Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, CNN Türk'te katıldığı canlı yayında ekonomi gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Seçimlerin ardından Orta Vadeli Program (OVP) hazırladıklarını anlatan Yılmaz, bununla birlikte politika belirsizliklerinin de ortadan kalktığını ifade etti.

Geçen yıl dünya ülkeleri yüzde 3 büyürken Türkiye'nin yüzde 4,5 büyüdüğünü, OVP hedefinin 4,4 olduğunu vurgulayan Yılmaz, geçen yıl istihdam rakamlarının 32 milyonun üzerine çıktığını belirtti.

"Seçimden sonra döviz artacak, acı reçete ile karşılaşılacak" şeklindeki spekülasyonların temelsiz olduğunu vurgulayan Yılmaz, şöyle devam etti:

"Sosyal medyada, çeşitli çevrelerde böyle bir spekülatif hava oluşturulmaya çalışılıyor. Ekonomide temeller dediğimiz bir şey vardır. Bir algılar, spekülasyonlar vardır ki onlar geçici etkilerde bulunurlar ama temelleriniz sağlamsa bu tür spekülasyonlar gelir geçer. Sonuçta temeller belirleyici olur. Dövizin hareketi için ne gerekir? Döviz ihtiyacının artması, dövize erişiminizin zorlaşması gerekir. Cari açığımız 60 milyar dolarlardan neredeyse 33-32 milyar dolarlara inmiş, yani döviz ihtiyacımız azalmış, artmamış. Turizmimiz, ihracatımız iyi gitmiş. Diğer taraftan yeni izlediğimiz makro politikalarla birlikte dış dünyadaki finansman imkanlarına erişim de kolaylaşmış durumda."

Türkiye'de emekli sayısının 16 milyona ulaştığını ve yaş ortalamasına bakıldığında bu oranın yüksek olduğunu dile getiren Yılmaz, kamu bankalarının emeklilere yönelik başlattığı promosyon kampanyasına ilişkin bir soruya, şu yanıtı verdi:

"Bütçemizi sonuna kadar zorlayarak emeklimizin, çalışanlarımızın yanında olduk, yanlarında olmaya da devam edeceğiz. Bizim partimizin adı Adalet ve Kalkınma Partisi, yani bir taraftan büyüyeceğiz, bir taraftan da büyümenin nimetlerini toplumun geneline yayacağız. Bundan kimsenin endişesi olmasın, gücümüzü bu yönde sonuna kadar sarf edeceğiz. Promosyonla ilgili son açıklanan rakamlar 8 ila 12 bin. Emeklinin maaşına göre değişecek diye düşünüyorum. Kamu bankalarımız bu süreci başlatıyorlar ama şöyle düşünmek gerekir, bir çağrı yapalım. Özel bankalar da yapsın ama çağrının da ötesinde müşteri kaybetmek istemeyecek olan bankalar bunu zaten yapacaklardır. Daha fazla verip kazansın, bir rekabet de oluşsun. Onlar da yapacaklardır diye düşünüyorum. Emeklilerimize hayırlı olsun. Keşke daha fazlasını gerçekten yapabilsek. Belli emekli kesimlerinin yaşadığı sorunların elbette farkındayız. İnşallah önümüzdeki süreçlerde ekonomimizi büyüttükçe, bütçemizdeki imkanları oluşturdukça emeklilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz."