Konferans kapsamındaki panellerde Kars’ın sadece kış turizmi ile kısıtlı kalmaması gerektiği;  gastronomi, kültür, eğitim turizmi gibi kollarda da gelişebilecek kapasiteye sahip olduğu mesajı verildi. 

Türkiye Cumhuriyeti ve Avrupa Birliği mali iş birliği çerçevesinde finanse edilen, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından uygulanan Rekabetçi Sektörler Operasyonel Programı (CISOP) kapsamında Kars Valiliği himayelerinde Serhat Kalkınma Ajansı tarafından yürütülen “Tarihi Kimliği ile Kars Kenti Projesi” kapsamında düzenlenen panellerde Kars’ın kalkınmasına katkı sağlayacak birçok ana başlık, ulusal ve uluslararası uzmanların katılımlarıyla değerlendirildi.

Umaç helvasının üzerine Kars peynirinden cheesecake

Moderatörlüğünü Tarihi Kimliği ile Kars Kenti Projesi’nin Kilit Uzmanı Nezih İşçi’nin yaptığı “Yerel Gastronominin Turizme Etkisi: Yöresel Mutfak Uygulamalarının Kapsamlı Analizi ve Turizm Sektörüne Etkisi” başlıklı panelde ilk olarak BM Dünya Gıda Programı Teknik Danışmanı Yalçın İnam söz aldı. Kars’ta gastronomi turizminin geliştirilmesi için İstanbul, İzmir gibi büyük şehirlerde tanıtım yapılması ve Kars mutfağı ile ilgili kitap yayınlanması gerektiğine dikkat çeken İnam, “Kars ile ilgili turizm faaliyetleri 12 aya yayılmalı ve yöresel ürünlerin 12 ay satın alınabileceği platformlar oluşturulmalı, yemek festivalleri düzenlenmeli” önerisinde bulundu. İnam, Kars’ta yakın zamanda açılacak bir otelin içindeki restoranda Kars yemeklerinin modernize edileceğini belirterek “Umaç helvasının üzerine Kars peynirlerinden yapılan cheesecake’i koyarak servis etmek” gibi yenilikçi fikirlerin yolda olduğunu söyledi. 

Panelde konuşan Şef Rudolf van Nunen de Kars mutfağının tanıtılması için yarışmalar düzenlenebileceğini ve Kars peynirlerinin hikâyelerinin sosyal medya aracılığı ile yayılabileceğini belirtti. Kafkas Üniversitesi Sarıkamış Turizm Fakültesi’nden Doç Dr. Seda Derinalp Çanakçı da yerel lezzetlerin tanıtılmasının önemine dikkat çekerek “Kars’a gelen turistlerin yüzde 84’ü mutfağı için geliyor. 11 çeşit kaz yemeği var, bunların hepsini tanıtarak kaz etini öne çıkarabiliriz.” dedi. 

“İklim değişikliği mevcut tüm krizleri tırmandırıyor”

Konferansın ikinci paneli 'İklim Değişikliğinin Dağ ve Kış Turizmi ile Kayak Merkezlerine Etkileri ve Bu Yönde Avrupa'da Alınan Önlemler ile En İyi Örnekler' başlığı altında gerçekleştirildi. Panelde söz alan Oceanlab France Genel Müdürü ve Teknik Eş Müdürü Dr. Nicolas Jouanneau iklim değişikliğinin kar turizmi yapılan sahaları etkilediğini belirterek “Bu olumsuz etkiyi azaltabilmek için risk faktörlerinin araştırmasını yapmalı, uyarı sistemi ile haritalar oluşturmalı ve bir eylem planı hazırlamalıyız.” ifadelerini kullandı.

Yerel sorunları ele alabilmek için önce küresel sorunların konuşulması gerektiğini söyleyen BM Uluslararası İklim Uzmanı ve Danışmanı Thomas Chruszczow, “Dünyada her gün 800 milyon fazla kişi açlıktan muzdarip oluyor. Bununla birlikte gıdaların yüzde 30’u boşa gidiyor, bu da 1 milyar dolar kayıba sebep oluyor. Ayrıca dünya üzerinde 740 milyon kişi okuma yazma bilmiyor. İklim değişikliği de bu krizlerin hepsini tırmandırıyor” diyerek Paris anlaşmasının uygulanmasının krizin çözümüne yardımcı olabileceğini söyledi. Kıdemli Turizm Uzmanı Francesco Comotti ise turizmin ekonomiye katkısına dikkat çekerek “Türkiye kayak bölgelerindeki Dünya Kupası için adaydı ancak bu plan hayata geçirilemedi. Böyle bir etkinlik organize edilirse; Türkiye’ye 2 milyon Euro gelir getirebilir” dedi.

“Kars’ın turizmde söyleyecek çok sözü var”

'Zaman ve Tarihe Yolculuk: Kars'ın Kültürel Miras ve Tarih Alanlarındaki Zenginliği' başlıklı son panelde ise Kars turizminin kar turizmi ile sınırlı kalmaması gerektiği, kültür turizminin de büyük önem taşıdığı belirtildi. Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz, “Dünyada kültür turizminde yüzde 14,5 oranında artış bekleniyor. Kültür turizmine talep ortalama turizm hareketliliğine göre 4 kat yüksek. Kültür turizmi istihdamın artmasını ve yerel ürünlerin daha yüksek değerde satılmasını sağlıyor.” ifadeleriyle küresel bir değerlendirme yaparak sözlerine başladı. Kars’ın uzun yıllara dayanan bir hikâyeye ve çok kıymetli Ani Ören Yeri’ne sahip olduğunu hatırlatan Yavuz, “Kars’ın tanınması yolculuğunda Doğu Ekspresi’nin de çok büyük rolü var. Tarihi, taş binaları eşsiz, çok özel hikâyeleri bulunuyor. Ayrıca coğrafi işaretli ürünlerin Kars’a çok büyük katkısı var. Peynir, bal, kaz ve Kağızman elması gibi ürünlerin tanıtımı ile ilgili daha çok konuşmamız ve çalışmamız lazım. Kars’ın turizmde söyleyecek çok sözü var ama aynı zamanda yapılacak çok iş de var.” şeklimde konuştu.

Panelde söz alan Varşova Teknoloji Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Leszek Karski de “Günümüzde dünya mirası alanlarımızdan söz ettiğimizde karşımıza çıkan en büyük sıkıntı iklim değişikliği. Kültürel sahalarımız yoğun tehdit altında. UNESCO ile UNFCC arasındaki iş birliğinin geliştirilmesi gerekiyor, dönüşüm gerçekleştirme zamanı. Artık sadece iş sektörü odaklı olmamalıyız. Turizm sektörünü çok daha kapsamlı ele almalıyız.” ifadelerini kullandı. Paneller konuşmacılara teşekkür plaketi takdim edilmesiyle sona erdi.