IMF'nin İngiltere'de bu yıl için ekonomik büyüme beklentisini yüzde 0,5'ten yüzde 0,7'ye çıkardığı kaydedilen bildiride, dezenflasyonun reel gelirleri artırması ve finansal koşulları rahatlatmasıyla büyümenin 2025'te yüzde 1,5'e yükseleceği aktarıldı.

Bildiride, ülkede dezenflasyonun beklenenden hızlı ilerleme kaydettiği ancak hizmet sektörü enflasyonu ve ücret artış baskılarının yüksek kalmaya devam ettiği kaydedildi.

Manşet enflasyonun 2025'in başında kalıcı şekilde yüzde 2 hedefine ulaşacağının öngörüldüğü bildiride, şu değerlendirmeler yer aldı:

"Büyüme ve enflasyona ilişkin riskler dengeli. Düşen enerji fiyatlarından kaynaklı ikincil etkilerin daha güçlü olması, daha erken ve büyük faiz indirimlerine olanak sağlaması durumunda enflasyon daha düşük ve büyüme de yüksek olabilir. İç talebin beklendiği gibi canlanmaması ve tasarrufların yüksek seyretmeye devam etmesi halinde ise enflasyon ve büyüme düşük kalabilir. Küresel düzeyde finansal bir istikrarsızlık durumunda, İngiltere ülke risk primlerinde bir şok ihtimali de göz ardı edilemez."

Bildiride, İngiltere Merkez Bankası'nın (BoE) para politikasında bir dönüm noktasına ulaştığı ve politikada bir sonraki adımın gevşeme olduğu belirtilerek, "Asıl soru, faizin ne zaman ve ne kadar hızlı düşürüleceğidir. Bu bağlamda, BoE Para Politikası Kurulu (PPK), erken gevşeme riskinden korunmak için enerji fiyatlarının baz etkisini görmenin ve enflasyonun sürdürülebilir şekilde azaldığına ilişkin daha fazla işaret görmenin gerekliliğini ifade etti. Aynı zamanda, gecikmeli gevşeme riski de bulunuyor." ifadeleri kullanıldı.