Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28 Aralık'ta yaptığı açıklamada EYT düzenlemesinin detaylarını duyurdu. Yaş sınırının uygulanmayacağı düzenlemeden yaklaşık 2,5 milyon vatandaş yararlanacak.

Erdoğan'ın açıklaması sevinçle karşılandı. SGK önünde kuyruk oluşturan vatandaşlar, EYT'den dolayı mutluluklarını dile getirdi.

Optimar Araştırma Başkanı Hilmi Daşdemir, TV100'deki yazısında, düzenlemenin seçime etkilerini yazdı.

EYT'nin AK Parti'nin oylarını 2 puan artırdığını kaydeden Daşdemir'in, "100'üncü yıla girerken" başlıklı yazısı şöyle:

2023 bilindiği gibi Türkiye Cumhuriyeti’nin 100'üncü yılı.

Hissedenler için derin anlamları var. Şahsen bir Türk olarak heyecanlanıyorum. Her geçen gün tam bağımsızlık noktasındaki adımları coşkuyla karşılıyorum.

Benim gibi Türk Milleti’nin de aynı coşkuyu hissedip geleceğe ilişkin Türkiye’nin potansiyelinin açığa çıkarılmasıyla ilgili atılan adımlardan büyük heyecan duyduklarını da gözlemliyorum.

Benim de başında olduğum bir ekiple 2011’den beri sürekli olarak Türkiye’nin dış politika algısı ile ilgili araştırma yapıyoruz.

‘’Cumhuriyetin 100. yılı olan 2023’te Türkiye’nin uluslararası konumunu nasıl görüyorsunuz?’’ diye katılımcılara soru yöneltiyoruz. Yüzde 41,9’u, ‘’Aynı konumda kalır’’ diyor. Ki aynı konum olarak Türkiye’yi küresel bir güç olarak görenlerin de oranı azımsanamayacak kadar çok. Diğer sonuçlara bakacak olursak; ‘’Bölgesinin ve İslam aleminin en güçlü ülkesi olur yüzde 20,8‘’; "Dünyanın en güçlü 10 ülkesinden biri olur’’ yüzde 23,6; ‘’Bölünür ve küçülür’’ seçeneği de var. Bu seçeneğe katılanların oranı ise sadece yüzde 13,7.

Görüldüğü gibi Türk Milleti, Türkiye’yi uluslararası arenada önce bölgesinin ve İslam aleminin en güçlü ülkesi olarak görüyor. Ki öyledir. Sonra da dünyanın en etkili 10 ülkesinden birisi olarak görüyor. Hedef bu, buna inananların oranı da yukardaki gibi.

Yine aynı araştırmada, ‘’Türkiye’nin temel dış politika hedefi ne olmalıdır?’’ diye başka bir soru yönelttik. Yüzde 23,3’ü, ‘’Bölgesel olarak bir güç haline gelmek’’ seçeneğini işaretledi. Yüzde 19,9’u, "Türk Cumhuriyetleri ile birlik" seçeneğini; yüzde 15,1’i, "İslam ülkeleri arasında başlıca güç haline gelmek’’ seçeneğini, yüzde 11,8’i, ‘’Ortadoğu’da bir Kürt devleti kurulmasını engellemek’’ seçeneği yönünde bir şıkkı seçerken; yüzde 15,9’u, ‘’AB’ye üyelik’’; yüzde 8,4’ü, "Ulusal çıkarları koruyarak ABD ile müttefik olmak" seçeneğini işaretlediler.

Buradan da görüldüğü üzere, Türkiye’nin merkez ve lider ülke olmasıyla ilgili Türk Milleti’nin bir beklentisi var. Bu beklenti yönünde bir vizyon ortaya koyan Cumhurbaşkanı Erdoğan’nın, Türk Milleti tarafından desteklenmesinin temel sebebi de budur.

