Medical Park Bahçelievler Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Damla Ağaçkıran, çocuklarda astım konusunda uyarılarda bulundu. Uzm. Dr. Ağaçkıran, astımın hava yollarında daralma, bronşlarda alerjene karşı aşırı yanıt ve solunum yolu inflamasyonu oluşturan bir hastalık olduğunu belirtti.  Astımın genetik ve çevresel faktörlerden etkilenen kompleks bir hastalık olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Ağaçkıran, yapılan çalışmalarda astımın yüzde 36-79 civarında genetik geçişli olduğu gösterildiğini kaydetti.

Uzm. Dr. Ağaçkıran, astım tetikleyen sebepleri ise şöyle sıraladı:

“Çocuklarda atopik cilde sahip olmak ve obezite, Çevresel faktörlerden ev içi akarları, evcil hayvanlar, mantarlar, küfler, viral enfeksiyonlar başta olmak üzere özellikle üst solunum yolu enfeksiyonları, aktif ya da pasif sigara maruziyeti, ev dışı ya da içi hava kirleticiler, beslenme (paketli gıda, fast-food tüketimi), aromatik kokular, deodorantlar, parfümler.”

Çocuklarda astımın görülme oranına dikkat çeken Uzm. Dr. Ağaçkıran, “Dünyada yaklaşık 300 milyona yakın astım hastası olduğu bilinmektedir. Farklı toplumlarda astım sıklığı yüzde 1-8 oranında değişmekte olup, yapılan çalışmalarda Türkiye’de 9-11 yaş arası okul çağı yaş grubunda astım sıklığı yüzde 6,9 olarak bulunmuştur. Gelişmiş ve sosyoekonomik düzeyi yüksek ülkelerde hastalığa daha sık rastlanmaktadır. Çocuklarda yaş ilerledikçe genellikle astım atakları daha azalmaktadır” şeklinde konuştu.

Çocuklarda astım tanısının nasıl konulduğuna değinen Uzm. Dr. Ağaçkıran, “Tekrarlayan hışıltı atakları geçiren çocuklar, gece artan öksürükler, egzersiz ve efor sonrasında ortaya çıkan öksürük, alerjenle karşılaştığında artan öksürükler, sık tekrarlayan ya da uzun süren üst solunum yolu enfeksiyonları ve inhaler tedaviye iyi yanıt alınması astıma yatkınlığı gösterir. Bu süreçte hastalar mutlaka astım açısından takip edilmelidir” dedi.

Çocuklarda astım belirtilerinden bahseden Uzm. Dr. Ağaçkıran, “Alerjene maruziyet sonrası ortaya çıkan öksürük, öksürük nöbetlerine bağlı kusma, nefes darlığı, hışıltı, gece öksürükleri astımı düşündürür. Astımda en önemli bulgu bu şikâyetlerin ataklar halinde olmasıdır. Diğer önemli bulgu da bronkodilatatör ve steroid tedavileri sonrasında nefes darlığında azalma ve öksürükte gerileme olmasıdır” ifadelerini kullandı.

Soğuk havaların astım riskini artırdığını vurgulayan Uzm. Dr. Ağaçkıran, “Soğuk havalarda üst solunum yolu enfeksiyonlarında artış, kapalı alanlarda havasız ortamlarda alerjenlere maruziyet arttıkça astım riski artmaktadır” dedi.

Çocuklarda astıma nelerin iyi geldiğini aktaran Uzm. Dr. Ağaçkıran, şu bilgileri paylaştı:

“Omega-3 yağ asitlerinden zengin beslenme, paketli gıdalardan uzak durmak astım riskini azaltır. Probiyotik ve prebiyotiklerden zengin beslenme bu hastalıktan korur. Bulundukları ortam sık sık havalandırılmalı. Hepa filtreli elektrik süpürgeleri kullanılmalı. Her hafta çarşafları en az 60 derecede yıkamak, yatak, yorgan ve yastıkların akarlara geçirgen olmayan kılıflarla kaplamak gerekir. Ortam nemi azaltılarak, halılar, pelüş oyuncaklardan uzak durulmalı.”

Hangi durumlarda doktora başvurulması gerektiğini işaret eden Uzm. Dr. Ağaçkıran, “Nefes darlığı ve solunum zorluğu olduğunda, sık tekrarlayan üst solunum yolu enfeksiyonu varlığında, tekrarlayan ve kontrol edilemeyen gece/egzersizle artan öksürüklerde mutlaka doktora başvurulmalı” dedi.

Astım tedavisinde iki yaklaşımın mevcut olduğunu kaydeden Uzm. Dr. Ağaçkıran, şunları söyledi:

“Uzun süreli bulgulardan koruyan ve bulguları kısa sürede gideren olmak üzere tedavi planı yapılır. Koruyucu tedaviler her gün düzenli kullanıldıklarında astımda klinik kontrolü sağlayan ilaçlardır. Bu grupta inhale kortikosteroidler en etkili olanlarıdır. Nefes darlığı ve solunum sıkıntısı olduğu durumlarda kullanılan ilaçlar ise hava yolu daralmasını engelleyerek hastanın rahatlamasını sağlar.”

Astımda aşı tedavisinin etkilerini anlatan Uzm. Dr. Ağaçkıran, “Orta ve ağır alerjik astım hastalarında etkili bir tedavi yöntemidir. Uzun süreli kortikosteroid tedavisi alan ve ağır ataklar geçiren hastalarda mutlaka değerlendirilmesi gereken etkili bir tedavi seçeneğidir” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.

 

 

 

KAYNAK:yeniakit.com