Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun katıldığı AFAD koordinasyonunda İdlib’de inşa edilen briket evlerin anahtar teslim törenine video mesajla katıldı.

Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle:

"Kimse vatanını, evini, düzenini sebepsiz yere terk etmez. Kimse keyfi yere belirsiz bir geleceğe doğru yürümez. Böyle bir mecburiyetle karşı karşıya kalanlara sınır ve gönül kapılarımızı açmak, onlara her türlü desteği vermek bizim insanlık borcumuzdur. Medeniyetimiz de, tarihimiz de bize böyle davranmamızı öğütlüyor. Biz bu vazifemizi yerine getirmenin huzuruyla dünyanın karşısına çıkıyoruz.

Bu huzur-u kalple batılıların sergiledikleri ırkçı, ayrımcı, bencil, riyakar tutumu yüzlerine vuruyoruz. Mazlumlara bakarken biz sadece insan gördük, görüyoruz. Hiç kimsenin teninin, saçının, gözünün rengine, inancına, konuştuğu dile bakmıyoruz. Yardım için ayak bastığımız coğrafyaları doğal zenginliklerine göre de tasnif etmedik, etmiyoruz. Sadece insan, sadece mazlum, sadece mağdur görmek, bunun için harekete geçmemizi gerektiriyor. Bu anlayışla sadece Suriye’de değil, dünyanın pek çok yerinde yardım ve destek programları yürütüyoruz. Yıllardır Afrika’nın ve Balkanlar’ın pek çok yerinde zengin bir yelpazedeki faaliyetlerimizle dostlarımızın yanındayız.

'10 AYRI İYİLİK TRENİ GÖNDERDİK'

Afganistan’dan Pakistan’a, Bangladeş’ten Filistin’e, Yemen’den Ukrayna’ya kadar geniş bir coğrafyadaki insani yardım operasyonlarımızı kesintisiz sürdürüyoruz. Geçtiğimiz haftalarda Afganistan’a içinde 5 bin ton insani yardım malzemeleri olan 10 ayrı iyilik treni gönderdik. Ukrayna topraklarındaki savaş başladığından beri bu ülkeye 100 tır insani yardım malzemesi sevk ettik. Ciddi sıkıntılar yaşayan Lübnan’a sivil toplum kuruluşlarımızın desteğiyle 3 iyilik gemisi ulaştırdık.

'DÜNYANIN EN ÇOK YARDIM YAPAN ÜLKESİ KONUMUNDAYIZ'

Suriye’nin çeşitli bölgelerinde toplamda yaklaşık 6 milyon insana ulaşan yardım çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Velhasıl tüm mazlumların ve mağdurların yanında yer almak için var gücümüzle çalışıyoruz. Daha önce dünyanın milli gelirine göre en çok yardım yapan ülkesiyken, şimdi artık tüm alanlarda dünyanın en çok yardım yapan ülkesi konumundayız. Paylaşmanın, infakın özellikle bereketine inanan bir millet olarak yaptığımız bu yardımların karşılığını rabbimizin çok daha fazlasıyla bize ihsan ettiğine inanıyoruz.

'GÜVENLİ BÖLGELERE 500 BİN SURİYELİ GERİ DÖNDÜ'

Tabii sadece mazlumların canlarını ve onurlarını kurtarmak için kapılarımızı açmakla kalmadık, onların yeniden evlerine dönüşü için de her türlü gayreti gösterdik, gösteriyoruz. Türkiye’nin Suriye’de derinleşen insani trajedi karşısında sınır ötesi harekatlarını başlattığı 2016 yılından bugüne kadar oluşturduğu güvenli bölgelere yaklaşık 500 bin Suriyeli geri dönüş yapmıştır. Göçü sınır ötesinde tutmaya yönelik stratejimizi, gönüllü geri dönüşleri teşvik edecek projelerle destekliyoruz. Özellikle briket evler bu adımlardan biriydi.

'KONUTTAN OKULA, HASTANEDEN TARIM ALANLARINA'

Şimdi de ülkemizde misafir ettiğimiz bir milyon Suriyeli kardeşimizin gönüllü geri dönüşünü sağlayacak proje hazırlıkları içindeyiz. Bu projeyi ülkemizdeki ve uluslararası sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle hayata geçireceğiz. Azzez, Cerablus, El Bab, Tel Abyad ve Rasulayn başta olmak üzere 13 ayrı bölgedeki yerel meclislerle birlikte yürüteceğimiz bu proje bir hayli geniş kapsamlıdır.

Konuttan okul ve hastaneye kadar günlük hayatın tüm ihtiyaçları ile tarımdan sanayiye kadar kendi kendine yeterli tüm ekonomik altyapı içinde yer alacaktır.

İnşallah Suriye’nin diğer kısımları da zaman içinde güvenli hale geldiğinde oralarda da benzer çalışmaları yürüterek gönüllü geri dönüşler için gereken zemini hazırlamanın gayreti içinde olacağız.

Suriyeli kardeşlerimize hayırlı olmasını diliyorum."