Deprem bölgelerindeki barınma ihtiyacının karşılanması için konteyner kent alanlarının kurulması planlanıyor. Tespit edilen bazı bölgelerde kuruluma da başlandı. Bölgedeki iş dünyası örgütlerinin temsilcileri konteynerlerin OSB'lerin çevresine kurulabileceğini belirtiyor. Birçok işyeri fabrika çevresine işçilerin ve ailelerin konaklaması için konteynerler kurmaya başladı.

İstanbul Sanayi Odası, Ankara Sanayi Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası başta olmak üzere Türkiye İhracatçılar Meclisi ve MÜSİAD da bölgeye konteyner kentler kurulması için kampanyalar düzenledi. İş dünyası taleplerini dile getirirken artan konteyner fiyatlarına dikkat çektiler.

SAC FİYATLARI ARTIYORMUŞ

Hataylı bir iş insanı, “Bir ay önce bir projemiz için konteyner aldık. O zaman fiyat 36 bin liraydı. Şimdi aynı konteynerin 60-62 bin liraya çıktığını görüyoruz. En ucuz konteyner 50 bin liradan başlıyor. 10-15 ayrı firmadan teklif aldık. Niteliğine göre 100-120 bin liraya kadar çıkan fiyatlar da var. Sac fiyatlarında artış olduğunu söylüyorlar. Ama fırsatçılık olduğunu düşünüyoruz. Hem konteyner üreticileri hem de sac üreticileri için.” dedi.

Malatyalı bir iş insanı ise, “Dernek olarak konteyner alımı için kampanya açtık. 1.5 milyar lira buna harcanacak. İşte 15 bin konteyner 100 bin liradan hesapla. Bu konteynerler esasen çöp. Buna harcanacak parayla konut yapılsa ama o da kısa vadede mümkün değil. Mecburen kısa sürede barınma sorununu çözmek için bu yola başvurduk. Bölgeden giden insanlar var. 400 kişinin çalıştığı iş yerine 40 işçi gelmiş, 700 kişi çalışan yere 80 kişi. Barınma sorununu çözmek lazım.” ifadelerini kullandı.

KENDİ ÜRETMEYE BAŞLADI

Malatya merkezli sanayi kuruluşlarından Mimsan'ın Yönetim Kurulu Başkanı Enver İlhan yaptığı yazılı açıklamada, çalışanlarının ve ailelerinin konaklama sorununu çözmek üzere konteyner imalatına başladıklarını açıkladı. Konaklama sorununu çözmek için çok sayıda konteyner siparişi verdiklerini belirten İlhan, “Hatta şu anda çalışanlarımız için konteyner imalatına başladık.” bilgisini verdi.

Konuştuğumuz bir sanayici ise oda olarak tanesine 90 bin lira ödeyerek konteyner aldıklarını ancak bu fiyata zemin, altyapı, transfer dahil olduğunu belirtti. “Belki önceki fiyatlara bunlar dahil olmadığı için bir yanılgı da olabilir.” diyen sanayici, transfer, altyapı ve zemin dışında sadece konteyner 90 bin liraya satılıyor ise fiyatın çok olduğunu belirtti. Öte yandan konteyner kent projesi yapan kurumları da aradık. Birçok oda başkanının artan fiyatlar yüzünden şikayetçi olduğunu öğrendik.

Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın, depremde birinci derecede ağır hasar alan ve çok kayıplar veren Adıyaman, Hatay ve Kahramanmaraş’ın demografik yapısının değişmemesi ve iş gücünün kaybedilmemesi açısından bazı sektörlere özellikle dikkatleri çekti. Başkan Aydın, ayrıca depremzedelerin barınması kadar iş gücü kaybı yaşanmaması açısından işyerlerinin de yapılmasının son derece önemli olduğunu belirtti. ASKON Genel Başkanı Aydın, şunları söyledi:

“Turizm, lojistik, depolama, fuarcılık, eğitim ve sağlık gibi iş kolları ile öne çıkan bu 10 ilimizde toparlanmaları biraz da zaman alacak gibi görünen, Adıyaman, Hatay ve Kahramanmaraş’a öncelikli destekler ve teşvikler verilerek üst seviyede pozitif ayrımcılık yapmak gerekiyor. Bu bağlamda Adıyaman ilimiz için hazır giyim ve konfeksiyon, kimyevi maddeler ve mamulleri sektörleri, Kahramanmaraş için tekstil ve ham maddeleri, demir ve demir dışı metaller Hatay ilimiz de çelik, yaş sebze ve meyveler ihracatta önemli kalemler tutmakta ve bölge ekonomisinin dolayısıyla şehrin kalkınmasına yüksek ölçekte katkı sunan sektörlerin başında gelmektedir. Bu nedenle bu sektörlerde çalışan işgücünün sağlam ve doğru teknik ile oluşturulan mekânlarda bir an önce yapılacak iş merkezlerinde istihdam edilmeleri gerekiyor. Elbette barınma için konut önemli olduğu kadar iş gücünün korunması açısından iş merkezlerinin yapılması da son derece önemli. Bu şehirlerimizin tecrübe edindikleri işleri sürdürmek gerekmektedir. Bunun için de hem bu sektörlere pozitif ayrımcılık yapılmalı hem de işgücü göçünün yaşanmaması açısından sağlam konutlar kadar sağlam işyerlerinin de bir an önce inşa edilmesi gerekmektedir.”

