Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye olarak bizim derdimiz şu; Afganistan süratle toparlanmalıdır. Artık Afgan halkı bu kadar yükü çekemez" dedi. Erdoğan, yalan terörüyle mücadele etmekte kararlı olduklarını belirterek, "Gerek geleneksel gerek yeni iletişim mecralarındaki itibarsızlaştırma, karalama, yalan ve iftira kampanyalarına karşı duracak yeni bir yasa çalışması için teknik bir çalışma yürütüyorlar. En kısa zamanda hazırlıklar tamamlanacak. Adeta yalan fabrikası gibi çalışıyorlar. Biz bunlarla uğraşamayız. Bedel ödeyecekler" dedi. Erdoğan, Bosna-Hersek ve Karadağ ziyareti sonrası gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.

BOSNA-HERSEK VE KARADAĞ

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle: "Bosna Hersek ve Karadağ'a gerçekleştirdiğimiz ziyaretler çerçevesinde temaslarımızı tamamladık. Ziyaretimin ilk durağı olan Saraybosna'da Bosna-Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi üyeleriyle bir araya geldik.

Bosna Hersek'teki temaslarımızda gerek ikili, gerek bölgesel,gerek küresel konuları ve her alandaki işbirliğimizi daha da ilerletmek için birlikte atabileceğimiz adımları konuştuk. Saraybosna-Belgrad otoyolu başta olmak üzere muhtelif alanlardaki mevcut projelerimizde gelinen aşamayı değerlendirme fırsatı bulduk. Ülkelerimizin yararı ve Bosna-Hersek'in kalkınma gayretlerinin desteklenmesi adına hayata geçirebileceğimiz yeni işbirliği alanları üzerinde fikir teatisinde bulunduk.

Güncellenmiş Serbest Ticaret Anlaşmasının 1 Ağustos 2021 itibarıyla yürürlüğe girmesi, gerek ticaretimizin gerek Bosna Hersek'teki yatırımlarımızın artmasına katkı sağlayacaktır.

Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Sayın Zeljko Komşic, Konsey üyeleri Sayın Şefik Caferovic ve Sayın Milorad Dodik ile gerçekleştirdiğimiz, ikili ve heyetler arası görüşmelerin iki ülke arasındaki ilişkiler ve işbirliği bakımından hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
Ziyaretimin Karadağ bölümünde de gerek CumhurbaşkanıSayın Milo Cukanoviç gerek Başbakan Sayın Zdravko Krivokapiç ile samimi ve verimli görüşmeler yaptık. Aynı zamanda Parlamento Başkanı Aleksa Beçiç ile de ikili ve heyetler arası görüşme gerçekleştirdik.

KARADAĞ İLE İLİŞKİLERİMİZ...

Dost ve müttefik Karadağ ile sürekli gelişen ilişkilerimizin daha da ilerlemesi için birlikte atabileceğimiz adımları değerlendirdik. Her anlamda çok dostane ilişkiler sürdürdüğümüz Karadağ'daki temaslarımda aynı anlayışın Karadağlı dostlarımızca da paylaşıldığını görmekten memnuniyet duydum.

Diğer yandan Karadağ tarafında özellikle oradaki Türk yatırımlarının artmasını arzu eden güçlü bir irade olduğunu gözlemlemek bizleri sevindirdi. Ziyaretim sırasında Karadağ'daki akraba toplulukların temsilcileri ve İslam Birliği Başkanı ile de bir araya geldim.

Elbette Karadağ'ın çok kültürlü yapısının uyum ve barış içinde muhafazası, bu toplulukların huzur ve refahı bizim için önemlidir. Karadağ'daki görüşmelerimde muhataplarıma bu düşüncemizi de aktardım.

Ziyaretim boyunca bize göstermiş oldukları misafirperverlik için her iki ülke makamlarına, tüm dost ve kardeşlerimize özellikle şükranlarımı sunuyorum.

Bosna-Hersek ve Karadağ ziyaretlerimiz, buralarda yaptığımız programlar, Balkan bölgesine yönelik kapsamlı ve çok yönlü ilişkilerimizin güçlendirilmesi için yürüttüğümüz politikanın son halkasını oluşturuyor. Bosna-Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi ile bu yıl üçüncü kez bir araya geldik. Bu yakın temasları özellikle süreklilik ve takip açısından da önemsiyorum.

Balkanlara bu yakın ilgimiz bundan sonra da devam edecektir.Bosna-Hersek'in barış ve istikrarının tüm Balkanların barış ve istikrarı için hayati önemi haizdir.

Bu yüzden buradaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz ve Bosna Hersek'e siyasi, ekonomik, kültürel, askeri, bölgesel ve diğer konularda yardımcı oluyoruz. Bosna-Hersek'in iç siyasi sorunlarını ülkenin toprak bütünlüğü ve siyasi birliği çerçevesinde çözmesini arzu ediyoruz.

Boşnak, Hırvat, Sırp, tüm Bosna-Hersekli muhataplarla yakın temaslarımızı sürdüreceğiz.

