Prediyabet (gizli şeker) belirtilerini tanımak, milyonlarca insanı etkilediği tahmin edilen metabolik bir bozukluk olan tip 2 diyabete ilerlemesini önlemede son derece önemlidir. Birçok kronik hastalık gibi tip 2 diyabetin de erken evrelerde tedavisi çok daha kolaydır, bu nedenle belirtileri bilmek onu önlemeyi veya en azından vücut üzerindeki etkisini en aza indirmeyi mümkün kılar.

Prediyabetiniz olduğunda, aynı yaşam alışkanlıklarını sürdürmeye devam ederseniz diyabete ilerleme riskiniz oldukça yüksektir. Bu sadece tip 2 diyabet gelişimine yol açmakla kalmaz, aynı zamanda kalp hastalığı, felç ve böbrek hastalığı riskini de artırır. Prediyabetinizle ilgili yaşam tarzı değişiklikleri genel sağlığın anahtarıdır.

PREDİYABET NEDİR?

İhtiyacı olan enerjiyi sağlamak için vücudunuz, kan şekerini pankreasınız (karnın arkasında ve altında bulunan uzun, düz bir bez) tarafından üretilen bir hormon olan insülin aracılığıyla düzenler. İnsülinin asıl görevi, daha sonra her türlü işlem için yakıt olarak kullanılan kan şekerini hücrelere yönlendirmeye yardımcı olmaktır.

Prediyabetiniz varsa hücreleriniz insüline gerektiği gibi yanıt vermez, buna insülin direnci denir. Pankreasınız güçlenir, hücrelerinizin yanıt vermesini sağlamak için daha fazla insülin pompalar. Ancak pankreas, kan şekerindeki artış nedeniyle yanıt vermeyi durdurur ve diyabetin erken belirtileri için zemin hazırlar. Prediyabetiniz varsa kan şekeriniz sürekli olarak normalden yüksek çıkar, ancak henüz tip 2 diyabet olarak kabul edilecek kadar yüksek değildir.

Prediyabet inanılmaz derecede yaygındır: Örneğin, ABD'de yapılan bir araştırmada her 3 yetişkinden 1'inde prediyabet olduğu ve bunların yüzde 80'inden fazlasının bunu bilmediği anlaşılmıştır.

Prediyabetli kişilerin ilk tanıdan sonraki 5 ila 10 yıl içinde tip 2 diyabet geliştirme riski yüzde 50'ye kadar çıkmaktadır ve müdahale olmazsa bu risk çok dha büyüktür.

PREDİYABET İÇİN RİSK FAKTÖRLERİ

Daha yüksek prediyabet geliştirme riski ile ilişkili faktörler vardır. En yaygın olanları şunlardır:

- Fazla kilo veya obezite

- 45 yaş üstü olmak

- Ailede tip 2 diyabet olması

- Haftada 3 kereden az egzersiz yapmak

- Kalp hastalığı veya inme

- Yüksek kolesterol ve yüksek tansiyon

- Metabolik sendrom

- Polikistik over sendromu (PCOS)

- Gestasyonel diyabet (hamilelik sırasında diyabet)

- Doğum ağırlığının 4 kilodan fazla olması

Uzmanlar, rn büyük risk faktörünün ailede diyabet öyküsü olduğunu vurguluyor. Araştırmalar, 20 yaşın üzerindeki insanların yaklaşık yüzde 9'unun diyabet teşhisi aldığını ortaya koymaktadır. Bu insanların yaklaşık yarısının diyabetleri ailede hastalık öyküsüne bağlıdır. Araştırmalar ayrıca diyabeti olmayan kişilerin yüzde 40'ının prediyabet hastası olduğunu ve bunların yüzde 5'inin de tanılarının aile öyküsüne bağlanabileceğini gösteriyor.

PREDİYABETİN 8 UYARI İŞARETİ

Görünür belirtiler olmadan diyabet uzun yıllar boyunca vücutta ilerleyebilir. Bununla birlikte, kan şekeriniz çok yükseldiğinde tip 2 diyabete benzer işaretler yaşamaya başlayabilirsiniz.

Bu nedenle, prediyabet için risk faktörleriniz varsa veya çoğu tip 2 diyabete daha yakın olduğunuz anlamına gelen aşağıdaki belirtilerden herhangi birini fark ederseniz, mutlaka bir uzmana başvurun.

Ciltte Koyu Lekeler

Bu, prediyabetin tehlikeli belirtilerinden biridir. Bronzlaşmış cilt (cilt tonunuza bağlı olarak farklı şekilde kendini gösterir) dirsekler, dizler, eklemler, boyun ve koltuk altları gibi bölgelerde gelişebilir ve yüksek insülin seviyeleri nedeniyle cilt hücrelerinin çok hızlı üremesinden kaynaklanır. Benzer alanlarda küçük cilt büyümeleri de fark edebilirsiniz.

Sürekli Yorgunluk

Gün boyunca kan şekerindeki sürekli değişiklikler, enerji seviyelerinin düzenlenmesine yardımcı olur. Kan şekeriniz kontrol altına alınmadığında, özellikle yüksek karbonhidratlı bir yemek yedikten sonra şiddetli yorgunluk yaşayabilirsiniz. Çünkü glikozdaki artış vücut tarafından etkili bir şekilde işlenemez. Uyku kaliteniz de önemli ölçüde düşebilir.

Kiloda Dalgalanmalar

Açıklanamayan kilo alımı veya kilo kaybı, değişmeyen miktarda kalori alınmasına ve aynı miktarda fiziksel aktiviteye rağmen meydana gelebilir ve genellikle kan şekerindeki dalgalanmalardan kaynaklanır.

Bağışıklık Sistemi Sorunları

Kontrolsüz yüksek kan şekeri, bağışıklık sisteminizi zayıflatabilir ve sizi sık soğuk algınlığı veya tekrarlayan mantar enfeksiyonları gibi sorunlara duyarlı hale getirebilir. Kandaki yüksek glikoz seviyeleri ayrıca zayıf dolaşıma ve yavaş yara iyileşmesine neden olabilir.

Sık İdrara Çıkma

Böbrekler için çok fazla kan şekeri zor bir durumdur çünkü bu glikozu işlemek zorundadırlar. Sonuç olarak, vücuttan atmak için fazla çalışırlar, bu nedenle tuvalete normalden çok daha sık gitmeniz gerektiğini hissedebilirsiniz.

Artan Susuzluk

Daha sık idrara çıktıkça, vücudunuz daha fazla sıvı saldığı için dehidrasyon riskiniz de artar ve bu da genellikle susuzluğu tetikler.

Baş Dönmesi

Dehidrasyon ile baş dönmesi gibi diğer değişiklikleri de fark edebilirsiniz.

Sinirlilik

Kan şekerindeki değişiklikler ruh hali değişimlerine de neden olabilir. Bu, kan şekerinde daha da büyük bir sıçramaya neden olan ve bir kısır döngüyü tetikleyen stresi artırabilir.