Doğru ve dengeli beslenildiğinde dahi vitamin ve mineral eksikliği yaşanabilir. Örneğin kemoterapi gören hastalara bazen vitamin desteği verilmesi gerekebilir. Aynı şekilde yaşlıların, emziren veya gebe kadınların, vejetaryen (özellikle vegan) beslenenlerin, diyaliz tedavisi görenlerin, bebek ve çocukların vitamin ve mineral desteği alması gerekebilir. Bir hastalıktan ya da yeterli beslenememekten kaynaklı eksiklikler hekim kontrolünde tamamlanmalı aksi halde farklı olumsuzluklara neden olabilmektedir.

Bunların fazlası bazen yaşamı tehdit edecek düzeyde toksik etkilere sahip olabilir. Örneğin potasyumun fazlası kalp durmasına yol açabilir. Gereksiz yere alınan A vitaminin fazlası vücutta birikip karaciğer zehirlenmesine yol açabilir.

D vitaminin fazlası ise kandaki kalsiyumun yükselmesine neden olur. Kalsiyumun fazlası da böbrek taşlarının oluşumuna neden olur. Uzun süre yüksek dozda C vitamini alınması ile okzalat taşları oluşabilir.

SİNİR HASARLARINA NEDEN OLABİLİR

Aynı zamanda C vitamininin mide asidini artırdığı ve midenin saldırgan faktörlerinden biri olduğu da bilinmektedir. B6 vitaminin uzun süreli yüksek dozda alımı ise geri dönüşümü olmayan sinir hasarlarına neden olabilmektedir.

Dengeli ve yeterli bir beslenme programı ve besin çeşitliliği ile vücudun günlük vitamin ve mineral ihtiyacı karşılanabilir. Vitamin ve minerallerin çoğu bitkisel ve hayvansal besinlerde zaten bulunmaktadır. Mevsiminde, uygun miktarlarda tüketilen taze sebze ve meyveler en zengin vitamin ve mineral kaynaklarıdır.

Eğer kişide vitamin ya da mineral eksikliği varsa bu eksiklik muhakkak hekim kontrolünde ek besin desteği alınması ile olmalıdır. Çünkü her şeyin fazlası zararlı olduğu gibi vitamin ve minerallerin de fazlası zararlıdır. Unutulmamalıdır ki her ilaç bir kimyasal maddedir ve tedavi dozları aşıldığında zehir etkisi yapabilir. Özellikle herhangi bir hastalığı olanlar hekim tarafından önerilmedikçe asla bu takviyeleri kullanmamalıdır.