25 yaşındaki Arzu Sabancaoğlu, 35 yaşındaki eşi Deniz Sabancaoğlu'ndan boşanmak isteyince eşi tarafından av tüfeği ile vurularak katledildi. Cani adam, genç kadını vurduktan sonra otomobiline koyup iki saat boyunca dolaştırdı, ardından Kadıköy'de bulunan bir özel hastanenin önüne bırakıp kaçtı. Cinayetin kan donduran detayları ortaya çıkarken talihsiz kadının, eşini hapisten çıkarmak için ablasına 15 bin TL'lik kredi çektirdiği öğrenildi.

CİNAYET PLANLANARAK İŞLENDİ

Davası Anadolu 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen zanlı hakkında 'cinayet' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. Son duruşmada konuşan Arzu Sabancaoğlu'nun kardeşi Ayşenur Kol, çift arasında sürekli olarak bir sorun olduğunu, ablasının zanlıdan ayrılmak istediğini ancak tehditler aldığı için boşanma davası açamadığını belirtti.

Arzu Sabancaoğlu'nun zanlı tarafından darp edildiğini de vurgulayan Kol, cani adamın cinayette bu nedenle silah kullandığını, cinayeti planlı bir şekilde işlediğini belirterek davanın hızlı bir şekilde sonuçlanmasını, cani adamın en ağır cezayı almasını istediğini söyledi.

Avukata 15 bin TL vekalet ücreti ödediler

Ayşenur Kol, ablasının olaydan bir buçuk ay önce kendisinden 15 bin TL kredi çekmesini istediğini belirterek, "Bu isteğini kabul ettim ve parayı çekerek avukatına vekâlet ücreti olarak ödedik. Daha sonra da cezaevinden çıktı." dedi.

VURUP CAN ÇEKİŞMESİNİ İZLEMİŞ

Arzu Sabancaoğlu'nun ailesinin avukatlığını yapan Ekin Baltaş, cinayetle ilgili kan donduran detayları açıkladı. Baltaş'ın açıklamalarında şu ifadeler yer aldı;

Sanık, savcılık aşamasında verdiği ifadede, hastane önüne bıraktığında Arzu'nun hâlâ yaşadığını iddia etmiştir. Oysa ki öldürülen kadına saat 22.43'te ateş eden ve eşyalarını yola atan sanığın, Arzu'yu hastaneye getirme saati 01.00'dır. Sanık, vurduğu kadının can çekişerek kan kaybından ölmesini saatlerce izlemiştir. Sanık, maktul Arzu'yu tasarlayarak, eziyet çektirerek öldürmüş, hiçbir pişmanlık belirtisi göstermeksizin kaçmaya çalışırken yakalanmış ve ardından da mahkemeyi yanıltmaya yönelik beyanlarda bulunmuş olup, en üst sınırdan cezalandırılması gerekmektedir.