Programda konuşan Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, “Tarihe not düşecek olursak” diyerek şu öngörüde bulundu: TB3 ve Kızılelma şayet bir gün görev alma imkanına erişecek olursa, nasıl ki Bayraktar TB2 SİHAlar dünya muharebe tarihinde paradigma dönüşümünü yaptı, bunlar da muharebe tarihinde devrim yapacak.

Türkiye’nin İHA teknolojilerine doğru zamanda çok erken başladığını kaydeden Bayraktar, Baykar’ın son 20 yıllık serüvenini anlattı. Bayraktar, TB2 SİHA’ların kendi sınıfında bütün dünyaya açık ara nam saldığını ve şu anda 28 ülkeyle dünyanın en fazla ülkeye ihraç edilen ve en fazla muharebede bulunmuş silahlı insansız hava aracı olduğunu kaydetti. Geçen yıl aralık ayında Bayraktar Kızılelma’nın ilk uçuşunu gerçekleştirdiğini hatırlatan Bayraktar, şöyle konuştu:

TARİHE NOT DÜŞÜN

“Artık havacılıkta 5’inci nesil denilen insanlı son hava uçakları üretiliyor. Kızılelma’ya 6’ncı nesil demek doğru olmaz çünkü aslında bakarsanız bu neslin devamı değil. Bayraktar TB3 dediğimiz insansız hava aracı da kısa pistli gemilere konuşlanabilecek nitelikte bu sınıfta dünyada üretilen ilk insansız hava aracı olacak. Kızılelma ile aynı sınıfta değil ama kısa pistli gemilere kalkıp inme kabiliyeti sayesinde çok büyük keşif imkanı sağlayacak. Hatta tarihe not düşecek olursak, Bayraktar TB3 ve Kızılelma şayet bir gün görev alma imkanına erişecek olursa, nasıl ki Bayraktar TB2 SİHA’lar dünya muharebe tarihinde paradigma dönüşümünü yaptı, bunlar da muharebe tarihinde devrim yapacak.”

VERMESEK KAYPAKLIK OLURDU

Rusya-Ukrayna Savaşı’nda Ukrayna ile ilişkilerin devam etmesi kararında nasıl bir yol izlendiği sorulan Selçuk Bayraktar şu cevabı verdi: “Ukrayna ile 2016’da çalışmaya başladık. 2019’da teslimatlara başladıktan sonra savaş çıktı. Ukrayna Rusya’yı değil, Rusya Ukrayna’yı işgal etti. Bizim taahhütlerimiz var ve savaş çıkmış ama imzalar atılmış. Siz ‘Vermeyeceğim’ dediğinizde, taahhüdünüzü yerine getirmeyerek taraf tutmuş oluyorsunuz. Bizim açımızdan bakacak olursak, kaypaklık yapmış oluyorsunuz. Dolayısıyla bizler için bedeli ne olursa olsun dosdoğru durmak, mücadelenin kendisi açısından da en doğru tutum olacağından, burada en doğru tercihi yaptığımızı düşünüyorum. Bunun dışında bir şey yapacak olsaydık, açıkçası ahlaki bir seçim olmayacaktı.”

PEKİ SİZ SİHA BULABİLECEK MİSİNİZ?

Kanada, Azerbaycan'ın 28 yıllık Ermenistan işgaline son verdiği Karabağ zaferinden sonra Bayraktar TB2’ler için kamera satışlarını durdurmuştu. Selçuk Bayraktar, bu ambargo üzerine Kanadalılara, “Biz kamerayı buluruz. Daha önce de ASELSAN ile çalışmıştık. Peki siz SİHA’ya ihtiyacınız olduğunda bulabilecek misiniz?” dediğini aktardı.

FERGANİ İLE UZAYA

Kendilerine sürekli “Kızılelma'dan sonra sırada ne var” diye sorulduğunu söyleyen Bayraktar, şu bilgileri verdi: “Uzayla alakalı çalışmalar yürütecek girişimimizi kurduk. Türkiye'nin en iyi roketçisi Arif hocamızla birlikte. Yörünge transfer araçları ve alçak yörünge takım uyduları son dönemde gündeme geliyor. Hem haberleşme hem de küresel konumlama sistemleri üzerine çalışmalar yürütüyor ve bir taraftan da yörünge transfer aracı denilen, bir anlamda otobüse benzetilen araçlarla fırlatma yapıldıktan sonra yörüngeye gitmesi gerekiyor. O araçlar henüz dünyada yok. Bu alanda da yine tümüyle kendi kaynaklarımızla, kimseden bir kuruş destek almadan uzay girişimimizi kurduk ve 35 kişilik ekibimiz adım adım büyüyor. 5-10 yıl sonra ülkemizin uzay serüvenine ciddi destek verecek çalışmalarda bulunacağına inanıyoruz. Fergani adlı uzay girişimimizin de insanlığa bu alanda katkı sunacağını değerlendiriyoruz.”

CANSAĞLIĞI VAKFI KURULDU

Selçuk Bayraktar, annesi Canan Bayraktar öncülüğünde toplum sağlığı alanında çalışmalar yapması hedeflenen Canan Bayraktar Toplum Sağlığı Vakfı'nı (Cansağlığı Vakfı) kurduklarını açıkladı. Bayraktar, vakfın psikoloji, psikiyatri, davranış bilimleri, genetik, immünoloji, onkoloji ve nadir hastalıklarla ilgili yaklaşık 7 aydır çalışmalar yürüttüğünü anlattı.

CUMHUR İTTİFAKI'NIN ADAYI BELLİ

Cumhur İttifakı’nın adayı siz mi olacaksınız” sorusuna Selçuk Bayraktar şu cevabı verdi:

“Galiba böyle bir tevatür dönüyor. Cumhur İttifakı’nın adayı bildiğim kadarıyla çok uzun zamandır belli. Ben de siyasette değilim yani. Bir taraftan bana çok kızıyorlar, 'Niye siyasete giriyorsun' diye. Girmiyoruz ki. Atılan iftiralara cevap veriyoruz. Bir taraftan da 'İlla gel', ya niye geleyim. Yani işimi yapamıyor muyum, onunla alakalı bir şikayet mi var? Genelde herkes memnun.”