ta artık İstanbul ile ilgilenen bir yönetim istiyoruz" diyorlar.

Biz 31 Mart akşamı İstanbulluların başkanı olmaya talip değiliz, İstanbulluların kardeşi olmaya talibiz. Biz milletimizin zor anında yanında olarak, her anını bizimle eksiksiz yaşaması için çalıştık. Evin evladı, kardeşi, muradı olmak istiyoruz.

İMAMOĞLU'NUN AÇIKLAMALARINA YANIT

Öncelikle biz hep söylüyoruz, İstanbulluları ilgilendirmeyen konuların içerisinde olmayacağız. Biz sadece İstanbul'a odaklanacağız. 25 yıllık birikimimizle birlikte 'Şimdi İstanbul' diyoruz. Bu anlayışı bir kere her yerde sergileyeceğiz. Biz boş zamanlarında belediyeye uğrayan bir yönetimin bizi takdir etmesini beklemiyoruz. Bu projelerden faydalanabilir miyiz diyorlar. 1 Nisan'da biz görevi devraldığımızda milletimiz bu hizmetlerden yararlanacak. Son 5 yılda 650 bin konut yapıldı da biz görmedik mi? Metroyu iki katına çıkardılar da, biz görmedik mi? Biz sadece İstanbul'un meselelerine odaklanacağız.

Mevcut yönetim İstanbulluların sorunu dışında başka her şeyle ilgilendikleri için bizi anlayamaz.

Biz net bir şekilde onlar ne derlerse desinler, gerektiğinde cevaplarını da veririz, onun dışında İstanbul için uğraşacağız.

İSTANBUL'UN TRAFİK SORUNU

Ortalama trafikte seyahat süresi 64 dakika. Bunu 39 dakikaya düşüreceğiz diyoruz. Bunların hepsi bilimsel verilere dayalı hazırlandı. Biz bilim insanlarının çalıştığı projeleri veriyoruz. Bu olamaz dediklerinde orada çalışan insanlara saygısızlık olur.

Bizim ekibimiz İstanbul'un sorunlarına odaklanıyor. Bu çalışmaları aylardır yapıyoruz.

Biz 10 yıllık çalışmalar yapıyoruz, toplu ulaşımı artırmamız lazım. Deniz yolu yüzde 2 seviyesinde, karayolu yüzde 72, raylı sistem yüzde 26.

Bizim 2034 hedefimiz raylı sistemde yüzde 58, karayolunda yüzde 48.