Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, Uluslararası Yatırımcılar Derneği'nin (YASED) düzenlediği "Uluslararası Yatırımcılar Zirvesi'ne" katılarak bir konuşma yaptı.

Bakan Elvan'ın açıklamalarından satır başları

Geçen yıl bu zamanlarda kimse, 2020 yılının bu şekilde geçeceğini tahmin etmiyordu. Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Yeni tip koronavirüs salgını, bütün dünyadaki dengeleri sarstı. Bu yıl küresel ticarette yüzde 9,2 oranında, uluslararası doğrudan yatırımların da yüzde 40 oranında daralması bekleniyor. Hizmetler ve turizm sektörü çok ciddi darbeler aldı. Bütün bunların sonucunda, 2020 yılında global anlamda küçülme oranının yüzde 4,4 olması bekleniyor.

Elbette ki bu görünüm, salgının ilerleyişi, ilaç ve aşı alanında gidilecek mesafeye göre canlanma ve hızlı bir iyileşme sürecine de giriş yapabilir. Yani pandemi sonrasındaki dönem aslında birçok fırsatı da yanında getiriyor.

FIRSATLARI DEĞERLENDİREN ÜLKELER YENİ DÖNEMİN GALİBİ OLACAK

Bu noktada, iki hususun altını çizmek istiyorum; birincisi küresel değer zincirlerinde başlayan dönüşümde, salgınla birlikte çok uluslu şirketler, üretim alanında sadece bir tedarikçiye bağlı kalmanın dezavantajlarını yaşayarak acı bir şekilde tecrübe edindiler. İlerleyen dönemde küresel ekonomi alanında, muhtemelen yeni üretim konumları ortaya çıkacak ve dünya genelinde üretimin ağırlık merkezi daha dengeli bir şekilde yayılacak. Bu fırsatı olabilecek en iyi şekilde değerlendirmeyi başaran ülkelerde yeni dönemin galibi olacak.

Güvenilir limanlar arayan yatırımcılara cazip imkanlar sunuyoruz

İkinci husus da; şu an hem yatırım hem de tüketim cephesinde ertelenmiş bir talep olduğu gerçeğidir. Piyasalar normale döndüğü zaman, bu talebi karşılayabilecek donanıma ve kapasiteye sahip ülkeler, rakip ülkeleri geride bırakma şansına da kavuşacak ve ekonomik değerini hızlı bir şekilde büyütebilecekler. Türkiye kendisine güvenilir ve yeni limanlar arayan yatırımcılara fazlasıyla cazip imkanları da sunmakta.

TÜRKİYE'DEKİ AR-GE VE ÜRETİM ALTYAPILARI

Türkiye'de son seviyede gelişmiş Ar-Ge altyapıları ve üretim altyapıları var. Türk sanayisi neredeyse her ürünü geliştirerek üretebiliyor. Emsallerimizle kıyasla daha çeşitli bir ürün uzayına sahibiz. Kabiliyetlerimiz, sektörlerin arasında beraber iş yapma kültürümüzü besliyor. İmalat sanayisinde hatasız işleyen ve değişiklik gösteren koşullara hızlı bir şekilde adapte olabilen bir tedarikçi altyapısına sahibiz.

Müteşebbislerin verimliliği ve karını arttırıyoruz

Biyoteknoloji, Fintek ve oyun sektörü başta olacak şekilde her gün güçlenen dinamizm yüklü bir Start-Up atmosferimiz var. Sunduğumuz teşvikler, lojistik imkânların çeşitliliği ve hepsinden önemli olan nitelikli ve dinamik iş gücümüz, Türkiye'ye yatırım da bulunan müteşebbislerin verimliliğini ve karını arttırıyor.

REFORMLARI KARARLI BİR ŞEKİLDE HAYATA GEÇİRECEĞİZ

Başta Avrupa pazarı olacak şekilde Türkiye, sahip olduğu özelliklerle dünyanın her yerinde bulunan yatırımcılar için eşsiz bir potansiyel taşıyor. Bizler de bu potansiyeli daha ileri seviyelere götürüp Türkiye'yi yatırım alanında bir cazibe merkezi yapmak adına hukuk ve ekonomi alanında yeni bir reform seferberliğinin başlamasını sağladık. Yatırımcıların gelecek dönemlerinin ufkunu öngörülebilir kılabilecek reformları kararlı bir şekilde hayata geçireceğiz.

İstikrarı sağlamak için yoğun çalışma içindeyiz

Ekonomi yönetiminde ekip ruhu ve koordinasyonla hareket ediyoruz. Finansal istikrar, makroekonomik istikrar ve fiyat istikrarını sağlamak için yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Karşımıza çıkan her problemi hesap verebilir, şeffaf, piyasa ekonomisi kuralları çerçevesinde ve öngörülebilir şekilde çözüme ulaştıracağız.

REKABET GÜCÜMÜZÜ ARTTIRACAK HAMLELER YAPACAĞIZ

İç ve dış yatırımcılara kredibiliteyi en üst seviyelere çıkaracak politikaları uygulayacağız. Böylece hiç kimsenin aklında bir soru işareti kalmayacak. Enflasyona karşı olan mücadelemizde de çok kararlıyız. Bunun özellikle altını çizmek istiyorum. Merkez Bankası, her çeşit araç bağımsızlığına sahiptir. Maliye ve para politikaları da eşgüdüm içinde olacak.

Yabancı yatırımcıların taşıdığı önemin farkındayız

Mikro reformlar ve yapısal politikalarda toplam faktör verimliliğimizi ve rekabet gücümüzü arttıracak hamleler yapacağız. Bu doğrultuda doğrudan yabancı yatırımların taşıdığı kritik önemin ve ekonomi üstündeki dönüştürücü gücün farkındayız.

Küresel markaları ülkemize davet ediyorum

Türkiye'nin mevcut doğrudan yatırımların kapasite artışına doğru gitmesini hedefliyoruz. Bununla beraber önceden Türkiye'de yatırım fırsatlarını hiçbir koşulda değerlendirme fırsatını bulamamış küresel markaları ülkemize davet ediyorum. Bu markaların sunduğumuz ekosistemin içinde güçlü bir büyüme potansiyeline kavuşacağına inanıyorum.