Merkez Bankası kritik faiz kararını açıkladı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) TCMB Başkanı Naci Ağbal idaresinde gerçekleşti.

Haftalık repo faiz yüzde 17'ye yükseldi

TCMB Para Politikası Kurulu(PPK) toplantısının ardından yapılan açıklamaya göre, haftalık repo faizi %15,00'ten %17,00'ye çıkarıldı.

Beklenti 150-200 baz artırım olacağı yönündeydi

Ekonomistlerin beklentisi 150 ila 200 baz puan faiz artırımı olacağı yönündeydi. TCMB önceki iki toplantısında faizi 675 baz puan yükselmişti. Böylece bugünkü toplantıyla beraber 3 toplantıda artırım toplam 875 baz puana yükseldi.

Merkez Bankası Beklenti Anketinde enflasyon beklentisi yıl sonu için %14,18, 12 ay sonrası için %10,84 ve 24 ay sonrası için %9,24 düzeyinde bulunuyor. TCMB'nin enflasyon beklentisi 2021 yıl sonu için %9,4 düzeyinde bulunuyor. TÜİK en son tüketici fiyatlarını senelik %14,03 olarak açıkladı.

Bir sonraki toplantı 21 Ocak'ta

TCMB'nin bir sonraki toplantısı 21 Ocak'ta gerçekleştirilecek. Toplantı sonrasında yapılan yazılı açıklamada şöyle söylendi: "Küresel ülke ekonomisine dair veriler üçüncü çeyrekte başlayan kısmi toparlanmanın devam ettiğine işaret etmektedir. Ancak, aşıya dair olumlu gelişmelere karşın, son zamanlarda artış gösteren Covid-19 vakaları sebebiyle global ülke ekonomisine ilişkin belirsizlikler devam etmektedir.

Fakat, artan vaka sayıları nedeniyle getirilen kısıtlamalar, başta hizmetler sektörü olmakla birlikte iktisadi faaliyetin kısa vadeli görünümüne dair belirsizlik oluşturmaktadır.

Dezenflasyon sürecindde en kısa sürede tesisi için güçlü bir parasal sıkıştırma yapıldı

Önümüzdeki dönemde parasal duruşun sıkılığı, enflasyonu etkileyen tüm unsurlar göz önüne alınarak, enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden kuvvetli göstergeler oluşana kadar kararlılıkla sürdürülecektir. Düşük enflasyon ortamının kalıcı olarak tesisinin, ülke risk primlerinin düşmesi, ters para ikamesinin başlaması, döviz rezervlerinin artış eğilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yolu ile, makroekonomik ve finansal istikrarı olumlu etkileyeceği değerlendirilmiştir.