Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yine bir 14 Mayıs arifesinde, 1950’deki inanç ve iradeyle bir kez daha 'Yeter, söz de karar da gelecek de milletindir' demek için bir aradayız." dedi.

Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları;

Tüm Türkiye'de 14 Mayıs'ta sandıklar patlayacak mı? İlhamını bu topraklara dair hayırlı olan ne varsa ondan alan siz dava ve yol arkadaşlarımla birlikte olmaktan şeref duyuyorum.

Allah'ın izniyle yine bir 14 Mayıs arifesinde, 1950’deki inanç ve iradeyle bir kez daha 'Yeter, söz de karar da gelecek de milletindir' demek için bir aradayız. Bizim yeter dememiz Bay Bay Kemal'in yeter demesine benzemez.

Kurulduğumuz günden beri girdiğimiz her seçimi, bu çetin mücadelenin yeni adımı olarak esas aldık. 2002 seçimlerine 'Tek başına iş başına' diyerek gittik. 2007 seçimlerine 'Durmak yok, yola devam' diye gittik. 2011 seçimlerinde 'İstikrar sürsün, Türkiye büyüsün' dedik. Milletimiz tercihlerini istikrardan yana kullandı. 2015 seçimlerine 'Sen ben yok, Türkiye var' diyerek gittik. Türkiye'yi yanımızda bulduk. 2018 seçimlerine 'Vakit Türkiye vakti' diyerek gittik. Bugün de Türkiye Yüzyılı için 'Doğru adımlar' diyerek bir kez daha milletimizin huzurundayız.

AK Parti, milletimizle gönül gönüle, omuz omuza tarihi bir demokrasi ve kalkınma mücadelesi yürütüyor. Türkiye Yüzyılı sadece bizim değil, İslam aleminden Türk dünyasına tüm dostlarımızın tüm insanlığın ortak yüzyılı.

Bu yürüyüşün gücünü; Türküyle Kürdüyle, Sünnisiyle Alevisiyle, Romanıyla Gayrimüslimiyle, istisnasız bu ülkenin tüm vatandaşlarını, analarının ak sütü gibi helal olan hak ve özgürlükleriyle buluşturmaktan alıyoruz.

"MÜSVEDDE BU"

Köprü yapmakla, baraj yapmakla, havalimanı yapmakla bu iş çözülmez; soğan, patates kaç lira sen onu söyle' diyor. Bunu söyleyen adam profesör. Barajın yok, havalimanın yok, Togg'un yok. Bu adam prof. Müsvedde bu. Senin profesörlüğünden ne gelir? Bir ülkenin kalkınması için nelere ihtiyaç var bunu söyle. Biz asıl devrimi zihinlerde yaptık.

Türkiye'nin siyasi ve ekonomik esaret çukuruna yeniden yuvarlanmamak için güçlü olmaktan başka çaresi yoktur.

Bugüne kadar hangi partiye oy verirse versin her bir vatandaşımızı AK Parti'nin tabii bir mensubu sayıyoruz.

AK Parti olarak kurulduğumuz günden beri 15 seçim kazandık. Bu sadece Türkiye değil dünya demokrasisine de altın harflerle yazılmıştır.

İnşallah 14 Mayıs seçimlerinin en hayırlı neticelerinden biri de, ülkemiz muhalefetini bu alacakaranlık kuşağından çıkarmak olacaktır. Cumhur İttifakı olarak biz, seçimlere kadar gece-gündüz çalışarak, milletimizin gönlünü kazanmadık hiçbir ferdini bırakmayacağız.

Gelmeyene gideceğiz. Küskünü barıştıracağız. Sevmeyeni sevdireceğiz. Her eve, her işyerine gireceğiz. Kalbini kazanmadık kimse bırakmayacağız. Kararsızları ikna edeceğiz. Zaten gönlünde olduklarımızı ihmal etmeyeceğiz. Hiç kimseyi atlamadan teker teker herkese dokunacağız. Siyasetin sokakta yapıldığını, seçimin sandıkta kazanıldığını asla unutmayacağız. Her seçimin önemli olduğunu, ama 14 Mayıs’ın bu milletin tüm evlatlarının geleceğini şekillendireceğini aklımızdan çıkarmayacağız.

Bunun için sizlerden, seçim gününe kadar geçecek her anı değerlendirmenizi, seçim günü sandığı da namusumuz olarak görmenizi istiyorum.