2023 Türkiye için aynı zamanda bir seçim yılı.

Seçim tarihinin Mart ya da Nisan ayı gibi bir tarihte olma ihtimalini 0’a yakın bir ihtimal olarak görüyorum.

Zira, 6 Nisan 2021 tarihinde yeni seçim kanunu TBMM’den geçti. Dolayısı ile geçerli olması için üzerinden en az bir yıl geçmesi gerekiyor.

Erdoğan’ın ikinci dönemi, üçüncü dönemi tartışmalarını da anlamlı bulmuyorum. Zira, bu konuda da anayasa maddeleri geçirilirken, anayasa hukukçuları üzerinde çalıştılar. Üstelik, o dönem ne CHP’den ne de başka bir partiden kimse bu maddenin aksi yönünde bir görüş bildirmediler.

EYT’nin seçime etkisi ne olur?

Sıcağı sıcağına sorduk ve EYT AK Parti oylarını 2 puan yükseltti.

Sosyal Konut hamlesi ile gelen yükseliş dalgası devam ediyor. Asgari ücret, EYT, memur zammı, emekli maaşlarındaki zam bunların hepsi etkili olacak. Ama unutulmaması gereken bir husus var ki, AK Parti seçmeni arasında emeklilerin de dikkatten kaçmaması gerekiyor. Geçtiğimiz dönem memur ve emekli maaşları asgari ücrete göre düşük kalmıştı. Oralardaki beklenti de karşılanırsa yükseliş trendi devam eder.

Ancaak, kesinlikle atlanmaması gereken bir husus var ki o da bu artışların alım gücüne yansımasının ne oranda olacağı.

Geçtiğimiz dönemde bu konuya ilişkin önlemler yeterince alınmadı. Çalışma hayatındaki düzenlemeleri, bu konunun da Türkiye’deki en iyi uzmanlarından olan Çalışma Bakanı Vedat Bilgin Hoca çalıştı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sundu. EYT ve asgari ücret gibi konular çözüldü. Konut ile ilgili sorunları da Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum çözdü. Enerji fiyatlarında sübvansiyonları da Enerji Bakanı ve Hazine Maliye Bakanı Nureddin Nebati çözdüler.

KGF kredileri, konut kredileri ile ilgili Hazine Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin önümüzdeki dönemde çalışmaları olduğunu biliyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan yakında bu konudaki düzenlemeleri de açıklayacak.

Şimdi gözler Ticaret Bakanı Mehmet Muş ve Tarım Bakanı Vahit Kirişçi’nin fırsatçı marketlerle ilgili atacağı adımlarda.

Eğer gerekli adımlar atılmazsa tüm yukardaki saydıklarımızın etkisi azalacak. Gerekli adımlar atılırsa da etki oranı artacak.

Bekleyip göreceğiz...

HDP’NİN KAPATILMASI SİYASETİ NE YÖNDE ETKİLER?

HDP’nin PKK terör örgütü ile iş birliği ve iltisakı sebebiyle bana göre çoktan kapatılması gerekiyordu. Bazıları bu konuyu siyasete müdahale gibi görüyorlar ancak hep örnek aldıkları Batı’da Hery Batasuna kararı ortada. Buna benzer örnekleri çok artırabiliriz. Ancak, kimin ne karar aldığının da önemi yok.

HDP ile PKK arasında organik bir bağ var.

HDP, bir gün bile siyasal faaliyet sürdürmemeli.

Yakında HDP’nin kapatılması yönünde bir karar çıkacağını söyleyebilirim.

Onu da bekleyip göreceğiz.

Türkiye’nin ayağındaki prangalar; FETÖ, PKK ve Batı işbirlikçileridir.

Bunlardan kurtulduğu takdirde önümüzdeki asır Türk Asrı'dır.

Önümüzdeki yüzyıl; Türkiye Yüzyılı'dır.

Türkiye Cumhuriyeti, İkinci Yüzyıl'da bu hedefleri başarabilir.

Yeter ki inanalım.

Yeter ki ayağımızdaki prangalardan kurtulalım.