Vitiligo

Kronik otoimmün bir hastalık olan vitiligo, cildin ve bazen saç ve vücut kıllarının depigmentasyonu, yani renk farklılaşmasıdır. Cildi pigmentleyen hücreler olan melanositlerin yok edilmesinden kaynaklanır.

Vitiligoyu tedavi etmek için bağışıklık üzerinde etkili olan bir tedaviye ek olarak, fototerapinin, yani tıbbi bir ortamda iyi denetlenen UV ışınları kullanılır. Esas olarak beyaz kan hücrelerinin ölümüne neden olan, ancak hepsinden önemlisi yeni melanositlerin yenilenmesini destekleyen UVB kullanılır. UV ışınları olmadan vitiligoyu tedavi etmek neredeyse imkansızdır.

Yaz aylarında her gün güneş kremi olmadan, cilt pembeye dönene kadar güneşlenme önerilir. Bu, yaz aylarında birkaç dakika veya ilkbaharda ise daha fazla sürebilir. Ardından bir krem ​​veya giysi ile güneşten korunulmalıdır. Vitiligolu kişilerin güneşlendikten sonra melanom geliştirme riski 3 kat daha azdır.

Sedef hastalığı

Vücudun çeşitli bölgelerine yayılabilen pullarla kaplı kırmızı lezyonlarla ortaya çıkan sedef hastalığı, cildin iltihaplanmasına ve epidermisin hücreleri olan keratinositlerin yenilenmesinin hızlanmasına yol açan bir bağışıklık bozukluğudur.

Bu hastalık genellikle güneşte iyileşir. Fototerapi sedef hastalığı için tedavinin bir parçasıdır. Yapay veya doğal UV ışınları, iltihap önleyici ve immünomodülatör (bağışıklık fonksiyonunu destekleyen) etkiye sahiptir.

UV ışınlarını tamamen filtrelemeyen güneş kremi ile güneşlenmenin avantajlardan yararlanabilirsiniz. Ancak daha güçlü bir etki için güneş kremi kullanmadan birkaç dakika güneşe çıkmanız, güneş yanığı olmamasına özen göstermeniz, ardından kendinizi iyi korumanız tavsiye edilir. Herhangi bir güneş yanığı, ciltte sedef hastalığı alevlenmesine neden olabilecek iltihaplanmaya yol açar.

Güneşte ve doğal UV ışınlarının etkisi altında sedef lezyonları kaybolur, hatta hasar şiddetli olmadığında tamamen kaybolur. Ancak bu iyileşme uzun sürmez. UV ışınlarının iltihap önleyici etkisi egzama üzerinde faydalıdır, ancak ısı nedeniyle terleme, sedef hastalığını ağırlaştırabilen tahrişe neden olur. Bu nedenle ölçülü güneşlenmek gerekir.

Güneşin faydalı olabilmesi için sağlıklı şekilde güneşlenilmelidir. Güneşe uzun süre maruz kalmaktan kaçının ve asla 11:00 ile 16:00 saatleri arasında güneşe çıkmayın. Ayrıca şapka ve güneş gözlüğü takın, güneş koruması uygulayın (SPF indeksi en az 30). Cilt kanseri için risk faktörlerimiz varsa (açık ten, melanom öyküsü vb.) güneşlenmeyin.

Depresyon

Güneş ışığı her türlü depresyonu iyileştirir. Depresyondaki insanlarda her zaman uyku-uyanıklık dengesi bozulur, geceleri uykusuzluk ve gün boyunca yorgunluk ortaya çıkar ve aşırı bitkinlik görülür. Sabahları güçlü ışığa maruz kalmak biyolojik ritimleri sıfırlar ve hormonların uyanmasını sağlar. Örneğin, norepinefrin ve bunun sonucunda geceleri salgılanacak olan uyku hormonu melatonin düzeylerini sabahları düşürür.

Yazın sabahın erken saatlerinde, saat 9'dan önce ister güneşli ister bulutlu olsun, gözleriniz açık ve güneş gözlüğü olmadan yürüyüş veya koşu yapın. Fiziksel aktivite vücut ısısını değiştirir, bu da gün içinde uyanıklığı ve hormonal salgıları artırır.

Gün içinde uyarılan fiziksel ve hormonal durum depresyonla daha iyi savaşmayı mümkün kılar. Bu etki, hafif ila orta şiddetteki depresyonlarda daha da belirgindir.

Kemik erimesi

D vitamini kemik sağlığı için çok önemlidir, çünkü kemiğin mineral yapısını oluşturan kalsiyum ve fosforun emilimini sağlar. D vitamini, vücutta güneşten gelen UVB ışınlarına maruz kalan cilt tarafından üretilir.

D vitamini üretmek için çok az güneş ışığı gerekir. Cilt temiz olduğunda, yüz ve ellere günde on dakika güneşin vurması yeterlidir. Öte yandan, cilt ne kadar koyu olursa güneşlenme o kadar uzun olmalıdır. Güneş kremleri D vitamini sentezini engellemez.

Özellikle yaşlandıkça derideki D vitamini üretimi azalır. Bu nedenle D vitamini açısından zengin besinler tüketmek ve gerektiğinde bir uzman tavsiyesiyle D vitamini takviyes kullanmak önemlidir.