"DEPREMİN YIKTIĞI ŞEHİRLERİMİZİ AYAĞA KALDIRACAĞIZ"

Önümüzdeki dönemde önceliğimiz 6 Şubat depremlerinin yıktığı şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırmak olacaktır. 319 bini bir yılda teslim edilecek şekilde toplam 650 bin yeni konut yapacağız.

Türkiye Ulusal Risk Kalkanı modeliyle 81 ilimizi afetlere karşı dirençli hale dönüştüreceğiz.

AK PARTİ'NİN SEÇİM BEYANNAMESİ

Yeni dönemde ülkemizin ilaç ve tıbbi sektörlerindeki geliştirme ve üretim kapasitesini artırıp savunma sanayindekine benzer bir atılımı hayata geçireceğiz.

Dünyanın ve bölgemizin yaşadığı sınamaların ağırlaştığı bir dönemde Türkiye’nin huzur ve güven adası olarak istikrarla yoluna devam etmesini sağlayacağız.

Türkiye Yüzyılı'nın anahtarı olarak gördüğümüz yeni sivil anayasa sözümüzü tutmak için çalışmayı sürdüreceğiz.

Siyasi Partiler Kanunu’nu özgürlükçü bir anlayışla ve çerçeve yasa şeklinde yenileyeceğiz.

Dijital oylama ve müzakere yöntemleri geliştirerek ‘‘e-demokrasi’’ platformu oluşturacağız.

Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da toplumumuzun hiçbir kesimine hayat biçimi ve kimlik dayatılmasına izin vermeyeceğiz.

Kürt kardeşlerimizi ne CHP faşizmi ne HDP sapkınlığı ne PKK zulmü ne de geçmişte acı örnekleri yaşanan baskı düzeninin karanlığına asla teslim etmeyeceğiz.

Hayata geçireceğimiz 'gelir tamamlayıcı aile destek sistemi' ile hiçbir hanenin gelirinin belirli bir seviyenin altına düşmemesini temin edeceğiz.

Aile Koruma Kalkanı Programı'yla ev hanımlarının emekliliğine destek vermekten her ailede en az bir çalışan olmasına kadar pek çok uygulamayı başlatacağız.

Kaynağı ülkemizin kendi ürettiği doğal gaz ve petrol gelirlerinden sağlanacak bir Aile ve Gençlik Bankası kuracağız.

Yükseköğrenimdeki gençlerimize bir defaya mahsus cep telefonu ve bilgisayar ediniminde vergi muafiyeti sağlayacak, aylık 10 GB ücretsiz internet vereceğiz.

Enflasyonu yeniden tek haneli rakamlara düşürerek ülkemizi bu sorundan mutlaka kurtaracağız.

Memurundan emeklisine ve işçisine kadar çalışanlarımızın ücretlerini daima enflasyonun üzerinde artırarak refah düzeylerini yükselteceğiz.

Turizmde 90 milyon turist ve 100 milyar dolar turizm geliri hedefiyle yatırımı ve tanıtımı hızlandıracağız.

Ülkemizi 1 trilyon dolar dış ticaret hacmine ulaştırmaya yönelik hedefimize ulaşana kadar yatırıma, üretime, ihracata yükleneceğiz.

Önümüzdeki dönemde yıllık 5,5 büyüme oranıyla milli gelirimizi bu dönemde 1,5 trilyon dolara, ardından asıl hedefimiz olan 2 trilyon dolara çıkartacağız.

Kişi başına düşen milli gelirimizi önümüzdeki dönemde önce 16 bin dolara, ardından daha yüksek seviyelere ulaştıracağız.

Büyüme sayesinde 5 yılda 6 milyon yeni istihdam oluşturarak işsizlik oranımızı yüzde 7 seviyesine gerileteceğiz.

Kamuya işe alımları, görevin getirdiği zorunluluklar dışında mülakatı kaldırarak gençlerimizin sınavlardaki başarı sıralamasına göre yapacağız.

Ülkemizin şartlarına uygun bir üretim planlamasıyla hem verimi hem çiftçilerimizin gelirini yükseltecek bir sistem kuracağız.

Değişen ihtiyaçlara göre Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni restore ederek Türkiye Yüzyılı hedeflerimize daha fazla katkı verecek şekilde geliştireceğiz.

Siyasi parti kapatma davalarının açılmasını ve kararın yerine getirilmesini TBMM iznine bağlayacağız."

-

Ayrıntılar geliyor..