Mirat Haber görüş: Yaz dönemiyle birlikte düğünlerin arttığı bir döneme girdik. Bu vesileyle önemli bir hatırlatmayı yapmak gerekiyor: Müslümanlar olarak evlilik gibi bir ibadeti gösteriş ve israfa kurban etmeden, Müslümanca bir duruşla, Müslümanca düğünlerle ifa etmekle sorumluyuz. Düğünler, Allah’ın helal kıldığı bir ibadetin ilanıdır; tüketim yarışına dönüşmüş gösteriler değildir.
Toplumda düğün, ibadet niyetinden çok bir şov alanına dönüştü. Aileler, “el âlem ne der” korkusuyla bankalardan kredi çekerek, yıllarca ödeyemeyecekleri borçlar altına giriyorlar. Ev ve araba alınmadan, gösterişli düğün yapılmadan evlat evlendiremeyeceklerini sanıyorlar. Oysa evlilik, Allah’ın helali kıldığı bir ibadet ve Resulullah’ın sünnetidir; gösteriş için yapılan bir festival değil.
Bir günlük düğün için milyonlarca lira düğün salonlarına, organizasyon şirketlerine, lüks süslemelere ve gereksiz hediyelere akıtılıyor. Oysa bu paralarla gençlerin borçsuz bir yuva kurması, hayırlı bir başlangıç yapması mümkün. Müslümanlar, gösteriş için yapılan bu harcamaların ümmetin yoksullarını unutmak anlamına geldiğini fark etmiyor.
Düğünlerde altın takı yarışı ailelerin yükünü katlıyor. Kadınların birbiriyle rekabeti, erkeklerin borç altına girmesiyle sonuçlanıyor. Takıların geri alınması, hediyelerin listeye yazılması ve düğün masraflarını kurtarma hesabı düğünün maneviyatını gölgeliyor.
İslami Perspektif: Evliliği Zorlaştırmayın
Allah Teâlâ:
“Yiyin, için fakat israf etmeyin; çünkü O, israf edenleri sevmez.” (Araf, 31) buyururken, Resulullah (sav):
“Nikâhın en hayırlısı, yükü en hafif olanıdır.” (Beyhaki) buyurarak evlilikte sadeliği tavsiye etmiştir.
İsraf edilen milyonlar, düğünü ibadet olmaktan çıkarıp dünya gösterisine dönüştürüyor. Müslümanlar, düğünlerin ihtişamını değil, helalliğini ve bereketini önemsemekle yükümlüdür…
Düğün kredileri, altın borçları ve salon masrafları altında ezilen çiftler, evliliğe yükle başlayan bir hayatla yüzleşiyor. Bu ağır yük, aile içi tartışmalara, maddi sıkıntılara ve boşanmalara kapı aralıyor. Halbuki sade düğünle kurulan yuvalar daha huzurlu ve bereketlidir.
Çözüm: Sade Düğün, Bereketli Yuvalar
Müslümanlar şunu anlamalıdır: Mutluluk salonun büyüklüğünde, gelinliğin markasında, takıların gramında değildir. Mutluluk, Allah’ın rızasında, haramdan uzak durmakta ve evliliği kolaylaştırmaktadır. Gösterişe akıtılan paralarla bir fakirin borcu ödenebilir, bir yetimin yüzü güldürülebilir.
Sünnet Düğünleri: Sünneti mi Yaşıyoruz, Lüks Yarışına mı Giriyoruz?
Bir de sünnet düğünleri var… Peygamberimizin (sav) tavsiye ettiği bir sünneti yerine getirirken acaba biz neyi icra ediyoruz? Allah’ın rızasını kazanmak için yapılan bu ibadet, şatafat ve gösteriş yarışına mı dönüştü?
Görkemli salonlar tutuluyor, konvoylar yapılıyor, gösterişli kıyafetlere binlerce lira harcanıyor. Sünnet olan ibadet, bir anda lüks yarışına, israf çukuruna dönüşüyor. Çocuklarımıza örnek olacak bir sünnet bilinci kazandırmak yerine, “daha büyük salon, daha fazla takı, daha büyük eğlence” yarışıyla sünnetin maneviyatı gölgeleniyor.
Unutmayalım ki Müslüman, ibadeti gösteriş için değil, Allah için yapar. Sünnet düğünleri de sade, iffetli ve israftan uzak olmalı, asıl hedef olan sünnetin ruhunu çocuklarımıza öğretmelidir.
İSLAMİ HABER “MİRAT”