BAKANLIKLAR KARAR ALDI

Ticaret Bakanlığı, geçen hafta aldığı kararla, depremler nedeniyle ilk etapta ortaya çıkan geçici barınma ihtiyacının acilen giderilmesi için konteyner ev ve prefabrik yapı ihracatının 3 ay yasaklandığını duyurdu. Bakanlık'tan yapılan duyuruda, "Merkez üssü Kahramanmaraş olan depremler nedeniyle ilk etapta ortaya çıkan geçici barınma ihtiyacının acilen giderilebilmesine katkı sunmak amacıyla konteyner ev ve prefabrik yapı ihracatı 15 Şubat'tan itibaren 3 ay süreyle yasaklanmıştır." ifadesi yer aldı.

Aynı günlerde Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati de, Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle olağanüstü hal ilan edilen 10 ilde konut olarak kullanılacak prefabrik yapı ile konteynerlerde KDV oranını yüzde 1'e indirme kararını, depremzede vatandaşların barınma ihtiyacını karşılamak amacıyla aldıklarını bildirdi.

NAKLİYE MALİYETLERİ YUKARI ÇEKİYOR

Yako Groups, depremzedelere destek olmak amacıyla konteyner üretimine geçtiğini duyurdu. Maliyetine konteyner üretimine başlayan Yako Groups'un Yönetim Kurulu Başkanı Galip Ölmez, “Kendi imkan ve kabiliyetlerimiz ile inisiyatif göstererek, bölge halkına destek olmaya çalıştık. Ticari üretim faaliyetlerimizi durdurarak afet bölgesine destek olmak için konteyner üretimine geçtik. Sektör temsilcilerinden daha da çok ve seri üretim için destek beklediğimizi dile getirmiştik. Bu çağrımız olumlu yanıt buldu.” dedi.

Firmayı arayıp sorduğumuzda içinde lavabosu ve mutfağı dahil konteyner ev maliyetinin tek odalı olanlarda 68 bin lira, çift odalı olanlarda 73 bin lira olduğunu öğrendik. Ancak nakliye maliyetinin 20-30 bin liralara kadar çıktığı belirtildi. Buna göre devletin konteyner kent kurulumlarında nakliye maliyetleri ile ilgili de bir tedbir alması gerekecek.

'SİGORTA SEKTÖRÜ ÖDEMELERE BAŞLADI'

Afet bölgesindeki incelemelerini sürdüren Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Atilla Benli, “Zararların bir an önce giderilebilmesi ve hasar tazmin sürecinin hızla işletilebilmesi için tüm sigorta şirketleri olarak hasar sürecinin hızlandırılmasından, çağrı merkezlerinde depremden zarar görenlere ayrı hatların açılmasına ve bölgede hasar iletişim merkezlerinin kurulmasına kadar bir dizi önlem aldık ve almaya devam ediyoruz.” dedi.

Benli, “Zorunlu deprem sigortasının yanında deprem teminatı içeren; kasko, yangın, hayat ve ferdi kaza sigorta poliçelerini de hesaba kattığımızda bölgede deprem teminatı içeren toplam poliçe sayısının 4 milyon civarında olduğunu” belirtti. “Sigortanın önemi maalesef böyle zamanlarda daha iyi anlaşılıyor” diyen TSB Başkanı Benli, “Hasarların telafisi ana işimiz ve bunu poliçe şartları doğrultusunda en doğru şekilde yapacağız. Sigorta sektörü olarak, kayıpların giderilmesi ve bölgenin yeniden ayağa kaldırılması için başlatılan seferberlikte üzerimize düşen görevleri birlik ruhu ile yerine getiriyoruz ve getirmeye devam edeceğiz.” diye konuştu.

Bu süreçte yardımların yanı sıra hasar tespiti ve ödemelerinin hızlandırılmasının kritik önemde olduğu bilinciyle hareket ettiklerini belirten TSB Başkanı şöyle devam etti:

“Çevre ve Şehircilik Bakanlığı uzmanları afet bölgesindeki hasar tespitine devam ediyor. Biz de süreçleri hızlandırmak için Bakanlığın raporlarına ve DASK ödemelerine paralel aksiyonlar alıyoruz. Deprem sonrasında DASK hasar ödemelerine hızlıca başladı. Ayrıca birçok şirketimizin ‘mobil hasar destek noktaları’ da bölgede devreye girdi. Şirketlerimizin hasar yöneticileri ile 200’den fazla eksperimiz sahada tespitlerini yapıyorlar. Bini aşkın personelimiz hem destek çalışmalarına katılıyor hem de hasar gören sigortalılarımızın hayatını bir nebze kolaylaştırmak için süreçleri ivedilikle işletiyor.”