Üye ülkelerin hükümetleri ve özel sektörüyle çalışarak ekonomik kalkınmayı desteklemeyi hedeflediklerini ifade eden Jin, 2016'dan bu yana 38 ülkede, toplam tutarı 52 milyar dolar olan 270'den fazla projeyi onayladıklarını söyledi.

Jin, Türkiye'nin, bankanın önemli üyelerinden biri olduğunu ve finansman imkanından en fazla yararlanan üçüncü ülke konumunda bulunduğunu bildirdi.

Devlet ve özel sektörün birlikte çabasıyla ülke ekonomisine sağlanacak faydanın artacağını vurgulayan Jin, "Her iki tarafın çabalarıyla ülkenizde daha fazlasını yapabiliriz. Ülkenin ihtiyaçları göz önüne alındığında 4,5 milyar dolar çok az bir rakam ancak biz bunu ikiye katlamak ve daha fazla projeye katkı sağlamak istiyoruz." diye konuştu.

Jin, Türkiye için 4,5 milyar dolarlık krediyi onayladıklarını anımsatarak, şöyle devam etti:

"Aynı zamanda çok yıllı finansman programı da oluşturuyoruz. Gelecek birkaç yıl içinde Türkiye'ye yönelik kredi programını ikiye katlamak istiyoruz. İhtiyaç ve bir talep var. 2024 yılı için çok iyi gidiyoruz. İnanıyoruz ki gelecek dönemde 8-10 milyar dolar veya biraz daha fazlasına ulaşabiliriz."
Türkiye ekonomisini yakından takip ettiğini belirten Jin, şu değerlendirmede bulundu:

"Ülke ekonomisinin yönetiminde önemli bir gelişme görülüyor. Mevcut durum şu an oldukça istikrarlı ve büyüme potansiyeli çok umut verici. Türkiye ile kamuda, özel sektörde partner olmaktan çok mutluyuz. Birlikte çalışarak bir fark yaratabileceğimize inanıyorum."

Jin, finansman sağlanan projelerin ülkelerin sıfır emisyon hedefleriyle uyumlu olduğuna işaret ederek, "Türkiye için de yenilenebilir enerji, enerji temini ve iletimi konularına büyük önem veriyoruz. Net sıfır emisyona geçişin sağlanması için hükümetle birlikte çalışmanın önemli olduğuna inanıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Ekonomik büyümenin artan enerji ihtiyacını da beraberinde getirdiğini belirten Jin, artan talebi karşılarken aynı zamanda iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında emisyonları düşürmeye yönelik adım atılması gerektiğini söyledi.