15 Temmuz’u yönetip FETÖ’yü himaye eden, PKK/PYD’ye destek veren “sözde müttefik” 60-70 senedir hep düşmanlarımızla işbirliği yapıyor.
Başkan Joe Biden’ın sözde “soykırım” ifadesi ile ABD, Türkiye’ye yönelik hasmane politikalarına yeni bir halka ekledi. Müttefiklik kavramını icraat ve tutumları ile sözde bırakan ABD, askeri darbelerden ekonomik kumpaslara kadar çok sayıda olaya çanak tuttu.
İşte ABD’nin sicili:
1962-KÜBA FÜZE GERİLİMİ
Ekim 1962’de ABD ve Sovyetler Birliği arasında patlayan “Küba roket krizi”nde iki süper güç arasındaki pazarlıklar neticesi Türkiye krizin bir parçası durumuna getirildi. ABD, Türkiye’den nükleer başlıkların çekilmesi kararı verdi ve bu kararı Ankara’ya danışmadan aldı. Kriz sürecinde Kennedy’nin politikaları, Türkiye’yi Rusya’yla karşı karşıya getirdi.
1964-JOHNSON MEKTUBU
5 Haziran 1964’te, devresinin ABD Başkanı Lyndon B. Johnson’ın, Kıbrıs’a askeri harekata karşı İsmet İnönü’ye yazdığı mektup ve mektupta kullandığı tehdit dili, iki ülke arasında kriz yarattı. “Karşınızda Sovyetler Birliği’ni bulursanız, yanınızda biz olmayacağız” şeklindeki sözleri, Türkiye’nin NATO’ya daha az bağımlı politikalar izlemesi sürecinin de kapısını açtı.
1975-İNCİRLİK ÜSSÜ ASKIDA
ABD, 1974 Kıbrıs Harekatı ardından Türkiye’ye silah ambargosu uygulama kararı aldı. Bu karar üstüne Türkiye, Adana İncirlik Üssü ile başka üslerin ABD tarafından kullanımını askıya aldı, üslerin denetimi TSK’ya devredildi. ABD Kongresi’nin Eylül 1978’te ambargoyu kaldırması ardından, İncirlik Üssü eskisi gibi etkinlik göstermeyi sürdürdü.
2 Ekim 1992’de, planlı bir NATO tatbikatında TCG Muavenet gemimiz Ege Denizi’nde Amerikan gemisinden atılan roketyle vurulmuş, gemi komutanı Deniz Kurmay Yarbay Kudret Güngör ile eş güdümlü 5 asker şehit olmuştu. 1974’te Kıbrıs Harekatı’na da katılmış olan TCG Muavenet vurulmasının “kaza olma olasılığının olmadığı” belirtilmiş ve “kasıt” değerlendirilmesi yapılmıştı. ABD’nin Irak’ı işgal sürecinde 1 Mart tezkeresinin TBMM’den geçmemesi krize yol açtı. 12 Mart 1971 darbesinden sonra işbaşına gelen Nihat Erim hükümeti, ABD’nin isteğiyle haşhaş ekimini yasakladı.
PKK’YA TIRLARCA SİLAH GİTTİ
Suriye kuzeyinde DEAŞ terör örgütüne karşı uluslararası koalisyon ile müdahale eden ABD’nin ortak olarak PKK’nın Suriye uzantısı PYD/YPG ile eş güdümlü hareket etmesi iki ülke arasındaki ilişkilerde mühim bir kopuş getirdi. PYD’ye binlerce tır silah ve teçhizat gönderdi.
Bütün darbelerin arkasında
27 Mayıs 1960’tan bugüne oluşturulan cunta darbelerinin hepsinin ardında, ABD’nin olduğu bilinen bir gerçek. 12 Mart 1971’de Türk ordusuna mensup dört kuvvet komutanı, Başbakan Süleyman Demirel ve hükümetine bir muhtıra verdi. 12 Eylül Darbesi, Türkiye tarihinde silahlı kuvvetlerin yönetime üçüncü açık müdahalesi olarak tarihe kara bir leke olarak geçmişti. Yıllar sonra dönemin Genelkurmay Başkanı darbeci Kenan Evren, “Darbe yapacağımızı ABD’ye bildirdik” itirafında bulunmuştu.
BİZİM ÇOCUKLAR BAŞARDI
12 Eylül darbesini 1970’li senelerde CIA’nin Türkiye Şefi olan Paul Henze, ABD Başkanı Jimmy Carter’a “Bizim çocuklar başardı” diye haber vermişti. Gezi hadiselerinde bilhassa ABD destekli Açık Toplum Vakfı destek verdi. ABD medyası hadiseleri provoke etmeye çalıştı. FETÖ yargı ve emniyete sızdırdığı üyeleriyle yasal hükümete darbeye kalkıştı. ABD, 17-25 Aralık darbe girişimi sürecinde kumpas soruşturmalarına destek verdi. MİT tırlarını durduran FETÖ üyeleri, o dönemde ABD konsolosluğu ile telefon görüşmeleri yaptı. 15 Temmuz darbe girişimi, FETÖ’yü tasfiye etmeye hazırlanan Türkiye’ye karşı Amerika’nın dış müdahalesiydi.
F-35 GERİLİMİ
Türkiye’nin Rusya’dan S-400 uzun menzilli hava savunma sistemi satın alması ardından ABD Kongresi’nde Türkiye’ye F-35 satışının geçici durdurulmasını da sahibi olan yasa tasarısı geçirildi. Başkan Trump’ın onayıyla uçakların teslimatı durduruldu. Başkan Biden bu politikayı sürdürdü ve son olarak geçen hafta Pentagon, Türkiye’nin F-35 sözleşmesinden tamamıyla çıkarıldığını açıkladı.
Halkbank krizi
ABD, 17-25 Aralık’ta 17-25 Aralık’ta dolaylı yoldan destek verilen kumpas soruşturmalarını kendi de yürütmeye başladı. Halkbank’ı İran’a uyguladığı ekonomik ambargoyu delmekle suçladı. Zamanın Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla, ABD’de tutuklandı ve 32 ay hapis cezası aldı. FETÖ’nün kumpas dosyaları üzerinden devam eden yargılama süreci süresince Türkiye ve ABD ilişkileri mühim oranda zarar gördü. Davanın hedefi Türkiye’ye ekonomik darbe yapmaktı. 8 Ekim 2017’de ABD, Türkiye’deki konsolosluk çalışanı Metin Topuz’un tutuklanması ardından, Türkiye’den yapılan vize başvurularını süresiz olarak askıya aldı. Türkiye de gene vize başvurularını askıya alarak bu karara misilleme yaptı. Andrew Brunson’ın serbest bırakılmaması gerekçesiyle ABD, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e yaptırım uygulama kararı aldı. Yaptırımların gerekçesi olarak Türkiye’de insan hakları uygulamaları gösterildi.
