Koronavirüs salgını ve Rusya-Ukrayna savaşı sonrası yükselen enflasyonlara karşı, faizi ilaç olarak gören çoğu merkez bankası agresif faiz artışlarına gitti.

Şimdi ise bu faiz artışları dünyayı derin bir resesyon kriziyle karşı karşıya bırakmak üzere... Türkiye ise çoğu ülkenin aksine bu süreçte büyümeye odaklanarak, faizleri indirme yoluna gitti...

RESESYON UYARILARI PEŞ PEŞE GELİYOR

IMF Başkanı Kristalina Georgieva ve Dünya Bankası Başkanı David Malpass iki kurumun yıllık toplantılarının başlangıcı nedeniyle düzenlenen sanal etkinlikte küresel ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulundu. IMF Başkanı Georgieva yüksek faizlerin büyümeyi olumsuz etkilemeye başladığını belirtti.

DARALMA İLE 4 KATRİLYON DOLARLIK KAYIP

IMF bu sene ve gelecek sene dünya ekonomisinin yaklaşık üçte birinin art arda en az 2 çeyreklik dönemde daralmasını ve 2026 yılına kadar üretim kaybının 4 trilyon dolar olmasını bekliyor.

Enflasyonun 'raydan çıkmasını' kabul edemeyeceklerini belirten IMF Başkanı resesyon riskine rağmen güçlü aksiyon alınması gerektiğini savundu.

Gelişen ekonomilerin sıkılaşma politikaları nedeniyle zorlandığını belirten Georgieva "Eğer birlikte hareket edersek 2023'te karşılaşacağımız zorlukların önüne geçebiliriz" dedi.

Dünya Bankası Başkanı Malpass da gelecek yıl küresel çapta daralmanın 'gerçek bir tehdit' olduğunu, dolardaki güçlenmenin gelişmekte olan ülke para birimlerinde değer kaybına yol açtığını ve bu ülkelerin borç seviyelerinin çok yükseldiğini belirtti.