Yüksek kan basıncı olarak da bilinen ve kalp, beyin, böbrek ve diğer hastalık risklerini önemli ölçüde artıran hipertansiyon hastalığıyla yaşayan kişi sayısı 30 yılda iki katına çıkarak 1,28 milyara ulaştı.

Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) 1990-2019 dönemine ait verilerine göre, 30 yılda iki katına çıkarak 1,28 milyara ulaşan hipertansiyon hastalarının 700 milyonundan fazlası tedavi edilmedi.

30 YILDA 2 KATINA ÇIKTI

DSÖ'nün yayımladığı, Imperial College London tarafından yürütülen araştırmada, 30-79 yaş aralığındaki hipertansiyon hastalarının sayısının 30 yılda 650 milyondan 1,28 milyara yükseldiği belirtiliyor.

Dünya çapındaki ölüm ve hastalıkların en önemli nedenlerinden biri olan hipertansiyon, kan basıncı ölçümüyle tespit edilebiliyor ve tedavisi genellikle düşük maliyetli ilaçlarla sağlanabiliyor.

Araştırmada, hastalığın oranının yüksek gelirli ülkelerde azalırken, dar veya orta gelirli ülkelerde arttığı ifade ediliyor.

Kanada, Peru ve İsviçre, dünyadaki en düşük hipertansiyon hastası oranına sahip ülkeler olurken, en yüksek oranlar kadınlarda Dominik Cumhuriyeti, Jamaika ve Paraguay; erkeklerde Macaristan, Paraguay ve Polonya'da görülüyor.

Hipertansiyon hastası kişi sayısı artmasına rağmen nüfus artışı ve yaşlanma sebebiyle hipertansiyon hastalarının genel nüfustaki yüzdesinde çok az değişim kaydedildi.

TEDAVİ İMKANLARINDA KÜRESEL EŞİTSİZLİK

Çalışma, hastalığa sahip 580 milyon kişinin teşhis konulmadığı için durumlarından habersiz olduğunu; hipertansiyonu olan kişilerin yarısından fazlasının (720 milyon) ihtiyaç duydukları tedaviye ulaşamadığını gösterdi.

Hipertansiyonu olan yetişkinlerin yarısından azı (yüzde 42) teşhis ve tedavi görürken, hastalığa sahip 5 yetişkinden 1'i (yüzde 21) bunu kontrol altına alabildi.

Hipertansiyon hastalığının etkili şekilde tedavi edildiği ülkeler Kanada, İzlanda ve Güney Kore olurken, sahra altı Afrika, Asya'nın orta, güney ve güneydoğu bölgeleri ile Pasifik Adası ülkelerindeki hastaların tedaviye ulaşmakta zorluk çektiği belirtildi.

Hipertansiyonun tedavi imkanlarındaki bölgesel farklılıklar nedeniyle hastalığın tedavi imkanlarında küresel eşitsizlik olduğu ifade edildi.

BEYNE ZARAR VERİYOR

Tıp dergisi "The Lancet"te yayımlanan araştırmaya göre ise hipertansiyonun 30 ve 40'lı yaşlarda beyne zarar verdiği tespit edildi.

Hastalığın orta yaşlarda görülmesinin, daha sonra ortaya çıkan kan damarlarındaki hasar ve beynin küçülmesine sebep olabileceği belirtildi.

Uzmanlar, bu dönemde görülen hipertansiyonun beyin hasarını hızlandırdığını ifade ediyor.