Üretiminin yüzde 70’ini ihraç eden Qlux Ideas, verimliliğini artırmak için dijital yatırıma hız verdi. 5 kıtaya ihracat gerçekleştirdiklerini ifade eden Qlux Ideas Genel Müdürü Burak Önder, yeni alternatif pazarlarla ihracat kabiliyetlerini artırmaya çalışırken, diğer taraftan veri ve verimlilik çalışmalarına ağırlık verdiklerini söyledi. Verinin nakit kadar değerli olduğunu ifade eden Burak Önder, “Üretimden ihracata her noktada kaliteli veriyi oluşturmak, her alanda verimlilik çalışmaları yapmak büyük önem taşıyor. Şirket olarak dijital kaslarımızı güçlendirmek ve otomasyon süreçlerini geliştirmek için çalışmalarımız sürüyor.” dedi. Şu anda aylık 2,5 milyonluk üretim hacmine ulaştıklarını söyleyen Burak Önder, “İhracat gerçekleştirdiğimiz ülke sayısı 90’ı aştı. Plastik mutfak ve banyo ürünleri üreterek başladığımız yolculukta bugün itibarıyla plastik, cam ve metalden mamul mutfak eşyaları üretimine ulaştık. Bir yandan dünyadaki gelişmeleri ve trendleri takip ederken bir yandan da devamlı yeni ve farklı ürünler pazara sunmaya çalışıyoruz. Birçok sektörde olduğu gibi bizim sektörümüzde de dünya ve trendi takip edemezseniz ve müşterilerinize yeni ürün sunamazsanız kaybediyorsunuz. Biz de kendimizi sürekli yeniliyoruz. Bu yeniliğin odağında da verimlilik var.” diye konuştu.

‘TEKNOLOJİ ADIMINI ATMALIYIZ’

Sanayicilerin artık sadece kur, faiz, enflasyon sarmalını konuşmaması gerektiğini dile getiren Burak Önder, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de gündem hızlı değişiyor. Bu yüzden yapısal sorunlara tam olarak odaklanamıyoruz. Belirlenen yapısal sorunları ele alıp, hızlıca çözüm yollarını devreye almalıyız. Buradaki en büyük problemlerin başında da verimlilik geliyor. Çünkü verimlilik tam olarak sağlanmadan ne sürdürülebilirliği ne de katma değeri sağlayabiliriz. Son 20 yılda üretimde, ihracatta ve sanayileşmede çok ciddi yol kat ettik. Almanya’da Uzak Doğu’ya kadar olan bölgede en iyi üretici ülkelerden biri olmayı başardık. Şimdi ise kademe atlayacak adımları atmak zorundayız. Bu adımı da ancak teknoloji, otomasyon, dijitalleşme, verimlilik, katma değer, değerli üretim gibi konuları önceliklendirerek atabiliriz. Eğer sadece büyümeye değil gelişmeye de odaklanırsak, sanayimizin de ihracatımızın da önü açık.”

‘CHINA+1’ SİSTEMİNDE ÖNE ÇIKABİLİRİZ

Türkiye’de üretim ve ihracat yapan her sektörün veriye, verimliliğe ve dijitalleşmeye ağırlık vermesi gerektiğinin altını çizen Burak Önder, “Şirket olarak dünyanın birçok ülkesine ihracat yapmamıza rağmen yeni pazar arayışlarımız sürekli devam ediyor. Yakın coğrafyada daha derinlemesine çalışmalar yaparak pazar payımızı artırmaya çalışıyoruz. Çünkü içinden geçtiğimiz bu dönemlerde yakın çevredeki ülkeler ve dost ülkeler ihracatta ön plana çıkıyor. Dünyada da bu durum ön plana çıkıyor. Ayrıca son dönemlerde dünyada yaşanan çatışmalar, enerji krizleri, ticaret krizleri, uluslararası anlaşmazlıklar ve dünyadaki işleyişi değiştiren salgın hastalıklar gibi nedenlerle ülkeler, tedarik noktasında sorun yaşamamak adına farklı önlemler almaya başladı. Bu kapsamda dünyanın en büyük üretici ülkelerinden biri olan Çin’e bağımlılığını azaltmak isteyen ülkeler Çin’in yanına farklı bir tedarikçi ülke eklemeye çalışıyor. ‘China+1’ olarak adlandırılan bu sistemde ülkemiz ön plana çıkabilir. Çünkü Türkiye bölgesinde önemli bir üretici ve ihracatçı ülke konumunda. Biz de bu fırsatı da değerlendirmeye çalışıyoruz. Ancak fırsat olarak görülen bu sistemde en iyi şekilde faydalanabilmek için veriye, verimliliğe ve teknolojiye ciddi yatırımlar yapmalıyız. Geleceğe tam olarak hazırlanmalıyız. Tüm bunların dışında üretimde ‘yeşil dönüşüm’ sürecini tamamlamalıyız.” ifadelerini kullandı.