Ülkemizde elektrikli otomobillere olan ilgi her geçen gün artmaya devam ediyor. Bu ilgiyi elektrikli araçların sektörden aldığı satış payından da çıkarmak mümkün. Yollarda elektrikli otomobil sayısındaki artış, olası kaza durumlarında bu araçlarda sigorta ve kasko süreçlerinin nasıl işlediği sorusunu gündeme getirdi.Türkiye Sigorta Birliği’nden  edinilen bilgiye göre, öncelikli olarak elektrikli araçların kasko sigortalarının içeriği, standart kasko poliçesinden farklılık gösteriyor.

Elektrikli araçlarda, özellikle bataryanın maliyeti ve ömrü, şarj edilme şekli, aksesuarları gibi unsurlar, sigorta poliçelerinin içeriğinin hazırlanmasını etkiliyor. Sigorta şirketleri standart kasko poliçelerinden farklı teminat türlerine ve şartlara sahip ürünleri müşterilerine sunuyor.

Pilin eskime, kapasitesinin azalması ve amortismanı, pilin araçtan bağımsız hasar görmesi, hatalı şarj ve yetkisiz servis bakımları için özel şartlar belirtilmesinin yanı sıra bu araçların özel şartlarda çekilmesi, kaza halinde patlamaması için deşarj yardımı, pilin bitmesi sebebiyle yolda kalma durumunda çekim hizmet kısıtları gibi alanlarda belirlenecek koşullar da poliçede yer alıyor.

Özel şartlar uygulanıyor

Poliçelerde, elektrik arızası, yazılım arızası, kaza dışında pil hasarları, pillerin zarar görmesi, yetkisiz ve duruma uygun çekim yapılmaması, hatalı ve geçersiz bakım yapılması gibi konularda özel şartlar uygulanıyor. Sigorta ve poliçede fiyatlandırma konusundaki farklılıklar kullanıcıların merak ettiği diğer bir konu.Elektrikli araçların bedelleri yüksek olmasına rağmen, modern kaza takip sistemleri, sensörleri, otomatik sürüş özellikleri, daha dengeli yapılarının olmasının yanı sıra bu araçların daha düşük hasar frekanslarına sahip olması sebebiyle, sigorta şirketleri benzer değerdeki içten yanmalı araçlara göre daha uygun fiyatlarla sigortalıyor.

Dünyada  tartışma konusu olmaya devam ediyor

Araç sayıları arttıkça ve hasarlar büyük oranlara ulaşınca kasko ve sigorta fiyatlarının daha sağlıklı noktaya geleceği ön görülüyor .Kaza veya arıza durumunda, sorumluluk konusunda elektrikli araçlarla ilgili özel bir düzenleme ise henüz bulunmuyor. Otonom özellikleri olan, kendi yazılımları ile kaza önleme sistemi bulunan, yüksek teknolojili bu araçların sorumluluklarının arıza ve kaza durumundaki sorumlulukları dünyada da tartışma konusu olmaya devam ediyor.

Diğer yandan, Karayolları Trafik Kanunu'na göre, kara taşıtlarının karıştığı trafik kazalarından kaynaklanan zararlardan aracın işleteni (aracın sahibi veya sürücüsü) sorumlu olarak görülüyor.

İşletilme halinde olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekiyor.

İşletilme halinde olmayan araçta bir bozukluk olması durumunda üretici sorumluluğu ile ilgili hukuki süreçler geçerli. Ancak üretici, hatalı bir ürünün neden olduğu kazaların tazmin edilmesinden sorumlu tutulabiliyor.

KAYNAK:yeniakit.com