1 MİLYARLIK HEDEF

Bosna-Hersek ile ticaret hacmimizi 1 milyar avroya çıkartmayı planlıyoruz. Bunun için ilave adımlar atıyoruz. Bu noktada Saraybosna-Belgrad otobanının tamamlanmasını çok önemsiyorum. Bu otoban Balkanların barış yolu projesi olacak ve tüm bölgenin kalkınmasına, barış ve istikrarına katkı sağlayacak. Sava Nehrinin üzerindeki köprü de 2022'nin sonunda tamamlanacak. Temelini bizler liderler olarak beraber atmıştık. Bunlara Bosna-Hersek'in ekonomik kalkınmasını sağlayacak projeler olarak bakıyoruz.

ETKİN DİPLOMASİ İLE DEVAM EDECEĞİZ

Bosna-Hersek'e gelip Aliya İzzetbegoviç merhumu anmamak olmaz. Nitekim uçaktan iner inmez merhumun kabrini ziyarete gittik, orada duamızı yaptık. Tabi Bosna savaşında şehit edilen kardeşlerimizi de rahmetle ve hüzünle andık. Bizim tüm çabamız, dileğimiz ve duamız bir daha böyle acıların asla yaşanmamasıdır. Bu yüzden de Balkanlar'dan Afrika'ya, Kafkaslardan Orta Asya'ya kadar her yerde etkin ve çok yönlü diplomasiye devam edeceğiz.

Karadağ'a gerçekleştirdiğim ilk resmi ziyaretten son derece memnun ayrıldım. Karadağ Cumhurbaşkanı Cukanoviç ile Antalya'da bir araya gelmiştik. Bu ziyaretim sırasında da ikili ilişkilerimizi, bölgesel konuları ve birlikte atabileceğimiz adımları ele aldık. Karadağ'ın NATO üyeliğini destekledik ve bunun olumlu neticelerini görüyoruz. Ayrıca Karadağ ile 250 milyon avroluk ticaret hedefine ulaşmak için yol haritamızı ele aldık.

Türkiye'de 150-200 bin kadar Karadağ kökenli vatandaşımız bulunuyor ve ülkelerimiz arasında güçlü bağlar mevcut. Balkanlarla olan derin tarihi ve kültürel bağlarımızı ve bölgenin jeostratejik önemini dikkate aldığımızda, bizim buralardaki gelişmelere bigane kalmamız elbette düşünülemez. Biz hem Balkanlardaki tarihi mirasımıza sahip çıkacağız hem de güncel gelişmeler ışığında bölgenin barış, istikrar ve kalkınmasına katkı sunmaya devam edeceğiz.

TALİBAN'LA İLGİLİ TEREDDÜTLERİMİZ VAR

Soru: Afganistan'da güvenlik ve istikrarın sağlanmasında Türkiye'nin yeni kurulacak hükümete nasıl bir desteği olabilir? Bu minvalde Afganistan'ın güvenliğinin sadece Afgan halkı açısından değil, komşu ülkeleri açısından da son derece önemli olduğu göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye'nin öncülüğünde Afganistan'ın komşuları olan Pakistan, Türkmenistan, Özbekistan ve Tacikistan'ın da dahil olduğu bir süreç işletilebilir mi?

Şu anda henüz Afganistan'da bir hükümet kurulmadı ve ne gibi bir getirisi götürüsü olacak belli değil. Taliban'ın açıklamaları ılımlı ama 20 yıl öncesinin açıklamalarıyla, şimdiki açıklamalar acaba örtüşüyor mu? Buna baktığımız zaman burada tabi tereddütler söz konusu. Burada süreci şu anda bizim hassasiyetle izlememiz lazım. İşte bakın hiç umulmadık anda 200'e yakın insan öldü. Ölenlerin içinde Taliban mensupları da var. Edinilen istihbarata göre tamamıyla DEAŞ Horasan deniliyor. Biz burada süreci dikkatle takip etmeliyiz. Bir defa kesinlikle Taliban'ın devlet olma veyadevlet yönetme noktasındaki duruşu nedir, bunu göreceğiz.

AFGANİSTAN'DAKİ "TÜRKİYE" VARLIĞI

Biz 20 yıldır Afganistan'a gerek altyapı gerek üstyapı ile ilgili olsun, her türlü desteği verdik. Ama gel gör ki, mesela Afganistan'ın kuzeyinde Taliban çok ciddi hasarlar verdi. Mesela şu anda kendisi de bir Türk olan Dostum tehdit altında olduğu için Afganistan'dan çıkmak zorunda kaldı. Şimdi bunlar tabi düşündürücü. Yarın başka ne olur ne olmaz bunları bilemeyiz. Aynı şekilde Afganistan'ın komşusu durumunda olan ülkeler, Azerbaycan'dan başlamak suretiyle, burada Türkmenistan, öbür tarafta Kırgızistan, Kazakistan, Tacikistan hep birlikte Taliban'ın atacağı olumlu adımlara belki ortak olmak isterler.