Tayvan ile Çin arasındaki gerilim, Çin hava kuvvetlerine ait uçakların Tayvan hava güvenlik bölgesini defalarca ihlal etmesinin ardından tırmandı.

Tayvan, cuma gününden itibaren geçen 4 günde Çin hava kuvvetlerine ait yaklaşık 150 uçağın hava güvenlik bölgesine girdiğini açıklayarak bunu taciz olarak nitelendirdi.

Tayvan parlamentosunda bir vekilin Çin ile yaşanan gerilim hakkındaki sorusu üzerine Tayvan Savunma Bakanı Chiu Kuo-cheng, ordu mensubu olduğu 40 yıldan uzun sürelik dönem içerisinde ilişkilerin ilk kez bu kadar gerildiğini belirtti.

Chiu, stratejik öneme sahip Tayvan boğazında "yanlışlıkla ateş açılması" ihtimalinin var olduğuna da dikkat çekti.

Çin Tayvan'ı gerekirse zor kullanarak topraklarına geri katacağını ifade ederken, Tayvan bağımsız bir ülke olduğunu ve özgürlük ve demokrasiyi savunacağını dile getirmiş, gerilimden Çin'i sorumlu tutmuştu.

TAYVAN'A SAVAŞ UYARISI

Çin merkezli Global Times'ta yer alan makalede ABD ile Tayvan arasındaki ilişki "cüretkar" olarak tanımlandı ve bu durumun ABD ile Çin'in karşı karşıya getireceği vurgulandı.

Çin halkının, Tayvan'ı destekleyen ABD ile topyekûn savaşı desteklemeye hazır olduğunu belirten makalede "Tayvan ateşle oynuyor" ifadesi yer aldı.

'2034 DÜNYA SAVAŞI GÜNEY ÇİN DENİZİNDE ÇIKACAK' ÖNGÖRÜSÜ

ABD'li emekli amiral James Stavridis ve gazeteci Elliot Ackerman, "2034: A Novel of the Next World War (2034 Dünya Savaşı senaryosu)" isimli kitabında, yeni bir dünya savaşının çıkma ihtimalini yazmış ve ABD savaş gemilerinin Güney Çin Denizi'ne girmesiyle "küresel yangının" başlayacağını belirtmişti.

ÇİN-TAYVAN ANLAŞMAZLIĞI

Çin'de İkinci Dünya Savaşı'nın ardından çıkan iç savaşta Mao Zedong liderliğindeki Çin Komünist Partisinin (ÇKP) 1949'da iktidarı ele geçirmesi ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ilan etmesi üzerine Çan Kayşek liderliğindeki Çin Milliyetçi Partisi (Kuomintag) üyeleri, Tayvan'a yerleşip 1912'de kurulan "Çin Cumhuriyeti" iktidarının Ada'da devam ettiğini ileri sürerek bağımsızlık ilan etmişti.

Bu girişim Çin tarafından kabul edilmese de Tayvan temsilcileri, 1971'e kadar Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda Çin'i temsil etmişti. 1950'ler ve 1960'larda çok sayıda ülkenin diplomatik ilişki tercihini Çin Cumhuriyeti'nden Çin Halk Cumhuriyeti'ne çevirmesinin ardından 1971'de BM Genel Kurulunda yapılan oylamada Pekin hükümetinin Çin'in tek meşru temsilcisi kabul edilmesiyle Tayvan'ın uluslararası örgütlerdeki konumu belirsiz hale gelmişti.

Pekin yönetimi, "Tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Tayvan Boğazı ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.