Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları;

"Hastanemizin Ankaramıza, ülkemize, milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Bünyesindeki 8 ayrı hastane ile sağlık devrimimizin sembollerinden biri olarak görüyoruz. 691'i yoğun bakım olmak üzere 4 bini aşkın yatak kapasitesi, 125 ameliyathaneye, 4 bin 50 yatak kapasitesi ile bu dev hastane adeta bir sağlık şehri hüviyetindedir. Hastanemiz sadece vatandaşlarımıza değil çalışanlarına da en üst konforu sağlayacak donanımlarla hazırlanmıştır. Beyaz reformla sorunlarını önemli ölçüde çözdüğümüz sağlık personelinin daima yanında olduğumuzu tekrar ifade etmek istiyorum."

ŞEHİR HASTANE SAYISI 35'E ÇIKACAK

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Hayalim olarak gördüğüm şehir hastanelerinin her birini, her aşamasını bizzat takip ettim.

20'inci eserimizi bugün sunmaktan büyük gurur ve bahtiyarlık duyuyorum. Türkiye bugün 20'nci şehir hastanesine de kavuştu. Hala inşası süren 13, proje aşamasındaki 2 şehir hastanemiz ile bu sayıyı 35'e çıkaracağız. Bir kısmi kamu özel ortaklığı, bir kısmı ise genel bütçeden yapılıyor. Milletimize en hızlı hizmeti verecek şekilde çalışmalarımızı yapıyoruz."

KILIÇDAROĞLU'NA TEPKİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Muhalefet çoğu yalanlarla bu eserlere çamur atmaya çalışsa da şehir hastaneleri modeli bugün pek çok ülke tarafından yakından izleniyor. Bay Kemal'den bu ülkeye hayır gelir mi? Gelmez. SSK'nın başında sen ne yaptın ki bu ülkede sen ne yapacaksın? Ne yaptı bu CHP? Adana'da hali şehir hastanesi diye benim milletime kasmaya çalıştılar. Utanmadan, sıkılmadan Bay Kemal oranın açılışını yapmaya gitti. Çadırdan hastane olur mu? Bay Kemal'e sorarsan olur. Bugün dünya ile rekabet edecek seviyedeki hastanelerimizde becerileri ile herkesçe takdir edilen doktorlarımızla, altyapımızla, nitelikli personelimize sağlığın küresel yıldızı haline geldik. Bu gemi yükünü almış, rotasına girmiş ve menziline doğru gitmektedir. Ülkemizin sağlık alanındaki kazanımlarına halel getirecek hiçbir olumsuzluğa izin veremeyiz. Şehir hastanelerimizin hasta memnuniyetini yükseltmekten her konuya kadar ne gerekiyorsa yapacağız. Her şehir hastanemizi birer marka haline getireceğiz. " açıklamalarında bulundu. 

MARKALAŞMA SÜRECİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Her şehir hastanemizi, ulusal ve uluslararası düzeyde birer marka haline getireceğiz Sağlık ordumuza katılan her doktorumuzu, asistanımızı, hocamızı akademik statü ve özlük hakları bakımından destekleyerek markalaşma sürecini hızlandıracağız.

Gençlerimize bırakacağımız en önemli miras hayallerini gerçeğe dönüştürecek ruhu aşılamaktır. Gençlerimizin başka ülkelerdeki hiçbir şeye gıptayla bakamayacakları bir Türkiye inşa edene kadar bize durmak, duraksamak yok. Türkiye'nin kaybetmeyi göze alacak tek bir evladı yoktur. Her insanımız potansiyeli, enerjisi ile bizim için değerlidir, kıymetlidir. Hiç kimsenin bu mümtaz hazineyi elimizden almasına rıza göstermeyeceğiz. " dedi. 

'TÜRKİYE YÜZYILI İÇİN EN DOĞRU KARARI VERECEĞİNİZE İNANIYORUM'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milletimizin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da irfanı ve ferasetiyle önündeki tablonun kendisine gösterdiği farkı görerek Türkiye yüzyılı için en doğru kararı vereceğine inanıyorum. Bu yüzyılın adı Türkiye yüzyılı.. Dünyamız salgın sırasında elindeki imkanların kıymetini gördü. Ülkemizi merkez aldığımızda her tarafta güvenlik krizlerinin yol açtığı huzursuzluk iklimi hakim. Türkiye, yaşadığı tüm badirelere rağmen güven ve huzur adası olarak ayrışmaktadır. Son dönemlerde sosyal medya mecralarında gelişmiş ülke güzellemeleri yapıldığını görüyoruz. Anadolu asırlardır her istikametten gelen mazlumların sadece insan vasıflarıyla kabul gördüğü belki de dünyadaki tek coğrafyadır. Bugün de milyonları biz misafir ediyoruz. Yaşadığımız toprakların, vatanımızın mensubu olduğumuz milletin kıymetini çok iyi bilmeliyiz. Vatanlarını kaybedenlerin başlarına hangi felaketlerin geldiğini görmek için kafamızı kaldırıp bakmamız yeterlidir. Hala başka ülkelerin, başka toplumların güzellemesini yapanların gayesi en büyük gücümüz olan sosyal yapımızı çökertmektir. Daha iyi arabaya binmek, daha çok konsere gidebilmek gibi sufli heveslerle başka toplumların kapısına varanlara acıyarak bakıyoruz. Yarın merhamet ihtiyacı duyduklarında sığınacakları devlet mekanizması bulamayınca yaşayacakları pişmanlığı tahmin ediyoruz. " sözlerini kullandı.