Mevlüt Çavuşoğlu, Katar'ın başkenti Doha'da düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) En Az Gelişmiş Ülkeler 5. Konferansı'nın (EAGÜ-V) ilk gününe Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı temsilen katıldı.

Konferansın açılış bölümünde hitap eden Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın selamlarını iletti.

Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bugün Doha'da olmayı çok istediğini fakat Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından toparlanma ve yeniden yapılandırma çalışmalarını denetlemek için Türkiye'de kaldığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, en az gelişmiş ülkelerin sürdürülebilir kalkınmasını her zaman öncelik olarak gördüğünü dile getiren Çavuşoğlu, Erdoğan'ın bu konferansın yeni bir küresel ortaklık geliştirmede "kilometre taşı olacağına dair inancının tam" olduğunu vurguladı.

Çavuşoğlu, "En az gelişmiş ülkelerin sosyal, ekonomik ve çevresel kalkınmadan yararlanmasını sağlayacak bir ortaklıktan, küresel ekonomik ve mali sistemin eşitsizliği daha da derinleştirmesini engelleyecek bir işbirliğinden, en az gelişmiş ülkelerin kendi sınırlarının çok ötesinde alınan kararlar yüzünden geride kalmamasını sağlayacak bir taahhütten bahsediyoruz. Bu konuda hem Katar hem de BM'nin üstün gayretlerini takdirle karşılıyoruz." diye konuştu.

"TÜRK MİLLETİ BUNU ASLA UNUTMAYACAK"

Türkiye'nin 6 Şubat'ta iki büyük depremle sarsıldığını ve Türk halkı olarak derin bir keder içinde bulunduklarını kaydeden Çavuşoğlu, bu acı günlerde uluslararası toplumun göstermiş olduğu samimi dayanışmanın yüreklerini ısıttığını ve kendilerine güç verdiğini söyledi.

Çavuşoğlu, en az gelişmiş ülkelerin, zor günlerinde Türkiye'ye ilk destek veren ve dayanışma gösteren ülkeler arasında olduğuna dikkati çekerek, "Bize uzanan bu yardım elinin, başlı başına büyük bir fedakarlık olduğunu biliyoruz. Şunu bilmenizi istiyoruz, Türk milleti bunu asla unutmayacak. Deprem sonrası sergilediğiniz bu dayanışma, kalben en gelişmiş ülkeler olduğunuzu bir kez daha gösterdi." değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Çavuşoğlu, katılımcılara Türk halkının kalpten teşekkürlerini iletti.

"EN AZ GELİŞMİŞ ÜLKELERİ KENDİ KADERLERİNE TERK EDEMEYİZ"

Doha'daki bu toplantının uluslararası sistemin baş döndürücü bir hızla değiştiği döneme denk geldiğine işaret eden Çavuşoğlu, en az gelişmiş ülkelerin bu değişimlere karşı en kırılgan konumda bulunduklarını ve bu ülkelerin kalkınmasını ve gelişimini desteklemenin ortak sorumlulukları olduğunu vurguladı.

Bakan Çavuşoğlu, "Türkiye, en az gelişmiş ülkelerin uzun süreden beri kararlı bir destekçisi olarak üzerine düşeni yapıyor ve yapacak." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2011'de 10 yıllık bir yol haritası geliştiren 4. En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı'na ev sahipliği yaptığını hatırlatan Çavuşoğlu, bununla durmadıklarını ve İstanbul Programı'nın kapsamlı ara incelemesini Antalya'da 2016'da gerçekleştirdiklerini söyledi.

Çavuşoğlu, öte yandan Belçika ile birlikte BM'de En Az Gelişmiş Ülkeler Dostluk Grubu'nun eş başkanlığını yürüttüklerini ve BM Teknoloji Bankası'na ev sahipliği yaptıklarını belirterek, "Bunlara ek olarak Türkiye, kalkınma ve insani yardımda en üst sıralarda yer alan ülkelerden biridir ve en az gelişmiş ülkelerin kapasite inşası dahil birçok alandaki çabalarına katkı sunmaktadır." dedi.

Bakan Çavuşoğlu, "En az gelişmiş ülkeleri kendi kaderlerine terk edemeyiz. Gecikmeden, hemen şimdi eyleme geçmemiz gerekiyor. Her şeyden evvel, gıda güvenliği büyük önem arz ediyor." ifadelerini kullandı.

21. yüzyılda açlığı sonlandırmaya halen bu kadar uzak olunmasının utanç kaynağı olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, Türkiye'nin BM ile hayata geçirdiği İstanbul Tahıl Girişimi'nin küresel gıda fiyatlarını düşürerek başta en az gelişmiş ülkeler olmak üzere bütün dünyada hane halklarına katkı sağladığını söyledi.

Çavuşoğlu, bu girişimin kesintisiz şekilde uygulanması ve uzatılması için yoğun çaba sarf ettiklerinin altını çizdi.

"KAYBEDECEK VAKTİMİZ YOK"

Bakan Çavuşoğlu, öte yandan "aralarında dijital ve teknolojik bir uçurumla bölünmüş iki ayrı dünya olmayı" kabul edemeyeceklerini vurguladı.

Sürdürülebilir ve kapsayıcı toparlanma için son "Eylem On Yılı"nda olduklarını kaydeden Çavuşoğlu, "Kaybedecek vaktimiz yok. Son olarak, kalkınmayı engelleyen kısır döngüleri kırmamız gerekiyor. Küresel ekonomik ve finans sistemi reforme edilmeli. İklim değişikliğiyle mücadele için de yeni yöntemler bulmamız lazım. En az gelişmiş ülkeler iklim değişikliğine sebep olmamalarına rağmen en çok etkilenen ülkeler haline geldi." diye konuştu.

Doha Eylem Programı'nın İstanbul Programı'nın taahhütlerini sürdürdüğünü ve dayanıklılık inşası için ümit vadettiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, herkesi bu programı benimsemeye ve küresel çaptaki gayretleri arttırmaya davet etti.