https://www.cafesiyaset.com/

Edinburgh Üniversitesi’ndeki bilim insanları, beyin tümörü ameliyatı geçiren hastalardan alınan sağlıklı beyin dokularını, Alzheimer hastalığıyla ilişkilendirilen zehirli proteinlerle laboratuvar ortamında temas ettirdi. Söz konusu proteinler, Alzheimer'dan hayatını kaybeden hastalardan elde edildi. Böylece hastalığın beyin hücreleri arasındaki bağlantıları nasıl bozduğu gerçek zamanlı olarak gözlemlendi.

Yapılan deneylerde, mikroskop altında incelemek üzere milimetrenin üçte biri kalınlığında kesilen beyin parçaları, özel besleyici sıvı içinde vücut ısısında tutuldu. Parçalar, hastaların onayıyla en fazla iki hafta boyunca laboratuvarda canlı şekilde muhafaza edildi. Araştırmayı yürüten Dr. Claire Durrant, “Alzheimer’ı taklit etmeye çalışıyoruz. Bu sistemin laboratuvar bulgularının hastalara daha hızlı ulaşmasını sağlayabileceğine inanıyoruz” dedi.

Bilim insanları, Alzheimer’ın erken aşamasında hasar gördüğü bilinen temporal lobdan alınan doku örneklerinin, “tau” adı verilen bir başka zararlı proteini daha fazla salgıladığını da tespit etti. Bu durum, bu bölgenin neden hastalığa daha erken yakalandığını açıklayabilir. Çalışma, Formula 1 efsanesi Sir Jackie Stewart’ın eşine konan demans teşhisi sonrası kurduğu Race Against Dementia adlı vakıf ve Dyson Vakfı tarafından sağlanan 1 milyon sterlinlik bağışla desteklendi.

Dyson Vakfı'nın kurucusu Sir James Dyson, yöntemin “zamanımızın en yıkıcı sağlık sorunlarından birine çözüm için büyük bir adım” olduğunu belirtti. Dyson, "Fare modellerine dayalı testler yerine, canlı insan beyni üzerinde deney yapılması, hastalığı çok daha iyi anlamamızı sağlıyor" ifadelerini kullandı. Birleşik Krallık Demans Araştırma Enstitüsü’nden Prof. Tara Spires-Jones ise yöntemin hem hastalığın mekanizmasını daha iyi anlamaya hem de yeni tedavilerin etkinliğini doğrudan insan dokusunda test etmeye olanak sağladığını vurguladı.

Dünya genelinde demans hastalarının sayısının 2050 yılına kadar yaklaşık 153 milyona ulaşacağı öngörülüyor. Bu nedenle, Alzheimer’ı erken evrede anlamaya ve tedavi bulmaya yönelik çalışmalar sağlık sistemleri açısından hayati önem taşıyor.

 

Kaynak: The Guardian, UK Dementia Research Institute, University of Edinburgh